Serdengeçtiden tam destek

Eski Merkez Bankası Başkanı, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) İstikrar Enstitüsü Başkanı Süreyya Serdengeçti, Merkez Bankası'nın bağımsız olmasının öneminin Türkiye'de hala iyi anlaşılamadığını belirterek, ''Merkez Bankamızı yalnız bırakmayalım, Merkez Bankamızın bağımsızlığı çok önemlidir'' dedi.

Serdengeçti, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Türkiye Müteahhitler Birliği'nin dün akşam Ankara Sheraton Oteli'nde ortaklaşa düzenlediği ''Güncel Ekonomik ve Siyasal Gelişmeler'' konulu yemekli toplantıda bir sunum yaparak, son dönemde yaşanan ekonomik gelişmeleri ve Merkez Bankası'na karşı yapılan eleştirileri değerlendirdi. Türkiye'de son dönemde bir ''çalkantı'' yaşandığını fakat bunun bazı çevreler tarafından ''ekonomik kriz'' olarak yorumlandığını anlatan Serdengeçti, ekonomik kriz ve çalkantının çok farklı kavramlar olduğunu, Türkiye'nin son gördüğü ekonomik krizin 2001 yılında olduğunu, bu yıldan sonra ise dalgalı kur rejimine geçilmesinden itibaren 7 çalkantı yaşandığını söyledi.

Serdengeçti, ''kur ve faizler yukarı gidiyorsa'' bir çalkantıdan söz etmenin mümkün olduğunu vurguladı. Döviz kurunun politika aracı olmadığını ve bunun artık bu şekilde sindirilmesi gerektiğini ifade eden Serdengeçti, hiçbir kur rejiminin ekonomide tüm sorunların çözümü olmadığını, böyle bir sihirli formülün bulunmadığını kaydetti. Serdengeçti, ''Politikalarınız doğru yönde gitmiyorsa, hangi kur rejimini uygularsanız uygulayın aradığınız istikrarı bulamazsınız'' diye konuştu.

CARİ AÇIK

Süreyya Serdengeçti, piyasalardaki son dalgalanmaları değerlendirirken, aralarında Litvanya ve Bulgaristan'ın da bulunduğu 9 ülkede cari açığın Türkiye'dekinden daha büyük olduğunu, ancak son gelişmelerden Türkiye kadar etkilenmediklerini söyledi. Bunun Türkiye'nin hala kat etmesi gereken mesafe bulunduğunu gösterdiğini ifade eden Serdengeçti, tasarruf oranının belli seviyelerde olmasına karşın yatırımların hala yüksek seyrettiğini, bu durumda cari açık olmasından doğal bir şey bulunmadığını kaydetti. ''Sıcak para politikası yüzünden bu hale geldik'' şeklindeki yargıları da eleştiren Serdengeçti, son üç yılda sıcak paranın payının dramatik şekilde azaldığını, önemli miktarda doğrudan yatırım ve uzun vadeli kaynak girişlerinin mutlaka dikkate alınması gerektiğini söyledi. Sıcak paranın hiç de azımsanmayacak bir kısmının yabancılara falan ait olmadığını kaydeden Serdengeçti, ''2001'den beri çıkmıştır, 2003'ten beri içeri girmektedir'' dedi.

"'FAİZ İNDİRİM KARARI YANLIŞ DEĞİLDİ''

Merkez Bankası'nın enflasyona orta vadeli baktığının anlaşılamadığını ve bir aylık enflasyona bakarak değerlendirmeler yapıldığını anlatan Serdengeçti, şöyle devam etti: ''Nisan ayı enflasyon rakamını maalesef iyi yorumlamadık. Rakamlara baktığımızda alkollü içki, petrol, altın fiyatlarının etkisi görülüyor, işlenmemiş gıdada artış var, işlenmiş gıdada böyle bir şey yok. Çekirdek enflasyonda farklı bir şey görülüyor. Bu yüzden o dönemdeki (Nisan sonu) faiz düşürme kararı bana göre yanlış değildir.'' Ayrıca kendisinin Avrupa ve Amerika'da olduğu gibi yeni merkez bankası başkanının aylar önceden belli olmasından yana olduğunu belirten Serdengeçti, ancak bazı kesimlerin bu kişinin yıpratılacağı yönünde görüş ortaya koyduğunu, bunun da atama sürecinde görüldüğünü söyledi.

