Servet Kabaklı'nın sabrı taştı

Abone ol

Uzun süredir MHP üzerine yazı yazmayan Servet Kabaklı perhizini bozdu. Kabaklı, MHP Lideri Bahçeli'nin basından saklanan kalp ameliyatını tekrar masaya yatırdı.

MHP'ye yakınlığıyla tanınan Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi yazarı Servet Kabaklı, uzun süren sessizliğini bozdu. Kabaklı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Ülkücülerden ve kamuoyundan gizlenen kalp ameliyatı ve sonrasındaki sevimsiz söylentileri kendine has üslupla değerlendiren Servet Kabaklı, Tercüman gazetesinde uzun soluklu bir değerlendirmeyi kaleme aldı. İşte Servet Kabaklı'nın yazısı: ASLINDA yüreğimdeki yangın bütün acımasızlığıyla sürüp giderken, uzun bir süredir, 'nasıl olsa değişen bir şey yok' düşüncesiyle, MHP'yle ilgili düşüncelerimi yazmıyordum. Çünkü yazacaklarım, 'ülküdaşlarım'ın yürek yangınlarına körük olacaktı. 'Ülkücü geçinenler'e gelince, niçin yazdığımızı bile anlamayacaklardı. Bir kısım 'Ülkücülerden geçinenler' ise kendilerince tedb”r almaya yelteneceklerdi. Gerçi o 'tedbirlerin' bizim nazarımızda 'zavallılıktan ibaret' olduğunu, herhalde ve nihayet anlamışlardır ya, neyse... Ancak, son zamanlarda, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Ülkücülerden ve kamuoyundan gizlenen kalp ameliyatı ve sonrasındaki sevimsiz söylentiler, bu konuda yazma mecburiyetini beraberinde getirdi. Gazetemiz Tercüman'da 'sayfa komşusu olduğum' Sayın Namık Kemal Zeybek'in, Ülkü Ocakları'yla ilgili, ümit dolu 3 yazısı ile 'MHP Genel Başkanlığı'na aday mıyım?' başlıklı bir diğer yazısı da düşüncelerimi gönüldaşlarımla paylaşmama, 'bir diğer sebep' olarak hız kazandırdı. Önce, geçirdiği önemli ameliyatı sonrasında, sağlığına kavuşan ve MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli'ye, geçmiş olsun diyorum. Keşke saklanmasaydı... KEŞKE bu ameliyat 'ihanet ve komplo suçlamalarına varan yalanlamalarla' Müslüman Türk Milleti'nden ve bu mübarek milletin ümidi olan Ülkücü Hareket'in mensuplarından saklanmasaydı. Bu üzücü haber, samim”yetle ilan edilseydi ve hem Sayın Bahçeli'nin sağlığı, hem de Ülkücü Hareket'in ve Türkiye'nin, Türk İslam ålemi'nin kurtuluşu için niyazlara, bir hayırlı vesile olsaydı. Bu tarz, belki kimseyi 'yeniden' üzmemek düşüncesi veya bazı başka sebeplerle, Sayın Bahçeli'nin ve yakın çalışma grubunun bir tedbiri olabilir. Buna da saygı duyarım. Bu arada hatırlatırım ki, Bay pas ameliyatı, tıbbın ilerlemesiyle, artık sıradan bir ameliyattır. Maalesef, elin de ağzı torba değil, bir kısım su aygırı veya filin de... Ameliyat öncesi gizliliği de kendisine kaynak alan, bir fısıltı gazetesi faaliyete geçti son günlerde... Yaklaşık 1 aydan beri, bazı sevimsiz sebeplerle, 'Sayın Bahçeli'nin MHP Genel Başkanlığı'ndan çekileceği' dedikodusu, bize de fısıldanıyordu. Ama şu son dedikoduyu, 'insaf yahu, bu kadarı da olur mu?' diyerek, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır Bey aktardı... 