Ses yok ama Tümer var

Cezayı alan Beşiktaş Kulübü, ceremesini çeken ise sezon başında kombine bilet alan taraftar oldu. Siyah-Beyazlı yönetim maç başlamadan önce santra noktasına “sevgi, barış, kardeşlik” adına kırmızı gül dikmişti. Evet, taraftarsız tribünlerde kavga yoktu, bağıran yoktu, kaçak taraftar yoktu. Yaklaşık 100 kişilik basın ve protokol vardı. Onlar da tiyatro izler gibi maçı izledi. Evet, artık seyircisiz maçta AB standartlarını yakalamayı başardık! Futbol Federasyonu, emniyet kuvvetleri, kulüp yöneticileri çeşitli tedbirler alıp buna kafa yormak yerine maçları seyircisiz oynatarak doğru çözümü bulabilirler! Örnek: Beşiktaş-İstanbulspor maçı. Karşılaşmada goller güzel, futbol vasattı. Tümer’in Ahmed Hassan’a attırdığı gol mükemmel, İstanbulsporlu Yalçın’ın attığı benzer gol takibin sonucu, İbrahim Toraman’ın kırmızı kartı ise futbol altyapısının eksikliğini gösteriyordu. 56. dakikada Tümer’in golünün özeti hırs, takip ve biraz da şansın ürünüydü. Tecrübeli futbolcu son haftalardaki başarılı performansını dün akşam da sürdürdü. Beşiktaş’ta kırmızı kart görmek alışkanlık yapmaya başladı. Siyah-Beyazlı takım Samsunspor maçını da 10 kişi bitirerek zorda kalmıştı. Beşiktaş’ın sorunu kondisyon ve fizik eksikliğinden değil. Tamamen defans, orta saha ve forvet bütünlüğünün sağlanamamasından ileri geliyor. Kartal, 10 kişi kaldığında daha çok yoruluyor, fakat bunun yanında oyuncular birbirlerine daha yakın oynuyor ve yardımlaşıyor. Tümer’in golü bunun bir göstergesiydi. Sergen Yalçın’ın kaçırdığı pozisyonda ise Beşiktaş seri olarak 8-9 top yaparak kaleye ulaştı. Bunlar Beşiktaş’ın sahip olduğu potansiyeli gösteriyordu. Sonuç mu? “Seyirci”siz maç mı? Beşiktaş sadece kazandı o kadar.