Serbest kalan Ekrem Dumanlı'dan son dakika açıklaması
Abone olSerbest kalan Ekrem Dumanlı'dan son dakika açıklamaları. Dumanlı Çağlayan Adliyesi çıkışında gözaltına alınmasıyla ilgili sert açıklamalarda bulundu.
İNTERNETHABER.COM
14 Aralık cemaat operasyonu kapsamında pazar
günü gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem
Dumanlı'dan son dakika açıklaması.
Tutuklanması istemiyle çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılan
Ekrem Dumanlı, Çağlayan Adliyesi çıkışında açıklama yaptı.
Gözaltına alınma nedeninin Zaman gazetesinde yayınlanan iki köşe
yazısı ve herkul.org'de yayınlanan bir haber olduğunu ileri
sürdü.
"30 yıldır yayın yapan bir gazeteye o gazetenin genel yayın
yönetmenine terörist muamelesi yapanlara bu aynen iade
ediyorum" diyen Dumanlı, "Allah'tan korkun. Allah
sizi ıslah etsin" çıkışında bulundu.
HİDAYET'İN SUÇU NE?
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın tutuklanmasıyla
ilgili ise "Hidayet Karaca kardeşim de burada olmalıydı.
Hidayet'in suçu nedir? Tek Türkiye sizi ne kadar
korkutmuş!" dedi.
BEBEĞİYLE İLK
FOTOĞRAFI
Eşi bugün doğum yapan Dumanlı serbest kalması sonrası soluğu
hastanede aldı. Adı Saadet olan bebeğiyle ilk fotoğrafı ise sosyal
medyaya böyle yansıdı.
Ekrem Dumanlı'nın açıklamalarının satırbaşları şöyle:
TÜRKİYE'Yİ REZİL ETMEYİ GÖZE
ALDILAR
Değerli basın mensupları buraya kadar o kadar zahmeti çekmiş
gelmişsiniz. Basın özgürlüğü ve demokrasiye inanıp buralara kadar
gelen çok değerli vatandaşlarımız...Değerli basın mensupları ve
arkadaşlar sizin çok yakından gördüğünüz gibi Türkiye bir tiyatroyu
seyrediyor. Kendi ayıplarını, günahlarını, kendi yolsuzluklarını
gizlemek için sansasyonel olay çıkarmak isteyenler bizleri hedef
alarak, basın özgürlüğünü tehdit altına alarak Türkiye’yi rezil
etmeyi göze aldılar.
"O İDDİALARI İADE
EDİYORUM"
Bir gazete binasına baskın düzenlediler. Bir genel yayın
yönetmenini gözaltına aldılar. Maksat belliydi. Algı operasyonunun
hedefi belliydi. Amaçları belliydi. Türkiye büyük bir yara aldı.
Gözaltına alındığıma üzülmedim. Basın özgürlüğüne gaddar saldırı
herkes gibi beni de üzdü ama ülkem adına daha da üzdü. Bir yıldır
terör örgütü üyeliğiyle haşa bu iddiayı sahiplerine huzurlarında
iade ediyorum. Bana terör örgütü üyesi diyenler aynıyla iade
ediyorum.
ALLAH'TAN KORKUN"
Zaman Gazetesi’ne terör üyesi diyenler Allah’tan korkun, iade
ediyorum. Allah’tan korkun. 30 senedir yayın yapan bir gazeteye
iftira ederken Allah’tan korkun. Aynıyla iade ediyoruz! Geldiler
bizi gözaltına aldılar. Hapisten korkmayız, idam sehpasına
çıkılacaksa adeta düğüne gider gibi gitmekten de korkmayız. Herkes
sussa basın susmaz. Herkes korksa medya korkmaz. Medya da korksa
Zaman korkmaz!
BİR SUÇUMUZ VARSA...
4 gün boyunca emniyette kaldık, nezarette kaldık. Bunlardan
korkacağımızı düşünüyorlarsa yanlış düşündüler. Nezarethane
devletin yeridir. "Bir suçumuz varsa hayatımız da feda olsun"
dedik.Kimseye bir diyet borcumuz yok. Zalimlere boyun eğmek yok
yok. arkadaşlar. 4 gün bekletildikten sonra karakolda
bekletildikten sonra savcının karşısına çıktık. Siz de soruları
gördünüz…Hangi yazar talimatla yazı yazıyor. Bizi kendinizle neden
karıştırıyorsunuz. Biz satılık, kiralık kalem yok. Herkul.org dan
alınmış bir haber, bir de iki köşe yazısının yazdığı yazıymış
suçumuz. Bu ızdırabın sebebi buymuş…
Köşe yazısını 2 tane Zaman yazarı. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni de bu konuyu yazmış. Demek ki suç yok. Suç uydurulur, suç
olmayınca suçlu uydurulur. Bütün gece ifade verdik.
Savcıya dedim ki: Bu muamelenin sebebi bu iki yazı
mı? "Evet" dedi.
Hürriyet’te, Milliyet’te, Akşam’da çalışanlar Türkiye nereye geldi.
Kanun dışı hiçbir şey yok yazılarda.
-7 NE BİLİYOR
MUSUNUZ?
Ben de yeni öğrendim. Yerin 7 kat aşağasında nezerathane var. 7 kat
aşağıya nezarethane yaptın bari 2 petek kalorifer koysaydın. O
insanlara üzüldüm, duvarlara yazı yazmışlar, "Haram lokma yemedik"
diye. Türkiye’de hiç kimse güvende değil. Yalancı şahitlik
yapılıyor, gizli tanık sıfatında ifadeler vermek üzereler. Her an
herkesin karşısına bir ihbar mektubu çıkabilir, bir satılmış adam
çıkabilir. Türkiye buraya geldi. Ben şapkalarından tavşan
çıkaracaklar zannettim. "Hakkımda suçlama nedir?"
diyorum. Hikaye anlatıyorlar: Dizi varmış, bilmem ne karakteri
varmış.
