Seren Serengil 11 tane köpek aldı
Abone ol3 kez evlat acısı yaşayan Serengil acısını unutmak için oyuncak bebeklere ve köpeklere sarıldı. Yaşadıklarını ise şöyle anlattı.
Kan pıhtılaşması yüzünden anne olma hayali her seferinde
yarım kalan Seren Serengil tedavi için gittiği Londra’dan döndü. 3
hafta sonra hastaneden anne olup olmayacağına dair sonuçları
alacağını söyleyen Serengil, umudunu yitirmediğini
söylüyor.
Seren Serengil şunları söyledi:
OYUNCAK BEBEĞİ STEPHANİE DİYE SEVİYORUM
* Kendime oyuncak bir bebek aldım. Adını Stephanie
koydum. Kundakta bir bebek... Stephanie diye hep ona
bakıyorum, sarılıyorum, öpüyorum. Musa’ya da söyledim 'her sabah
öpeceğim bu bebeği sakın bana bir şey söyleme' dedim. Ve her sabah
öpüyorum onu. Herkese ilginç gelebilir ama bu çok psikolojik bir
şey. Oyuncak bebekle uğraşmak köpeklere bakmak beni psikolojik
olarak tedavi ediyor.
HİÇBİR ZAMAN 9 AY HAMİLE OLAMAYACAĞIM
* Doktorların dediğine göre hiçbir zaman 9 aylık hamile olamayacakmışım. Bu gerçekten çok acı bir şey. Çok garip bir durum yani anne olup olamayacağım bile belli değil. Yarım bir anne oldum. 6 aylık bir hamilelik ve 4 günlük bir annelik yaşadım. O 4 günde bile yaşadığım duyguları anlatamam. ’Kızım’ dedim ona canımın bir parçasıydı çünkü aşkımın meyvesiydi. Bu, tarif edilmesi çok güç bir duygu. 9 aylık hamileliğimde bu duyguyu yaşayamamıştım. Çocuk karnımda ölmüştü. Bu seferki duygu bambaşkaydı çünkü gördüm onu hissettim, kokladım bu bambaşka bir şey. Düşünüyorum da 1 ay sonra yani Haziran’da bebeğim dünyaya gelecekti ve ben anne olacaktım ama nasip olmadı. Haziran’ın gelmesini hiç istemiyorum.
11 TANE KÖPEĞİM OLDU
* Kendi çocuğum olmadan evlat edinmem. Kendi çocuğum olduktan sonra
belki olabilir. Musa’yla bana ait bir çocuk olduktan sonra anca o
zaman evlatlık düşünebilirim. Bebeğimi kaybettiğim günden bu yana
eve sürekli yeni köpek alıyoruz. 11 tane köpeğim oldu. Annelik
sevgimi köpeklerime veriyorum kafamı onlarla dağıtıyorum. Bebeğimi
kaybettiğimden beri daha da çok sarıldım onlara.
Köpeklerimin sayısı artıyor ama içimdeki evlat acısı hiç
azalmıyor. 10 gün öncesine kadar sürekli uyutuluyordum,
antidepresan ilaçlar kullanıyordum. O günler dayanılması
zor günlerdi hala da içim acıyor.
MEZARIN YERİNE BANA SÖYLEMİYORLAR
* Bebeğimin bir tanesi Yunanistan’da gömülü. Doğmamış çocukları
gömdükleri yer var oraya gömdüler. Stephane’nın mezarlığı
ise burada İstanbul’da. Ama nerede olduğunu bilmiyorum çünkü
annemler bana söylemiyorlar, oraya gidip krize girmeyeyim,
sürekli gitmeyeyim diye. Babam öldüğü zaman devamlı gidip yaramı
kanatıyordum. Geçenlerde anne “Stephanie’nın mezarlığı
nerede” diye sordum ama söylemedi.
BİR KEZ DAHA DENEYECEĞİM
* Londra’da kan tespitlerim yapıldı. Şu anda yüksek riskli bir
durumdayım. Yine de son bir kez daha anne olmayı deneyeceğim. Ama
bu son olacak. Bu denemeyi de 1 yıl sonra düşünüyorum.
Anneler hamileliklerinin ve çocuklarının kıymetlerini
bilsinler. Hayattaki en büyük hediye budur.