Uzun bir aradan sonra 'Klavye Delikanlıları' adlı diziyle yeniden ekranlara dönen Seray Sever, 44 yaşındaki oyuncu 3,5 yıllık sevgilisi Eray Sümbül ile evlenmek istiyor. Posta gazetesine konuşan Seray Sever, ''Bu aşkı 40 yıldır bekliyordum. İlk defa birini bu kadar sahiplendiğimi, sahiplenildiğimi ve koşulsuz sevgiyi hissediyorum.'' diyerek evlendikten sonra çocuk sahibi olmak istediğini ifade etti. Sonunda tekrar karşımızdasın. Niye bu kadar ara verdin? Kendi isteğimle 10 yıllık bir ara verdim. Medya beni yordu ve dedim ki, insanlar seni fiziğinle, oyunculuğunla, yeteneğinle değil, aklınla ve zekânla görsünler. Prodüksiyon şirketi kurdum, diziler yaptım. Ticaretle uğraştım. Ama sonunda döndün... Oyunculuk öyle bir aşk ki özlüyorsun. Sunuculukta Türkiye’nin en iyilerdenim. Ama dinlenmek iyi geldi. Astroloji eğitimlerimi de bu arada tamamladım. ‘Klavye Delikanlıları’ ile nasıl buluştun? Murat Şeker ve Ali Tanrıverdi’nin projesi. Süreç Film’in ortağı İnci Gündoğdu ile sohbet ediyorduk. Kurtlar Vadisi’nde canlandırdığım “mafya lideri soğuk sert kadın içimde kaldı” deyince, bir anda ‘Klavye Delikanlıları’ndaki dolandırıcı çetesi patronu Güneş rolünü kucağımda buldum. Dizide dolandırıcı ekibinin başısın. Dolandırıldın mı hiç? Maalesef. İki yaz evvel yazlık ev yaptırma düşüncem vardı. Bir arkadaşımızın arkadaşı, “Arazi buldum” dedi. Plan, proje, tapu fotokopisi gönderdi. Avans istedi, gönderdim. Meğer nitelikli dolandırıcı çetesiymiş bunlar. Aynı kişiler bir arkadaşımı da dolandırdı. O arkadaşımız peşlerine düştü ve çeteyi hapse attırdı. Astrolojiyle de profesyonel olarak ilgilenmeye başlamışsın... Evet. 13-14 yaşlarından beri ilgileniyordum. En eski astrologları bile tanırım. Deli gibi kitap toplayıp okumaya başladım. Hakan Kırkoğlu’ndan da 10-15 yıldır danışmanlık alıyorum. Bu kadar sevdiğim bir işi neden yapmıyorum dedim. Ama eğitimi çok zor. Master class sınavlarım yeni bitti. Astrolojinin her dalında eğitimler alıyorum ve ölene kadar devam edeceğim. Bu alanda insan hiçbir zaman oldum diyemez. 3,5 yıldır Eray Sümbül’le berabersin. Onun da yıldız haritasına baktın mı? Flört havasında başlamadık. Aramızda enteresan bir etkileşim oldu. Bir baktım ki yıldız haritasında ‘ruh eşim’ olduğuna dair göstergeler de var. Birbirimizin hayatına her şekilde gireceğimizi gördüm. Önümüzdeki günlerde Türkiye’de ve dünyada olabilecek olaylara dair astrolojik bir görüşün var mı? Türkiye için kehanet gibi şeyler söylemek istemiyorum, sonra yanlış anlaşılabiliyor. Ama Amerika için söyleyebilirim. Ardı ardına doğal felaketler, çeşitli sıkıntılar yaşanabileceğini bütün astrologlar söyledi. 2020’de Amerika’nın finans sisteminde ciddi bir dönüşüm olacak. Trump’ın kalacağını sanmıyorum. Türkiye’de kadın olmak nasıl? Çok da takmadan yaşayan biriyim, her zaman söyleyeceğimi söyledim, yapacağımı yaptım. Ama Türkiye’de kadın olmak zor. Erkeğe birçok hak tanınıyor. Kadınsan, ya ünlü bir sanatçı olacaksın ya da başarılı, paralı bir iş kadını olacaksın. Onun dışında kadına pek hak tanınmıyor. Kadın platformlarına katkın oluyor mu bu konuda? Türkiye’de kendi ayakları üstünde duran, kendi haklarını koruyan bir kadın grubuna dahilim. Şanslıyım ki iyi bir ailede doğdum, eğitim aldım. Hep kendim yürüdüm, başardım. Düştüğümde kalkıp güçlenmeyi öğrendim. Teklif geldiği zaman panellere, konuşmalara gidiyorum. Onun dışında ekstra bir şey yapmıyorum. Türkiye’de kadınlara uygulanan kaba kuvvet malum... Hiç başına geldi mi? Çok şükür olmadı. Ama kimseye gerek kalmadan kendi kendime şiddet uyguluyorum. Karşındaki çok psikopat değilse potansiyelini görüyorsun. Şiddetin hiçbir şekilde affı yok. Popüler, güzel bir kadın olmanın avantajları ve dezavantajları neler? Hiç bunu düşünmedim. Ünlü olmak için bu işi yapmadım. Allah vergisi bir güzelliğim var. Bir yere girdiğinde