'Guya, doktorlar kalp ameliyatı için göğüs kafesini açınca, Sayın Bahçeli'nin akciğer kanseri olduğunu anlayıp, müdahaleye bile lüzum duymadan ameliyat yerini kapatmışlar.' Dedikodu üzerine bina... İŞTE bir 'takl”d gazete'de, yazar arkadaşın biri de bu dedikodular üzerine yazı döşenmiş. Sayın Zeybek'i de 'hem kaybetmeye mahkum aday' hem de 'bir diğer adayın destekçisi' olarak bu senaryoya dahil etmiş. Bu 'dedikodumsu' da Sayın Namık Kemal Zeybek'i üzmüş... Görünen odur ki, bu ve benzer dedikodular üzerine, 'Bozkurtlar'ın asla tevessül etmeyeceği 'aç kurt projeleri' bina edilmeye çalışılıyor. Evet, tekrar ediyorum, 'Bozkurtluk'la alakalandırılamayacak bir felsefenin mahkumu olan, ne yeseler asla doymayacak bir kısım 'aç kurtlar', MHP ve Ülkücü Hareket'in geleceğini, bu gibi dedikodularla ipotek altına almaya çalışıyorlarsa yanılıyorlar. Yiğitçe ortaya çıkanlardan, bir kısım müsamahasız, baskıcı tavırlara rağmen, geçen olağan kongrede Devlet Bahçeli'nin 'karşısında' aday olan ve hatırı sayılır oy alanlardan bahsetmiyorum. Biliyorum ki Bozkurtlar, Ülkücü Hareket'in ve Türk Milleti'nin hayrı için hep ileriye bakarlar ve 'pustan, dumandan' asla hoşlanmazlar. Amma o 'aç kurtlar' yok mu... 'Kurt dumanlı havayı sever' sözü, onlar için biçilmiş mintandır. Buradan kanaatlerimi açıkça ifade ediyorum. MHP 2003 genel seçimlerinde, Devlet Bahçeli ve ekibinin hataları yüzünden, gerçek tabanı olan yüzde 15'lerin çok altına, 8.3'e düşmüştür. Türkiye'de 'vaziyeti idare edenlerin', 'Vahş” Batı'ya teslimiyetini görüp de kahrolan 'Ozan'ından Arif'ine bütün ülkü erleri', hareketin en büyük siyas” teşekkülü olan MHP'yi, 2004 mahall” seçimlerinde, yeni bir gayretle barajın hemen üstüne taşımışlardır. Kazananlar bir yana, kaybetmelerine rağmen, yaptıkları 'ülkücüye yaraşır hizmetle', aldıkları oyu 2'ye katlayan birçok belediye başkanı da taşra teşkilatlarıyla gönül gönüle MHP'yi sırtlamışlardır. Bu buruk başarıda, MHP Genel Merkezi'nin payı da yok denecek kadar azdır. Eğer Sayın Bahçeli, sözünü tutup çekilseydi, MHP'nin oyu da en az yüzde 15 olurdu. İşte, olağan kongrede 'aday olmaya' veya 'aday çıkarmaya' cesaret edemeyen bir kısım 'aç kurtlar', mahall” seçimleri de zavallı bir tavırla beklediler. 'MHP bu seçimlerde yüzde 3.5 ile 6.5 arasında oy alsın ve ülkücülerin sabrı taşsın, Devlet Bahçeli ve ekibini MHP Genel Merkezi'nden atıp, kendilerini paraşütle indirsinler' diye sabırsızlandılar veya pusuda beklediler. Şimdi de dedikodulardan hisse kapmaya çalışıyorlar. Efendiler, MHP 'şirket değildir'. Borçlarından dolayı 'devlet'e teslim edilmemiştir. Biz de inanıyoruz ki, 'Devlet tarafından idare edilen' değil; diğer kardeş partilerle birleşmiş olan ve 'Devlet'i idare eden' MHP, Müslüman Türk Milleti'nin ve Türk Dünyası'nın istikbali ve istiklali için, mill” birlik ve bütünlüğümüz için şarttır. Ülkücü Hareket'e ve MHP'ye, Türkiye'nin en ihtiyaç duyduğu günlerdeyiz. Ancak bu MHP, silkinmiş, hatalarından ders almış, kendini yenilemiş, hizmet için, iman tazeleyerek yerinden doğrulmuş bir MHP olmalıdır. Ülkücüler, dedikodulara fırsat verilmeden, gerçekleri ve geleceğimizi konuşmalı, tartışmalıdırlar.

Günün Önemli Haberleri