Serdar Arseven veda etti
Abone olD.B Tercüman Gazetesi'nin renkli yazarlarından Serdar Arseven bugün veda etti. Arseven okurlara telefon numarasını verdi.
Dünden Bugüne Tercüman Gazetesi'nin renkli yazarlarından Serdar
Arseven, okurlarına veda etti. "Hadi bana
eyvallah!.." diyen Arseven, okurlarına kişisel cep telefon
numarasını vermeyi de ihmal etmedi:
Yazı: Serdar Arseven
Kaynak: www.tercumangazete.com
Evet öyle... Gidiyorum... Öncelikle... Burada yazıyor olmamdan
dolayı, "ikinci gazete olarak" Dünden Bugüne Tercüman'ı alan o
geniş kitle... Çilenin yoğurduğu asil insanlar... Öncelikle,
"sizlere" teşekkür ediyorum. Bu gazetede yazdığım üç yıllık süre
içinde, nefeslerini sürekli olarak ensemde hissettiren, "Sen
bizimsin!" mesajını hiç eksik etmeyen okuyucularım olmasaydı... Kim
bilir, belki de sapardım. Beni bugünlere taşıyan dostlarıma değil
de, bu asil millete fildişi kulelerin tepelerinden bakan "azınlığa"
kur yapardım.
***
O büyük kitlenin dışında da okuyucuları vardı, Dünden Bugüne
Tercüman'ın. Kimi magazin için alırdı. Özellikle Şampiyon ekinin
verilmesinden sonra, "spor olsun" diye alanlar... Farklı yazarların
bakış açılarını bir arada bulma "fantezi"sine yanaşanlar... Uzun
sayılabilecek bir süreç içinde, dünyamı paylaşmayan okuyucularımla
da yakın temas halinde oldum. Yazdıklarımı hazmedemeyenler,
tepkilerini son derece biçimsiz ifadelerle dile getirenler oldu.
Kızmadım... Şefkatle yaklaştım... Bu ülkenin "hava kadar, su kadar"
muhtaç olduğu değerlere diş bileyenler çıktı karşıma. Onlarla da
uğraştım. Çok ilginç; İlk anda "mühürlüymüş" gibi duran kalplerin,
kısa süre içinde açılmaya başladığını gördüm. Meğer, ön
yargılıymışız. Bu "kandırılmış", özünden koparılmış insanlara
şefkat elimizi uzatmakta çekingen davranmışız. Hayır... Kadını
"et", hayatı "şehvet", ideali "servet" olarak algılayan, benim
insanım değil. Kışkırtılmış, saptırılmış, ülkesinin öz değerlerine
yabancılaştırılmış biçarelere el uzatmak lâzım. "Kimlik bunalımı"nı
aşmalarını sağlayacak şok tedavi yöntemlerini uygulamak... Ben,
farklı renklere hitap eden Tercüman gazetesinde yazarken bu
insanlarla da "iletişim kurma" imkânını yakaladım. Ne kadar faydalı
olduğum bilemem ama... Ben ziyadesiyle faydalandım. Teşekkürler,
"yanlışta ısrar etmeyen" okuyucularıma!..
***
Şu teşekkür faslını, çalışma arkadaşlarımızla bitirsem. Sağdakine,
soldakine... Şöyle derinden: "Hadi bana eyvallah" desem. Bu arada,
unutmadan... Rauf Tamer Ağabey'in yeri ayrı. O, her görüşmemizde,
kuvvetime kuvvet kattı. Yakın çevresine söylediklerinden de
haberdarım. "Kalemi raks ettiren" bir ustanın övgülerini boşa
çıkartmazsam... Kendimi bahtiyar sayarım.
***
Bundan sonra ne olur?.. Kısmet. Okuyucularım, ellerine aldıkları
gazetelerden herhangi birinde beni bulamayacak olsalar da,
desteklerini hissettireceklerdir, eminim. Şimdi... Diyorum ki;
telefon numaramı versem... Her sabah, bana ait köşedeki fotoğrafı
selamlamayı alışkanlık haline getirmiş olan dostlarıma, bu "ara
dönem"de "selam kapımı" açsam. Desem ki; Sıfır beş yüz kırk iki...
Sonrası... İki yüz doksan, otuz sekiz, seksen dokuz. Bugün
buradayız, yarın yokuz!..