güzelsen daha hoş karşılanıyorsun. Kapılar açılıyor. Ama konuşmana ve zekana bakmak yerine, fotoğraf olarak bakanlar da rahatsız ediyor. Hiç taciz edildin mi? Hayır. Yıllar önce bir televizyon programında Ali Poyrazoğlu ile yaşadığımız bir olay olmuştu. “Herkes birbirini taciz ediyormuş, beni kimse taciz etmedi” demiştim. Ali Poyrazoğlu da maksadını aşan bir hareket yapmıştı, milyonların önünde. Onun dışında bir şey yaşamadım. “Keşke yapmasaydım” dediğin hataların oldu mu? Oldu. Müzikle ilgili daha doğru insanlarla çalışabilirdim. Aslında hatalarım hep iyi niyetimden oldu. İnsanlara güvenip, gücümü teslim ettiğim için. Pişman olduğum çok şey var ama onlar beni ben yaptı. Aynı hataları tekrar yapar mısın? Yapıyorum galiba. Astrolojiyi bilmeme rağmen çok düşünmeden hareket ettiğim için. Meditasyonla ağırlaştırmaya çalışıyorum kendimi. Allah’tan hayatımdaki insan çok ağır... Hangi Seray daha güzel? 20 yaşındaki mi, 30 yaşındaki mi, bugün 44 yaşındaki mi? İçimde 20 yaşındaki Seray var, enteresan bir biçimde ruhum yaşlanmıyor. Şu anki Seray daha iyi herhalde. Safım ama akıllanıyorum. Başından bir evlilik geçti. 3,5 yıldır da Eray’la berabersin. Evlenmeyi düşünüyor musunuz? Evet. Çocuk istiyorum. Çocuğumun hep mükemmel bir aşkın meyvesi olsun isterdim. O yüzden şimdi istiyorum. 3,5 sene oldu, ilişkimiz oturdu. Şu an çocuk için özel bir çaba sarf ediyoruz. Erkek veya kız çocuk ismi konuşmaya başladınız mı? Kız çocuğu hissetmiş Eray. İsmi de Sofya... Ben fırlama bir tip olduğum için seviyorum erkek çocuğunu. Ne gelirse Allah’tan diyorum. Yakında nikah sürprizi olur mu? İnşallah, olursa bayıla bayıla. Gönlümden en çok anne olmak geçiyor. Esas dönüşümüm anne olduktan sonra olacak, biliyorum. Modern bir çağda yaşıyoruz. Çocuk yapmak için evlenmek gerekmiyor. Böyle bir şey düşünür müsün? Bunları hiç planlamadık. Yarın da evlenebiliriz. Evlilik Eray’ın çok üstünde durduğu bir konu değil. Onun rahatlığı bana da geçti. Önemli olan sevgimiz. Millete göstermek için evlilik yapma niyetinde değilim. Yurt dışına gider tık diye evlenirim. Düğünü başkalarını eğlendirmek için yapıyorsun. Kısmetse olur. Yurt dışında aklından geçen bir yer var mı? Deniz üstünde evlenmek isteyebilirim. Büyük saraylarda, şatafatlı kıyafetlerle evlenmek beni çekmiyor. Beni doğa çekiyor. Kır, deniz, doğa, çıplak ayak... “Evlilik aşkı da seksi de öldürüyor” denir, katılıyor musun? Olabilir. İnsan özgür bir varlık. Tabii ki ilk heyecanı, tutkuyu korumak kolay değil. Dokunduğun zaman karşındaki kendi bedenin haline gelirse bu öyle kıymetli bir şey ki... Benim geldiğim noktada büyük bir aşk var, hâlâ “aşkım” diyorum, coşkulu konuşuyorum. Bu duyguları ilk defa mı yaşıyorsun? Bu aşkı 40 yıldır bekliyordum. İlk defa birini bu kadar sahiplendiğimi, sahiplenildiğimi ve koşulsuz sevgiyi hissediyorum. Yaş farkınız ne kadar? Ben 10 yaş büyüğüm. Eray 34 yaşında ama o daha ağır. Ben hiperaktifim. Beslenmeme, spora çok dikkat ederim. Makyajla yatmam, meditasyon yaparım. Huzurun olduğu yerde beden kendini yaşlandırmıyor. Eray kıskanç mıdır? Bir şeye takılırsa söyler ama birçok şeyi o rahatsız olacak diye önceden düşünürüm. Şeffaf bir ilişkimiz var. Telefonumda onun da parmak izi tanımlıdır. Kontrol için değil oyun için... Bütün şifrelerimiz birbirimizde vardır. “Neredesin” dediğimde, “Sana hesap mı vereceğim” diyen erkeklerden değil. Allah onlardan korusun. Hülya Avşar geçenlerde, “Erkek karısına çaktırmadan onu aldatmalı” dedi. Buna katılıyor musun? Çok cahilce bir açıklama. Bence kimse aldatmamalı. Aldatacağın noktada konuşup ayrıl... Hülya dediği gibi bir ilişki tercih etmiş olabilir. Özel hayatında mutlu olduğunu sanmıyorum. Beni aldatacak, başkalarıyla takılacak bir adam beni gönülden kırar. ‘Şirket evliliğidir’ herkes istediğini yapar. Bu tarz evlilik çok fazla var, görüyorum.