Sesmekan sergisi GG'de
Abone ol'Sesmekân: Çağdaş Müzikte Mekânsal Çalışmalar' isimli sergi, Garanti Galeride 16-28 Ekim tarihleri arasında görücülerini bekliyor
Garanti Galeri, 16 Eylül - 28 Ekim 2005 tarihleri arasında,
Sesmekân: Çağdaş Müzikte Mekânsal Çalışmalar başlıklı sergiye ev
sahipliği yapacak. Küratörlüğünü Aykut Köksal’ın gerçekleştirdiği
sergide, 1950 sonrası mekânsal müzik üretiminden seçilen örnekler,
çizim, metin, icraların video kayıtları ve müzikler üzerine
yapılmış video çalışmaları aracılığıyla sunulacak. Bu kapsamdaki
bir bilgi birikimi, Türkiye’de ilk kez izleyicinin karşısına
çıkıyor. Sergide, 20. yüzyılın önde gelen bestecilerinden Varèse,
Xenakis, Stockhausen, Boulez, Nono, Cage, Brümmer, Schaeffer ve
Arel’in mekânsal çalışmaları yer alacak. Tasarımını Bülent
Erkmen’in, koordinatörlüğünü Pelin Derviş’in gerçekleştirdiği sergi
kapsamında konser, atölye çalışması ve konferans da düzenlenecek.
Sanat yönetmenliğini Aykut Köksal’ın yapacağı konserde, özellikle
Türk bestecilerin mekânsal müzik üretimine yer verilecek.
Türkiye’nin önde gelen bestecileriyle mimarların katılacağı atölye
çalışması ise mekânsal müzik kavramlarından yola çıkan iki günlük
bir etkinlik olacak. Ayrıca Aykut Köksal, mekânsal müziğin sergide
yer almayan örneklerinin de tanıtılacağı bir konferans verecek.
Aykut Köksal’ın Kaleminden "Müziğin temel özelliklerinden biri
zamansal bir sanat olmasının yanı sıra, aynı zamanda mekânsal bir
gerçeklik taşımasıdır. Müziğin mekânsallıktan gelen olanakları hem
batı müziğinin gelişiminde önemli bir rol oynar, hem de 17.
yüzyıldan beri pek çok kompozitörün mekânsal olanakları kullanarak
müzik yazmasının yolunu açar. 1950 sonrasında ise çağdaş müzik
üretiminde ‘mekânsallık’ ana paradigma konumuna gelir. Avrupa’nın
1950 modernistlerinin büyük bir bölümü (Stockhausen, Varèse,
Boulez, Nono, Xenakis...vd.) mekânsal müzik yazmaya yönelirler ve
ses kaynaklarının dinleyiciyle birlikte mekân içinde örgütlenmesi,
üretimlerinin yapı kurucu özelliğine dönüşür. 1950 sonrasında
elektronik müziğin gelişimi de, ses kaynaklarının mekân içinde
düzenlenmesine yeni olanaklar taşır. Bu üretimin mimarlık-müzik
birlikteliğiyle ortaya çıkan en önemli örneklerinden biri,
Xenakis-Le Corbusier işbirliğinin sonucu olan, 1958 Brüksel
Fuarı’ndaki Philips Pavyonu ve Varèse’in bu çalışma için
bestelediği Poème Électronique’tir. Aynı yıllarda Stockhausen,
Carré, Gruppen gibi çalışmalarıyla mekânsal müziğin önemli
başyapıtlarını üretir. Müzikteki bu yeni yönelim, doğal olarak
dinleti mekânının da çağdaş müziğin yeni taleplerine göre
biçimlendirilmesi zorunluluğunu getirir. Renzo Piano, Luigi
Nono’nun Prometeo operası için özel bir mekân tasarımı
gerçekleştirir. Piano’nun 1972’de IRCAM için tasarladığı salon da
yine mekânsal müziklere ev sahipliği yapar."