SETA'dan dershane raporu açıklaması
Abone olSETA'nın dershane raporunun medyada yer alması üzerine kurumun Eğitim Direktörü Dr. Bekir Gür, açıklama yaptı
SETA Eğitim Direktörü Dr. Bekir Gür, dershanelerin özel
okullara dönüştürülmesi tartışmaları kapsamında bazı medya
kuruluşlarının iki yıl önceki raporlarını haberleştirdiğini ancak
rapordaki bazı verilerin eskidiğini belirterek, "Demokratik
yollarla seçilen bir hükümete, 'Toplumun önemli bir kısmına ciddi
bir ekonomik külfet yükleyen bir konuda adım atamazsın' mesajı
vermek, demokratik kültür açısından sorunlu bir yaklaşım tarzıdır
ve kabul edilemez" ifadelerini kullandı.
Gür, yaptığı açıklamada, SETA'nın 2011 Mart'ında yayımladığı "Özel
Dershaneler: Gölge Eğitim Sistemiyle Yüzleşmek" başlıklı raporun,
son günlerde bazı yayın kuruluşlarında sürekli haberlere konu
edildiğini hatırlattı.
SETA olarak işlerinin; politika analizi yapmak ve çözüm önerileri
üretmek olduğunu vurgulayan Gür, eğitim sisteminin bütününü
etkileyen bir konuya kayıtsız kalmalarının düşünülemeyeceğini
savundu.
Dershanelere yönelik politika araçlarının geliştirilmesi için önce
sorunu cesurca ve doğru bir şekilde tespit etmek gerektiğini
vurgulayan Gür, "SETA’nın söz konusu raporunun yaptığı da budur. Bu
rapor, sorunun ne kadar karmaşık ve büyük olduğunu göstererek,
çözüm önerilerinin kapsamlı bir sürece yayılması gerektiğini
vurgulamıştır.Rapor, dershaneye olan bağımlılığı azaltma ve böylece
eğitim sisteminin iyileştirilmesi için öneriler geliştirmiştir"
ifadelerini kullandı.
"SETA raporunda atıf yapılan bir çalışmadaki veriler 2002
yılına ait"
Raporun iki yıl önce yayımlandığını anımsatan Gür, ancak aradan
geçen süre içerisinde rapordaki bazı verilerin eskidiğine dikkati
çekti. Gür, konuyu etkileyen parametrelerde de değişiklikler
olduğunu belirtti.
Gür, şöyle devam etti:
"Son iki yılda dershane sayısı daha da azaldı, yeni bir ortaöğretim
geçiş sistemine geçildi. MEB, dershanelerin dönüştürülmesine
ilişkin bazı hazırlıklar yaptı. Üniversite sayısı daha da arttı.
Sistem çeşitlendi. Bugünlerde SETA raporu üzerinden yapılan
haberlerde tuhaf olan şey, bütün bu bağlamın unutulması. Örneğin,
SETA raporunda atıf yapılan bir çalışmadaki veriler 2002 yılına
ait. Son bir haftadır raporu bu kadar haber yapanların, konuyla
ilgili bizden hiçbir görüş istememesi de oldukça manidar."
SETA'nın karar alıcı değil, karar alıcılara önerilerde bulunan bir
düşünce kurulu olduğunu vurgulayan Gür, politika analisti olarak
işlerinin bu olduğunu iler isürdü.
Gür'ün değerlendirmeleri şöyle:
"Bir politika analisti işini yaparken, mevcut sorunların
sürdürülmesi anlamına gelebilecek eylemsizlik ya da statüko
önermez. Çünkü eylemsizlik, bir politika aracı değil, vesayet
aracıdır. Oysa politika analizinin amacı, mevcut sistemi
iyileştirmektir. Biz, hükümetin gündeme getirdiği dönüşüm
formüllerini değerlendirip, avantaj ya da dezavantajlarını
söyleyebiliriz. Bunda sorun yok. Ancak, demokratik yollarla seçilen
bir hükümete, 'Toplumun önemli bir kısmına ciddi bir ekonomik
külfet yükleyen bir konuda adım atamazsın' mesajı vermek,
demokratik kültür açısından sorunlu bir yaklaşım tarzıdır ve kabul
edilemez.
Soru şudur: Dershanelere yönelik bir düzenleme girişimi, ne zaman
yapılırsa bir 'darbe' olmaz? Örneğin, üç yıllık bir geçiş dönemi
sonrasında bir düzenleme yapılırsa olur mu? Şayet bu soruya makul
bir cevap verilebilirse sorun yok. Mühim olan, geçmişin çarpık
eğitim sisteminin doğurduğu sorunları azaltmak isteyen siyasal
iradeye vesayet uygulamaya çalışmak değil, çözüm yönünde katkı
sunmaktır. Bu, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek hazırlamak için
daha yapıcı bir tavır olacaktır."