Serdengeçti cari açığı önemsemedi
Abone olCari açığın geçmiş yıllara göre çok daha düşük olduğunu söyleyen Serdengeçti, açığı önemsemedi.
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, cari işlemler
dengesini kontrol altında tutacak şeyin sıkı maliye politikaları
olduğunu söyledi. Serdengeçti, Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) Aylık
Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinde
yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Serdengeçti, dış ticaretin 2003
yılında ilk defa 100 milyar doları geçerek 110 milyar dolara
ulaştığını bildirdi. Böylelikle birçok gelişmekte olan ülkenin
üzerine çıktıklarını belirten Serdengeçti, Türkiye ekonomisinin
küresel ekonomi ile bütünleşmesini hızlı bir şekilde sürdürdüğünü,
giderek daha önemli bir rol aldığını ifade etti. Türkiye ihracat
ürün çeşitliliği konusunda gelişmekte olan birçok ülkenin üzerinde
olduğunu kaydeden Serdengeçti, bunun büyük bir avantaj olduğunu, bu
durumun ihracatın sürdürülebilir olduğunu gösterdiğini bildirdi.
İhracatın döviz cinsine göre bakıldığında dolar ve eurodaki
gelişmelere, dışarıda gelişen piyasa koşullarına ve Türkiye
ekonomisinin Avrupa ekonomisi ile bütünleşmesine paralel olarak
değişim gösterdiğini belirten Serdengeçti, ihracatta 2000 yılında
euronun payı yüzde 31 iken, şu anda yüzde 49'a çıktığını, doların
payının aynı dönemde yüzde 47'den yüzde 42'ye indiğini söyledi.
VERİMLİLİK ARTIŞI Türkiye ekonomisinde özel sektörde büyük bir
verimlilik artışı görüldüğünü anlatan Serdengeçti, ''İthalattan
endişe etmiyor musunuz?'' şeklindeki soruların kendilerinde
gülümseme yarattığını hatırlattı. Tüketim mali ithalatında bir
patlamanın, söz konusu olmadığını, ara malı ithalatının olduğunu,
bir zaman sonra sermaye malı ithalatının olması gerektiğini
belirten Serdengeçti, Türkiye'de büyüme ile ithalat arasında bir
ilişki olduğunu kaydetti. Türkiye'de vergi reformunun
gerçekleştirerek verginin tabana yayılması, herkesten alınması
gerektiğini belirten Serdengeçti, vergi reformunun Merkez
Bankası'nın en önem verdiği iki yapısal reformdan biri olduğunu
söyledi. Serdengeçti, Türkiye'de tasarruf oranının düşük olması
nedeniyle yüksek büyüme oranına ulaşabilmek için doğrudan yabancı
sermayenin çekilmesi gerektiğini bildirdi. ÇİN ÖRNEĞİ Bazı
çevrelerin Çin ekonomisinde görülen büyümeyi dikkat çektiklerini
ifade eden Serdengeçti, şöyle devam etti: ''Çin planlı bir
ekonomiye sahip. Sermaye hareketleri Türkiye kadar serbest değil.
Enflasyonun 2002 yılında eksi yüzde 0.1, Türkiye'de 2002 yılını
yüzde 29.7 ile bitirdik. Şimdi yüzde 16 faizler yüzde 2. Bizde o
tarihlerde yüzde 57, kısa vadeli faizler hala yüzde 24, hala
kıyaslanmayacak kadar yüksek. Çin'de yurtiçi tasarruf oranı yüzde
40, Türkiye'de yüzde 22. Doğrudan yabancı yatırım oranının milli
gelire oranı yüzde 36. Çin'de kamu açığı yok. Bunları bilmeden
nasıl kıyaslama yapıla bilinir? Çin enflasyon problemini halletmiş
tabii ki kur politikasını ayarlayabilir. Aynı koşullara gelelim,
aynı göstergeler ortaya çıksın pekala farklı kur politikası burada
da uygulanabilir. Ama bizim koşullarımız o değil.'' CARİ DENGE Cari
dengenin bozulduğunu bunun sonunun devalüasyon olduğu yolundaki
iddiaların olduğunu hatırlatan Serdengeçti, ''Cari dengenin
bozulduğunu düşünüyorsanız, daha da bozulacağını düşünüyorsanız; o
zaman döviz alırsınız. Kurları nereye götürecekseniz. Oraya
götürürsünüz. En azından samimiyet bunu icap ediyor. Ama, bunu
dedikten sonra piyasadan sadece döviz alıyorsa, burada samimiyet
yoktur. Maalesef bu durumdan şikayet edenlerde döviz satıyorlar''
diye konuştu. Açık pozisyonun geçmiş dönemlere göre kıyaslanmayacak
kadar düşük olduğunu, Merkez Bankası'nın yaklaşık 1 yıldır döviz
aldığını, döviz rezervini yüksek seviyeye getirdiğini söyledi. Kısa
vadeli sermayenin hiçbir şekilde teşvik edilmediğini anlatan
Serdengeçti, ''Uluslararası toplantılarda adamlara açık açık size
kur garantisi veren yok. Gelirsen bunu da hesaba katın diye
söyledik'' dedi.