Serbest kalan pilot yaşadıklarını anlattı
Abone olSerbest kalan pilotlardan Murat Ağca, Lübnan’da kaçırılışını ve esir tutulduğu sürede yaşadıklarını basın mensuplarına anlattı. Ağca, “Cehen...
Serbest kalan pilotlardan Murat Ağca, Lübnan’da kaçırılışını ve
esir tutulduğu sürede yaşadıklarını basın mensuplarına anlattı.
Ağca, “Cehennemin nasıl bir yer olduğunu bilmiyorum ama herhalde
böyle bir yerdir. Tarifsiz bir acıydı” dedi.
Lübnan’da kaçırıldıktan 72 gün sonra serbest bırakılan Türk
pilotlardan Murat Ağca, yaşadıklarını basın mensuplarına
anlattı.
Kurtarılmasını bir rüya olarak tanımlayan Ağca, ailesine
kavuşmasında emeği geçen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve MİT Müsteşarı
Hakan Fidan’a teşekkür etti.
Evde olmanın mutluluk verdiğini söyleyen Ağca, “Cehennemin nasıl
bir yer olduğunu bilmiyorum ama herhalde böyle bir yerdir. Tarifsiz
bir acıydı. Ama dayandık birbirimize destek olduk. Kurtulacağımız
biliyordum. İstedikleri tek şek vardı. ‘Türk devleti güçlü bir
devlet bize yardım edecek’ diyorlardı. Biz ‘Bu şekilde olmaz’ dedik
ama onların olayları çözme kültürleri farklı. Bölgedeki en güçlü
devletin Türkiye olduğunu düşündükleri için bir şekilde Lübnan’daki
esirlerini kurtaracağını düşünüyorlardı. Biz sadece esir olarak
kendimizi biliyorduk ama Suriye’de bir sürü esir var. Çok garip bir
denklemin içerisindeydik” dedi.
NASIL KAÇIRILDI ?
Kaçırılma anını da anlatan Ağca, “Uçaktan indik. Otele gidiyorduk
servise bindik. İki dakika sonra servis durdu. Bir anda üç tane
önde, iki tane arkada arabadan elleri silahlı yüzleri maskeli
adamlar bize doğru geliyorlardı. Niçin geldiklerini bilmiyorduk ama
silahlılardı. Çatışma ortasında kaldığımızı ve sakin olmamız
gerektiğini düşündüm. Kalaşnikoflu kişiler arabanın etrafını
sardılar ve silah doğrulttular. Kaptan ‘Sakın ateş etmeyin’ diyerek
durumu kontrol altına almaya çalıştı. Kaptanı alıp götürdüler
ardından beni alıp götürdüler. Ayrı arabalara bindirdiler. Bizi bir
yere transfer ettiler. Gözlerimiz bağlıydı. Beni dizüstü
çöktürdüler. Kafama silah dayadılar. O an her şeyin bittiğini
düşündüm. Ailem ve çocuklarım gözümün önüne geçti. İçlerinden
birisi geldi ve beni ayağı kaldırdı. Bana bu muameleyi yapanlara
kızdı. Sonra oturttular meyve ikram ettiler. Bayram olduğu için
çikolata ikram ettiler. ‘Bizim sizinle problemimiz yok. Sizi
serbest bırakacağız bizim ailemiz Suriye’de tutsak’dediler. Biz
Türk vatandaşıyız niye kaçırdınız dediğinizde ‘sizin devletiniz çok
güçlü bir çok yol denedik çözüm bulamadık. Sizi devletiniz bize
yardım eder’ dediler” şeklinde konuştu.
KORKUSUNU ANLATTI
72 gün boyunca defalarca yerlerinin değiştirildiğini anlatan Ağca,
“Biz bir defa kaçırıldık diyemiyoruz çünkü 8 defa kaçırıldık. 3
günde bir transfer ediliyorduk. Gece yarısı transfer ediliyorduk ve
uyuyamıyorduk. Her transfer maskeli konvoy halinde oluyordu.
Kaçırıldığımız her seferinde içimde şu korku vardı. Çatışmanın
içerisinde kalırsak bizi öldüreceklerdi, yaşama şansımız yoktu.
Bizi başkaları da onlardan kaçırabilirdi öyle bir korku da vardı.
Ama güvenlik kontrol noktalarından çok rahat geçtik. Bu işi ferdi
olarak yaptıkları bize inandırıcı gelmiyor” ifadelerini
kullandı.
Murat Ağca, kendilerini kaçıranların Türkiye’de yaşanan gelişmeleri
de an be an takip ettiğini vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Gül,
Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Lübnanlı
yetkilileri aramalarını sevinçle karşıladıklarını söyledi.
Kendilerini kaçıran grubun verdiği bilgileri sağlıklı
bulmadıklarını söyleyen Ağca, “Türkiye devleti bizi burada
bırakmayacaktı bunu biliyorduk. Türkiye Cumhuriyetinin iki
vatandaşını tutsak bırakmayacağını biliyorduk. Onlar da bunu
bildikleri için rahatlardı” diye konuştu.
NE ZAMAN UÇACAK ?
Ağca Başbakan Erdoğan’ın kendilerini karşılamaya gelmesinin sürpriz
olduğunu da sözlerine ekledi. Esir tutulduğu dönemde ailesi ve
kızını düşündüğünü ifade eden Ağca şunları söyledi:
“Ben ailemi kızımı düşünmeye başladığım zaman kötü oluyordum. Tek
düşünmeye çalıştığım şey ‘buradan gideceğiz’ idi. Bizim kalbimizi
beynimizi esir alamadılar. Sadece bedenen tutsaktık. Biz bize
yakışan her Türk vatandaşının yapması gereken davranışları yaptık.
Bizi kaçıranların kötü muamelesi olmadı. En ufak bir temas
yapmadılar. Bize seslerini yükseltmediler”
Ağca, “Ne zaman yeniden uçacaksınız” sorusuna ise, “Şu an
yakınlarımı sevdiklerimi gördükten sonra en yakın zamanda uçmaya
hazırız. Orada sağlığımıza dikkat ettik. 33 adımlık bir bahçede
yürüyüş yaparak kendimize dikkat etmeye çalışık” diyerek yanıt
verdi.
"ÇOCUĞUMUZ TRAVMA YAŞADI"
Eşine kavuşmanın heyecanını yaşayan Nur Ağca ise, “Yaşadığımız acı
tarif edilemez. Yerine bıraktığı mutluluk da tarif edilemez. Dün
gece hep birbirimize dokunduk hayal mi bu diyerek. Çocuğumuz çok
büyük bir travma yaşadı. Sesini duyduktan sonra sürekli baba dedi
başka bir şey demedi. Şu an çok mutluyuz. Eşim normalde pek
konuşmaz ama şu an çok konuşuyor. 4 saatlik bir uyku ile ayakta.
Eski hayatımıza adapte olmaya çalışıyoruz. Çok heyecanlıyız.
Devletimize çok teşekkürler” ifadelerini kullandı.
(İHA)