Fenerbahçeli olmama rağmen, Şenol
Hoca'ya büyük saygı duyuyorum. "Ah keşke Fenerbahçe'yi
çalıştırsaydı" dediğim çok olmuştur. Şenol
Hoca'ya saygı duymamın sebebi, saygınlığı olan bir kişiliğe
sahip olmasıdır. Aykut Hoca için de aynı
düşüncelere sahibim bilesiniz.
Beşiktaş, Atiker
Konyaspor maçının
oynandığı gece, yani Pazar akşamı Şenol Hoca için, azaplarla dolu binlerce saat gibi geçti.
Milli Takım'ı tercih etti diye, Beşiktaş taraftarı plânlı programlı gelmişti
maça.
Hoca, sahaya çıkmanın ağır sonuçlarını sezmiş olmasına
rağmen, kendine yakışan tarzıyla hareket etti. Milli
Takım'a gitmiş olması, onun işini "adam" gibi
yapmasına engel değildi, kulaklarını tıkayacak işini
yapacaktı.
Öyle de yaptı!
Ve fakat...
Alçak saldırılar gecikmedi!
Tek amacı vardı; alçak saldırılara rağmen maçın sonunda
Beşiktaş camiasının yüzünü güldürmek, takımına
puan veya puanlar kazandırmak.
Son dakika golü, zehir saçan dillere pelesenk olmaya
yetti tabii ki.
Maçın sonunda tebeşir gibi solgun yüzler
gülmeye başlaması bu yüzdendi. Ama Şenol Hoca mutsuzdu.
Mutluluğunun üzerine adeta sisli ve karanlık bir duvar örülmüştü.
Türlü türlü düşünceler beyninde vızıldayıp duruyordu, "Ben
bu taraftara ne yaptım?" dercesine...
Şenol Hoca, Beşiktaş taraftarına ne
yapmıştı sahi?
Ne kötülüğü olmuştu onlara?
Hiç!
Sadece işini yaptı...
Buna rağmen, sert ve acımasız bir gece geçirdi Şenol
Hoca; Allah'ın gurur ihsân etmediği bir grupla
birlik olan tüm stat, öfke olup kusmaya başladı.
"Şenol istifa!"
Oysa bu sloganı atanlar için Şenol Güneş görkemli bir
vazoydu iki sezon önce. Sadece Şenol Güneş mi? O
karanlık gecede zehir saçan diller, sadece
Şenol Hoca'yı sarsmadı, muhteşem bir stadın yapımı için
her şeyini ortaya koyan Fikret Orman'ı da yaraladılar
"Paralar nerede?" sloganı ile...
"Şenol istifa!" ne ya!
Ayıp değil mi?
Beşiktaş'ı şampiyon yapan...
Beşiktaş'a yıllarını veren...
Beşiktaş'a gönül veren...
Beşiktaş için yüreğini ortaya koyan...
Beşiktaş için ait olduğu camiaya arkasını dönen,
Milli Takım'ın yeni hocası Şenol Güneş'e
"Şenol" demek, her şeyden önce Beşiktaş'a
saygısızlıktır. Şenol Güneş'e "Şenol
istifa" pespayeliği ile saldırmak, Süleyman
Seba'ya saygısızlıktır.
Fikren Orman'a "Paralar nerede?"
seslenişi de öyle!
Yapılan soytarılıktan başka bir şey değil. Bulanık düşüncedeki
bu soytarıların yaptığı Şenol Hoca'ya bir şey
kaybettirmez, aksine büyütür. O, Milli Takım sürecinde
büyüklüğünü gösterdi zaten, yalana başvurmadı, fırıldak
olmadı, arkadan iş çevirmedi, Beşiktaş'a yüzünü
çevirmedi. Ne yaşadıysa, her şeyi herkesle paylaştı,
Milli Takım'dan teklif aldığını gizlemedi,
Fikret Orman'la konuşarak, Beşiktaş camiasına
danışarak verdi kararını.
Dürüst olduğu için, namuslu davrandığı için, haysiyetine
dolarla paha biçmediği için, keskin bir bıçak gibi yüreğine
saplanan çirkin, adi ve ucuz sloganlarla
karşılaştı.
Uğurlandı ya da...
Üç beş çapulcu yapsa, stadın tamamı bu çapulcularla birlik
olmasa, hakikati bilenler azap gecesine ortak olmasa, Şenol
Hoca'nın umurunda olmazdı.
Şenol Hoca, ne bugün ne de dün paraya tamah etmedi.
Namusunu, haysiyetini paradan hep üstün tuttu ve
"paraya tapanlar"la hiç bir olmadı.
Onu başkasıyla karıştırdılar galiba...
Hoşt!