Serdar Turgut tuhaf buldu

Gazetecilik mesleği içinde olanlar açısından son günler hayli ilginç ve tuhaf geçiyor olmalı. Danıştay baskınından sonra her zaman alışık olmadığımız bir hızla olay çözülüyor gibi görünüyor. Ama biraz tecrübesi olanlar açısından hayli şüphe yaratacak gelişmeler de yaşanıyor. İlk önce 'Ulusalcı tepki' olarak adlandırılabilecek ve AKP hükümetine düşman oluşumdan bazı insanların, türban kararı gibi hükümeti rahatsız eden bir karara imza atan daireyi basması gibi tuhaf bir olayla karşı karşıyayız. Mantıken açıklanması hayli güç olan bu olayın nedenleri yerine ilk günden olayın sorumluluğunu tuhaf biçimde hükümetin yüklenmesi sürecine girildi.

BİLGİLER SIZMAYA BAŞLADI

Şöyle bir mantık işletildi: Danıştay, laik sistemi korumak için bir karar verdi. Bu karardan hoşlanmayanlar da hükümetten cesaret alarak baskını düzenlediler... Öyleyse olan bitenden hükümet sorumludur.

Mantıki bağlantıları zor kurulabilecek bu açıklama biçimi başta tutar gibiydi. Sonra daha ilginç bir şey oldu. Olayı yapanlarla 'Ulusalcı tepki'ciler ve hatta Susurluk olayının failleri arasındaki yakın bağları anlatan haberler için bilgiler hemen her gün çarşaf çarşaf sızmaya başladı. Hatta bir merkezden sızmış izlenimi veren bu haberlere eşlik eden fotoğraflar da bütün gazetelere hemen hemen aynı zamanda koordineli bir şekilde dağıtıldı.

Bu işte bir tuhaflık olduğu gayet net olarak görülüyor. Bu tuhaflığın nereden kaynaklandığını açıkça anlamamız da kolay olmayacak gördüğüm kadarıyla. Görünen o ki; çok ciddi bir bilgi sızdırma mücadelesi sürmekte. Son atılan adımlarla olay 'Ulusalcı tepki'cilerin üzerine kalmış durumda. Bu gibi zamanlarda çok kısa vade içinde hükümet aleyhine kullanılabilecek bilgi veya fotoğrafların bir yerlerden sızması çok da şaşırtıcı olmaz.

TAVIR ALMADAN...

Bir büyük oyun oynanıyor ve habercilik yarışında geri kalmamaya çalışan basın bu oyunun piyonları durumunda. Bakalım oyun nasıl duracak ve rüzgar hangi yöne esecek? Bizim işimiz bu kavgada taraf olmadan, tavır almadan sadece olan biteni okuyucularımıza aktarmaktan ibarettir. Okuyucularımızın da kafalarında kuşku sorularını tutmalarını istediğim için yaşadığımız karmaşık süreci açık yüreklilikle aktarayım dedim, o kadar...

Kaynak: www.aksam.com.tr