Şenzlong yan gelip yatma yeri değildir!

.

Nesrin YILMAZ nesriny@internethaber.com

İyi yürekli, düşünceli patronum (valla yalakalık olsun diye yazmıyorum, kendisi bilir.) Hadi Özışık, yıllık izin hak etmek için gerekli süre kadar çalışmış olmamama rağmen bir hafta izin verdi bana…

Daha doğrusu ben istedim :)

Sağ olsun tekrar ettirmedi…

Ama yazı yazmak insanın kanına işlediyse eğer, içinizde yeşeren istek bir uyuşturucu krizi gibi…

Malum bizim ülkemizde de gündem sıkıntısı yok…

Şöyle bir gazetelere bakayım dedim, aman Tanrım, iyi yürekli patronumun bahşettiği izni kullanmak için saf olmam lazım.

Nasıl yani dediğinizi duyar gibiyim!

Şöyle… 

Yazı yazmak benim için çalışmak değilmiş bugün bir kez daha anladım bunu… Bedenim için nefes almak ne kadar gerekliyse, yazı yazmak da, ülke gündemindeki her konuyu, kendi çapımda, kelimelerle nakış işler gibi işlemek de, ruhum için nefes almak demekmiş…

Bugün gazetelere göz gezdirirken şu teşhisi koydum kendime…

"Yazı kanseriyim" ben… Yazı yazma isteği bütün hücrelerimi sarıp sarmalamış durumda… 

Allahtan ilacım bedava…

Bakın neler var güzel ülkemin gündem sepetinde...

Bizim oğlan Pepe, bildiğiniz yerli çizgi film kahramanımız, daha önce de Barbie bebeklerden etkilendiğini söyleyen İsmail Ağa cemaati tarafından Alevi ilan edilmiş. Pepenin dedesinin bıyıklıarı Alevi bıyığı(!), ninesinin baş örtüsü ise Alevilerin bağladığı gibi bağlanmışmış! 

Ayrımcılığı çizgi film karakterlerine, plastik oyuncaklara kadar indiren seviyesizlere itibar edip bu adamlar için harflerimi harcamak istemezdim ama tıpkı bunlar gibi "domates hristiyan" diyerek ağzımızı açık bırakan diğer dünya insanları(!) geldi aklıma…

Her yerde var bunlardan diye düşündüm…

Ne yapalım, uğraşacağız!

Sonra, ülkenin başkentindeki bir üniversitede, üniversite hocalarından bir tanesi kıyafetlerini açık bulduğu kız öğrencilerden etkilendiği, gözünün kaydığı gerekçesiyle bir daha bu tarz kıyafetler giymeleri halinde sınava almayacağını söylemiş…

Yirmibirinci yüzyıldayız koskoca üniversite hocası kıyafetten etkleniyor! E neden olmasın, bazıları da plastik bebekten etkileniyordu ya!

Allah ıslah etsin!

Gündemi saçma sapan bu meselelerle meşgul eden safsatacı, din bezirganlarının yanında ciddi gündem konuları da var tabii…

Esad'ın "Biz düşürdük" dediği, Amerika ve Rusya'nın; "Elimizdeki bütün bilgileri Türkiye ile paylaştık" diye açıklama yaptığı düşen uçağımızla ilgi bir tek biz net bir açıklama yapamadık…

Uçağımız düştü mü, düşürüldü mü?

Bilemiyoruz…

Bunları bilmediğimiz için, düştüyse nasıl düştü, Suriye neden düşürdüğünü iddia ediyor? Amerika ve Rusya neyin peşinde?

Bunlara cevap veremiyoruz…

Her gün bir başkası çıkıp bir önceki açıklamayı çöpe attıracak cümleler kurup kafamızı karıştırmaktan başka bir şey yapmıyor!

Elimizden gelen bir şey de yok, nasılsa "Gereken yapılacak", bekleyeceğiz!

Gördünüz değil mi, bu kadar kalabalık bir gündemi tatilde bile yakından takip edip kelimeye dökmemek için ruhumu öldürmem gerekiyor!

Misal, bugün yine Türkiye'den başka bir ülkede göremeyeceğimiz traji komik bir karar alındı…

Sivas Katliamını ananlar için soruşturma başlatılmış... Haber şöyle; "Bu yıl 19.'su gerçekleştirilen 2 Temmuz Katliamı Anma Komitesi hakkında soruşturma açıldı"

Söyler misiniz, yakanın değil yananın suçlu olduğu, insan yakmanın suç olmadığı bir başka memleket var mıdır dünyada?

Burası Hukuk devleti mi Allah aşkına?

Hukuk da bizi terk ettiyse, başımız alıp gitsek nereye?

Diyarbakır'daki olaylar… Polisin ayarsız enerjisi, acımasız gücü, orantısız sevgisizliği, kırılan ayaklar, zehirli gazlar, joplar… İzlerken bile sızlayan etim… 

Aynı ülke vatandaşlarının birbirine olan düşmanlığı…

İşte böyle…

Bugün karar verdim ki, vicdanıma ağır gelen, ya da adalet terazisinin dengesini bozan olayların yaşandığı, ara sıra da olsa güzel gelişmelerin de olduğu gündemi takip edip, yazıya dökmek boynumun borcudur…

Güzel gelişme demişken, Hüseyin Üzmez bugün taciz davasından tekrar cezaevine girdi…

Bu davanın başından beri açıklamalarını defalarca dinlemiş, ifadelerini okumuş biri olarak, hak ettiği yerde olduğu konusunda şüphem bile yok…

Adalet hepimize lazım!

Gündemdekilerden bazıları bunlar…

Sizlerin de bana hak vereceği gibi, zaman, tembellik yapma zamanı değildir!

Çalışkan olma zamanıdır...

Aslına bakarsanız, böylesine karışık, böylesine sıkıntılı, böylesine sorgulama gerektiren gündem ülkeyi avucunun içine almışken, şenzlong bile yan gelip yatma yeri değildir!

Bu hafta da buradayım, sonra da…

twitter.com/nsrnylmz