Sergen Fanatik yazarları kıskacında

Üç usta yazar Sergen'i değerlendirdi: Sergen Beşiktaş'ın ilacı değil, ama süsü olabilir. Abilerini değil, Bosque'yi dinlerse 10 numara olur Güven Taner: Beşiktaş onun için yok Beşiktaş’ta işler iyi gitmiyor. Düzelmesi için yollar aranırken çok kişinin aklına Sergen geliyor. Doğal. Çünkü Sergen çok yetenekli, futbolu iyi bilen bir oyuncu. Beşiktaş’ı ayağa kaldırmak, tüm sorunları yok etmek için benim aklıma o gelmiyor. Çünkü Sergen artık yeteneklerini kullanamayan, kullansa da bunu ancak maçın belli bir bölümünde ortaya koyabilen biri. Çünkü fizik gücü yok. Çünkü yıllardır güçsüzlüğünü ortadan kaldıracak çalışmaları yapmıyor. Sergen bir maçın yarım saatini oynasa, sonraki bir kaç maçın yarım saatini oynayamıyor. Beşiktaş geçen yılın 2. yarısını sürünerek geçirirken hiç katkı yapmadı! Sergen Beşiktaş’ta, takım maç içinde arayı açtı ise oyunu süslemek için, ya da çok zor duruma düşüldü ve başvurulacak bir çare kalmadı ise riske girilerek oynatılabilir. Zira oyunun yalnızca hücum yanını başarabiliyor. Bugünkü Beşiktaş için Sergen’in 90 dakika koşanına gereksinme var. Öyle bir Sergen artık yok. Zaten hiç olmadı da. Sergen Beşiktaş’ın ancak süsü olabilir, kurtarıcısı değil. Beşiktaş’ın ilacı o değil. Çünkü takım, top rakipte iken Sergen’in tatile çıkmasını göğüsleyecek yapıda değil. Ve Beşiktaş Sergen’in özel mülkiyeti değil. Beşiktaş, Sergen için yok. Atıf Keçeci: Hakkını verebilmek Son dönemlerde takımlarda bir 10 numara arayışı var. Bu numara sadece sırtta taşınmak anlamında olmayıp, takımını sırtlayıp liderliğini de yapacak bir kişinin katkılarının karşılığının da 5 yıldızlık olması gerekiyor. Bu işin üstesinden gelebilecek yeteneğe sahip isim Beşiktaş’ta var, ancak o görevi üstlenmemek için sanki özel bir gayret gösteriyor. Tabii ki Sergen’den bahsediyoruz. Sezona ciddi bir şekilde başlayan, idmanları kaçırmayan süper solak, şimdilerde sığınacak mazeret arayışı içinde. Bosque formayı çok çalışana, savaşana veren bir hoca. İsteklerine bugünkü Sergen’in cevap vermesi zor. Hoca bunu açıkça ifade de ediyor. Verilen görevi on numaralık yapacak fizik güce sahip Sergen’li Beşiktaş engel tanımaz. Kendisini bu göreve hazırlaması için tüm imkanlar mevcut, yeter ki istesin. Olay insanın beyninde başlar ve biter. 2 günlük izinde bile Bodrum’un sefahat alemine dalmaktan yana olan bir kişi, 10 numarayı taşımakta zorlanır. Sergen futbol yaşamının son demlerinde, ‘abilerinin, arkadaşlarının’ dediklerini değil, hocası ve Beşiktaş camiasının isteklerini yerine getirmesi ile on numaralık bir lider olur. Yemen Ekşioğlu: Önce o istemeli Bu, bugün konuşulan bir konu değil. Sergen, Beşiktaş’ta bulunduğu sürece hep tartışma konusu olmuştur. Benim gönlüm de, mantığım da, futbol anlayışım da Sergen’in bu takımda her zaman yerinin olmasından yanadır. Ancak, ‘Sergen oynar mı, oynamaz mı?’ sorusunu da önce Sergen’e sormak lazım: “Canım kardeşim, sen Beşiktaş’ta oynamak istiyor musun, istemiyor musun?ö Sakın ‘bu nasıl soru’ demesin, ‘kim oynamak istemez ki’ cevabını verecektir. Hayır Sergen kardeşim, sen bu takımda oynamak istiyor musun, istemiyor musun? Şöyle dön, arkana bir bak; kulübün sana vaat edip yapmadığı bir şey var mı? Benim bildiğim kadarıyla yok. Arkaya dön, kendin için bak. ‘Ben bu kulübe ne verdim?’ diye sor kendine. Sakın, ‘100. yılda şampiyonluk’ deme. Benim kastettiğim son 2 sene. Maalesef senin bu takımda oynamak isteme yönündeki çabanı yeterli görmüyorum. Sanki, kadro açıklandığında kadroda olmamak, şu tatil günlerinde hoşuna gidiyormuş gibi bir duyguya kapıldım. Lafı eveleyip gevelemeye lüzum yok. Beşiktaş’ın bugüne kadar sana olan ihtiyacından çok daha fazla şimdi sana ihtiyacı var. Bu potansiyel de sende var. Bu takımda oynaması gerekirse; Sergen’in Sergen’i değil, benim kafamdaki Sergen oynamalı.