"NECİP FAZIL'A BAKIN"
"Bir dizi yüzündense gidin Jodie Foster'ı" da tutuklayın dedim. Necip Fazıl’a bakın… "Eğer yazılan kurgusal bir şeyden biri etkilendiyse biri tutuklandıysa William Shakespeare’i mezardan çıkarın asın" dedim. Dedim ki: Bu senaryo bir hikaye…"Kendimle ilgili bir sorun soruyorum" dedim, hakim beye…"Ekrem Dumanlı neden burada" dedim…
CEBİNDE TIRNAK MAKASI
TAŞIMAYANLARI..
2 tane köşe yazısı bir tane haber… Karakollarda süründürülmem,
buraya getirilmem, dünya basınının dikkatini çeken iki yazı mıdır?
Yeminle söylüyorum, hakim “Evet budur” dedi.
Bundan bir terör örgütü nasıl çıkarılır. Terör örgütü arayanlar
çevresine baksınlar1
Teröristlere altın yaldızlar dağıtıldığı Türkiye’de Türkiye’nin
evlatlarını terörist ilan edenlere söylüyorum, aynıyla size
yapıştırıyoruz. Cebince tırnak makası taşımayanlara terörist
diyenler Allah sizi ıslah etsin. Düşünce namusumuza sürülmüş bir
lekedir bu.
NEDEN ZAMAN GAZETESİ'NDE
BEKLEDİ?
Hazır ben yokken meydanlarda bazıları demiş; Bir bebek bekliyorum
ne yapacağım sizi bebeğimle mi tanıştaracağım sizi. Hep söyledim
korkumuz, borcumu yok. Birilerine yol arkadaşlığı yaptıysak onları
demokrat sandık da yaptık. Yolculuk yaptığımız arkadaşlarımızın U
dönüşü yapmalarında bizi de yanında görmek istemelerine
şaşırıyorum. AB yolunda ilerlediniz de alkış tutmadık mı?
"Nerede özgürlüğü kısıtlama varsa, yolsuzluk var biz orada
yokuz" dedik. Düne kadar alkışlanıyorduk ne oldu şimdi
terör örgütü üyesi mi olduk?
YAZI YAZARKEN SANA MI
SORACAĞIZ?
Bu ülkede demokrasiden dönüş yok. Fikir hürriyetinden geriye
dönüş yok. Cesaretten geri dönüş yok. Korkaklar kaçıp gidebilir.
Ama bu can ne ben susarım, ne bu gazete susar, ne de bu çalışanlar
susar. Bacılarım, annelerim ellerinizden öpüyorum. Sizin yazdığınız
destanı henüz Türkiye yazmadı, teşekkür ediyorum. Serbest
bırakıldım. Delil dedikleri şey bu yazıyı neden yazdın. Sana mı
soracağız kardeşim yazıyı yazarken. Biz yazı yazarken talimat
almayız. Talimat alsaydık karakolda olmazdık.
SUÇUM VARSA BEBEĞİMİ GÖRMEK
İSTEMİYORUM
Talimatla yazı yazanlar yatlarında, villalarında yan gelip oturuyorlar, oturun. Somut bir şey yok. Alıp dosyaları inceleyin, satır satır okuyun. Bir suç unsuru varsa çıkmak istemiyorum. Bakın bebeğim oldu görmek istemiyorum suçum varsa…
"Bana serbestsin" dediler. Deyin ki mutlu
musun? Bebeğin olmuş adını Saadet koymuşsun. De ki saadet duyar
mısın? Duymam. Hidayet Karaca da burada olmalıydı…Karaca’ya yapan
suçlamayı da okudum. Savcıma dedim "bunlar suç"
olmaz. "Suç olursa bütün dizilerin, yapımcıların tutuklanması
lazım" dedim. "Bir hukuk ayıbıdır" dedim."Tarih silmez bunu"
dedim.
TEK TÜRKİYE SİZİ NE KADAR ÇOK
KORKUTMUŞ!
Bir TV dizisi bu. Tek Türkiye, tek Türkiye… Tek Türkiye sizi ne kadar rahatsız etmiş böyle… Tek Türkiye’den ne kadar da korkmuşsunuz. Ben TV özürlüyüm, çok da dizi izlemem. Ama replikleri okudum, baktım bunda ne var? Bazı QI’su düşük gazetecileri de sesleniyorum. Arkadaş siz ne zaman gazeteci oldunuz. Ne zaman dizilerden terör örgütü yarattınız?
Hidayet beyin oğlu da şu an burada. Allah’tan korkun. Türkiye’nin geldiği duruma bakın. Bizi tekrar gözaltına alabilirler mi? Alabilirler. Herkes sussa Zaman susmaz. Fikri, düşüncesi ne olursa olsun bu meseleyi devlet meselesi olarak gören gazetecilere, medyaya, yazarlara teşekkür ediyorum. Demek ki yürekler daha bitmedi. Masanın altında sonuna kadar saklanamazsınız. Bu diyetin her vatandaş ödeyecektir. Zorbalığa boyun eğmek yok. Demokrasiden geriye adım atmak yok. AK Partiye oy vereniyle vermeyinle, CHP’ye, MHP’ye oy veren vermeyen herkese sesleniyorum. Sahip çıkın yazarlarınıza, gazetelerinize sahip çıkın…. Herkes haddin bilsin, kimse teslim olmayacak. Bu ülkede hiçbir fikir despotizme teslim olmayacaktır. Herkes olsa biz olmayacağız.