Serdengeçti'den 'kriz bitti' yorumu
Abone olMerkez Bankası Başkanı Serdengeçti, " Irak savaşını içeren olağanüstü dönem enflasyon analizi açısından bitmiştir'' dedi.
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, ''bugün itibarıyla,
Irak savaşını içeren olağanüstü dönem enflasyon analizi açısından
bitmiştir'' dedi. Serdengeçti, bugün TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'na ''Para Politikası Hedefler, Gelişmeler, Riskler''
başlıklı bir sunum yaparak, Türkiye ekonomisinde yaşanan
gelişmeleri değerlendirdi. FAİZ İNDİRİMİNİN NEDENİ Sunumda, Merkez
Bankası'nın 25 Nisan'daki faiz indirimine, ''2003 yılı bütçesi
kapsamında alınan tedbirler ile mali disiplinin sağlanması,
programa kararlılıkla devam edileceğine dair niyet beyanı ve
parasal disiplinin sürdürülmesi ile birlikte, petrol fiyatları ve
döviz kurundaki hareketlerin enflasyonda yarattığı maliyet
baskısının kalkması, iç talebin kısa vadede baskı yaratmaması, IMF
4. gözden geçirmenin sonuçlanması ve son dönemde bütçe performansı
ile olumlu bekleyişlerin artması'' sonucu gittiği belirtildi. ''Son
dönemde gerek faiz dışı fazlanın ne olması gerektiğine dair
tartışmalar, gerek bütçe disiplini sağlanmasına yönelik önlemler
hakkında kesinliğe ulaşılmasındaki gecikme ve gerekse Irak
operasyonuna ilişkin belirsizlikler sonucu bekleyişlerde bozulma
görülmüştür'' denilen sunumda, enflasyonun bundan sonraki seyrinin
aslen, iktisadi temellere bağlı olarak iç talebin izleyeceği seyir
ve dış gelişmelere bağlı olduğu ifade edildi. ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ
EĞİLİMİ DEVAM EDECEK Sunumda, Merkez Bankası ve Hükümetin
kontrolünde olmayan tarım ve gıda fiyatlarında gözlenen yükselişe
rağmen, yılın geri kalan kısmında enflasyondaki düşüş eğiliminin
devam edeceğinin düşünüldüğü belirtilirken, ''para politikasının
etkinliği ve hedeflere ulaşılması için kamu maliyesi disiplininin
ve alınan tedbirlerin nitelikleri de önemlidir'' denildi. Sunumda,
bu çerçevede, 2003 yılı bütçesinde alınan önlemlerin düzenleniş
biçiminin, önümüzdeki dönemde kamu kaynaklı enflasyonist baskının
yüksek olmayacağı sinyalini verdiği de kaydedildi. GENEL EKONOMİK
DEĞERLENDİRME Sunumda, kamu maliyesinde disiplin sağlanması,
yapısal reformların aksamadan sürmesi, dış şokların yol açtığı
belirsizliklerin azalması ve bunların enflasyon öngörülerini olumlu
etkilemesi halinde, uygulanan istikrar programın en başından beri
öngördüğü gibi faizlerin ilerleyen dönemlerde daha da düşmesinin
söz konusu olduğu belirtildi. Sunuma göre, mevcut program
çerçevesinde orta vadede amaçlananın, fiyat istikrarının sağlandığı
ortamda sürdürülebilir yüksek büyüme oranlarına ulaşmak, istihdamı
artırmak ve yoksulluğu azaltmak olarak sıralandı. Bu kapsamda, mali
politikaların kurala bağlanması, yapısal reformların hızla ve
kararlılıkla gerçekleştirilmesi, piyasa ekonomisinin sağlam
temeller üzerine oturtulması, özel sektörün ekonomideki rolünün
güçlendirilmesi, verimliliğin ön plana çıkarılması, doğrudan
yabancı yatırımları teşvik eden önlemlerin hayata geçirilmesinin
son derece önemli olduğu ifade edildi. Döviz kuru rejiminin seçimi
hükümet ile birlikte yapıldığı, döviz kuru politikasının
uygulanmasının ise Merkez Bankası'na ait olduğu belirtilen sunumda,
döviz kurlarının arz ve talep koşulları altında serbest piyasada
belirlendiği kaydedildi. Sunumda, Merkez Bankası'nın kararlarını
sadece gelecekteki enflasyona bakarak aldığı da ifade edildi.
Sunumda, enflasyon hedefinin hükümet ve Merkez Bankası'nın ortak
hedefi olduğu, Merkez Bankası Yasasında öngörüldüğü gibi fiyat
istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla hükümetin büyüme
ve istihdam politikasını destekleyeceği bildirildi. 2003 yılı
büyüme öngörüsünün yüzde 5 olduğu hatırlatılan sunumda, bugün
itibarı ile bu büyüme oranını deskeleyecek faktörler sıralandı.
Sunumda, Türkiye'de reel faizlerin yüksek düzeylerde oluşmasının
nedeninin evvelden beri yaşanan krizler, yüksek enflasyon ve bu
yapının yarattığı kırılgan ortam, sonucunun ise üretken alanlardaki
yatırımların düşüklüğü ve oynak ve düşük ortamda büyüme olduğu
bildirildi