Ege sahillerinde tatil yapan Cem Yılmaz ve Serenay Sarıkaya'nın gözlerden uzak sürdürdükleri mutlu birliktelikleri son bulduğu iddia edildi. İlişki süresince hem Serenay Sarıkaya'nın hem de Cem Yılmaz'ın çok yıprandığı iddiaları dilden dile dolanmaya başladı. Ayrılık teklifinin Cem Yılmaz'dan geldiği ve Serenay Sarıkaya'nın bu teklife karşı çıkmadığı iddialar da arasında yerini aldı. UçanKuş'un haberine göre, ünlü çiftin ayrılma sebebi, Cem Yılmaz’ın en yakın arkadaşı Ozan Güven’in Serenay Sarıkaya’ya platonik aşık olması.Cem Yılmaz ve Serenay Sarıkaya'nın ilişkisi başladığında Ozan Güven ve Cem Yılmaz'ın arası açılmıştı. Cem Yılmaz sonrasında Ozan Güven’le barışmıştı ama son yaşanan şiddet iddialarında Serenay Sarıkaya, Cem’in ortadan yaptığı açıklamalara sert tepki gösterdi. Zaten çift arasında gerginlik vardı bu tartışma ayrılığı tetikleyen nedenlerden biri olduğu iddia edildi.Serenay Sarıkaya açıklama yaptı Ozan Güven konusunda sessiz kalmakla eleştirilen, Cem Yılmaz’dan ayrıldığı konuşulan Serenay Sarıkaya “Neden beni ilgilendirmeyen konuların ana kahramanı olmak zorundayım” sözleriyle isyan etti. Instagram hesabının hikaye bölümünden bir paylaşımda bulunan Sarıkaya arkaya arkaya gelen haberlerden ve takipçilerinin üzerinde yarattığı baskıdan sıkılmış olacak ki tepkisini şu sözlerle dile getirdi: ''Yahu bir insanın bu kadar da üstüne gelinmez ki! Sesi çıkmıyor diye bu kadar da ileri gidilmez ki artık! Üstelik sonu gelmiyor, bitmiyor, bitmiyor. Daha birini iyileştiremeden, daha da serti zaten hazırda bekliyor. "Bu mesleği seçmenin bedellerinden, olacak o kadar ünlüsün. İsminin olduğu her şey çok okunuyor, dikkat çekiyor. Sesimizi çıkarmayalım büyümesin' deniyor. Kabul etmiyorum. Sınırı aşalı çok oldu! Ne kolay oldu insanların hayatına iftiralar atmak, sınır, etik, ahlak bilmeden saldırmak... Ben her iftiraya 'yok öyle değil' diyemem ki. Bu ne kadar yorucu...''''Ama özellikle sosyal medyada bir sesin, varlık belirtin yoksa, sanki bütün varsayımlar gerçekmiş gibi bir de senelerce üzerine yapışıyor. Bir süre sonra senin başkaları tarafından bilinen kimliğin haline geliyor bütün bu saçmalık. Ben bunların hiçbiri değilim ki. . . Ben de bir insanım, benim de duygularım var. Sanatçı kişiliğini sebebiyle neden hep bir entrika olmak zorunda ismimin geçtiği her konuda.''''Neden beni ilgilendirmeyen konuların da ana kahramanı olmak zorundayım? Bunun usturuplu, ahlaklı bir yolu yok mu yahu? Halbuki her şeyim ortada, bir gizemim de yok ki. İşlerim ortada, duruşum ortada, ne yaşadığım belli, neye inandığım belli, neyi temsil ettiğim belli, neyin arkasında duyduğum belli.''Buna rağmen, seni olduğun gibi asla yansıtmayan varsayımların bir tezahürü olduğun yanılsamasına herkesin delilercesine inanma isteği neden? Bu çok eskide kalmadı mı artık?. Güzel olanı değil de, kötü olanı, yanlış olanı çoğaltmak mı güzele, iyiye taşıyacak bizi? Bu da şiddetin başka türlüsü değil mi? Yeter!!! Öte yandan korona günlerinde herkesin işleri sekteye uğramıştı ancak normalleşme sürecinde ne Cem Yılmaz’a ne de Serenay Sarıkaya'ya yeni sezon öncesi proje teklifler gelmedi. Reklamların ve ekranların aranılan iki yüzü için somutlaşmış hiçbir yeni iş teklifi ortada yok.Her daim aranılan, ekranlar için, sahneler için vazgeçilmez olan bu iki isim ciddi anlamda sadece aşkla anılır olmuş, işleri güçleri sürekli ötelemişlerdi. Ve bu ötelemenin faturası yavaş yavaş çıkmaya başladı.