''HAZİRAN AYINDAKİ OPERASYONLAR DOĞRU''

''Ama yine de sayın Yılmaz 14 Martta göreve gelseydi, olumsuz gelişmeler bir nebze yaşanmayabilirdi'' diyen Serdengeçti, şöyle konuştu: ''(Nisan sonundaki) Faiz indirim kararının yanlış anlaşılmasının da etkisi var. Bunun üzerine dış piyasalardaki dalgalanmalar geldi. Cumhurbaşkanı seçim sürecinin sancılı geçeceği düşüncesi de yerleşmeye başlıyor. Bütün bu süreçte yapısal reform sürecindeki gelişmelerin ve kararlılığın da etkisi var ve olmaya devam edecek. Operasyonlar, aldıkları sonuçlara göre ölçülmeli. Haziran ayındaki operasyon, sonuç itibariyle başarılı olmuştur. Mayıstan sonra çıkan koşullarda, artık Merkez Bankası'nın farklı bir şey yapması gerekiyordu. Döviz satış ihalesi yaptı. Operasyon bana göre başarılı olmuştur. Yüksek faiz artırımı da dahil Merkez Bankası elindeki verilere göre davranıyor. Yani bir gelişme olduğunda beklemez, süratle hareket eder ve gerekli tedbirleri alır. Yapılan tamamen doğru.''

ÇALKANTI NİYE OLDU?

Son dönemde yaşanan çalkantıya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Serdengeçti, her ülkenin borç ödeme yeteneğini ölçen bir takım fiyatlar olduğunu, bunların uluslararası piyasalarda günlük olarak takip edildiğini, bu fiyatların 2006 yılındaki seyrine bakıldığı zaman bunların 2 Marttan itibaren bozulmaya başladığının görüldüğünü söyledi. Serdengeçti, şöyle konuştu: ''Dışarıdaki bozulmadan daha evvel ve daha şiddetli şekilde başlıyor. 2 Mart tarihine dönüyorum hiçbir şey bulamıyorum. Ya da bir tek şey buluyorum, Merkez Bankası Başkanının görev süresinin dolmasına 12 gün kalmış ve yerine nasıl bir atama yapılacağı belli değil. Enteresan bir şekilde günlük grafik 18 Nisan tarihi itibariyle düzelmeye başlıyor, Mayıs başına kadar böyle devam ediyor. dönüp basına bakıyorum ne oldu diye 18 Nisana, nihayet Merkez Bankasının başkanlığına asaleten bir kişi atanıyor, mesele bu kadar basit.''

ABD ve Avrupa Merkez Bankasında başkanın yerine gelecek kişinin çok önceden belli olduğunu kaydeden Serdengeçti, Türkiye'de de böyle olması gerektiğini söyledi. Serdengeçti, piyasaların dengesini bozan bir diğer konunun da Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili tartışmalar olduğuna dikkat çekerek, ''Meşrutiyet meselesi önemlidir. (Parlamentoda çoğunlum var, istediğim gibi yaparım) dediğiniz zaman tabi ki bunu yapabilirsiniz, fakat sonrası tartışmalar baş ağrıtmaktadır. 9. Cumhurbaşkanı veya Fahri Korutürk'ün seçimi iyi birer örnek olarak önümüzde durmaktadır'' dedi.

MERKEZ BANKASININ ÖNEMİ

''Merkez bankamızı yalnız bırakmayalım, Merkez Bankamızın bağımsızlığı çok önemlidir'' diyen Serdengeçti, dünyanın bunu Türkiye'den çok daha evvel öğrendiğini, bu konunun Türkiye'de hala sindirilemediğini söyledi. Konuşmasının ardından bir basın mensubunun ''Merkez Bankası'nın yönetimine hiç kusur buluyor musunuz, şu anda gerçekten iyi yöneliyor mu?'' şeklindeki sorusu üzerine Serdengeçti, ''Her zaman daha iyi yapılabilir, benim dönemimde de daha iyi yapılabilirdi. Her zaman bir altın karar yoktur'' yanıtını verdi.