Şenol Güneş'ten Emre Belözoğlu itirafı: Küsseydi bitecekti
Abone olA Milli Takım teknik direktörü Şenol Güneş, Emre Belözoğlu'nun 39 yaşında olmasına rağmen hala zirvede kalmasını ve ay-yıldızlı formayı giymesiyle ilgili önemli bir itirafta bulundu.
A Milli Takım teknik direktörü Şenol Güneş, Arnavutluk ve Fransa
maçları öncesi Fanatik Gazetesi'ne konuştu.
'Sergen’in zekası yeteneği müsait'
Sergen Yalçın’ın büyük
takım zamanı geldi mi?
Büyük takım, çok farklı bir şey. Oralarda baskıyı da yönetmek
gerekiyor. Antrenör bilimini, scout sistemini bir kenara koyuyorum.
Bunların hepsi dışında, sana olan etkisini de yenmelisin. Sergen
Yalçın’ın zekası da yeteneği de her şeye müsait. Fakat bir Anadolu
takımında çok başarılı olduğun zaman, ‘bunu da yapabilir’ demek
doğru değil. Çünkü büyük takımda işler kötü gidince suçlanırsın,
işin biter.
'Emre Belözoğlu güzel bir örnek'
Emre’yi nasıl
buluyorsunuz?
“Gökhan’a ‘Hep başkaları değişsin istiyorsun. Oysaki biraz da
kendin değişmelisin. Bunu yaparsan, her şeyin değiştiğini
göreceksin’ dedim. Hepimizde var bu duygu. Mesela Emre... Bir maçta
onu kampa almadım. Küsseydi, 20 yaşında bitecekti. 39 yaşında ve
burada... Hayatını iyi sürdürüyor. İsyankârlığı var, onu bile
yönetiyor. Pes etmeden çalışmayı bilmek lazım. Bu da eğitimle,
birikimle, tecrübeyle olur.”
'Ozan her gün yeniden'
Ozan da iyi bir örnek
olmalı
“Ozan Tufan’ı Beşiktaş’a istedim. Alamadık! Alanya’ya kiralık
gitti. Şimdi Fenerbahçe’nin oyuncusu ve yeniden Milli Takım’da.
Yarın yine yok olabilir, bilmiyorum. Bu tamamen kendine bağlı. ‘Ben
nasılsa istediğimi aldım’ dediğin anda biter her şey. Her gün
yeniden başlayacak hayata Ozan... Ben kaç yaşındayım ve her gün
yeniden başlıyorum. Bir heyecanım var çünkü. Oyuncunun da o
heyecanı hep olmalı.”
'19.20olsa ne olur, 20.20olsa ne olur!'
20.20 tercihiniz çok
konuşuldu
“Milli Takım kadrosunu saat 20.20’de açıkladık, Galatasaray farklı
bir duruş sergiledi. Bizim 19.05’le bir alakâmız yok ki! Ayrıca biz
daha önce de 20.20’de açıkladık kadroyu... Yeni mi fark ettiniz?
Ayrıca 19.20’de açıklasam ne olur, 20.20’de açıklasam ne olur? Suç
var mı, ceza gerekli mi, ona bakmak gerekiyor. Yoksa benim kadroyu
açıklama saatim ile Galatasaray’a bir mesaj vermek gibi bir
saçmalık mı olur! Ne alakâsı var!”'Sorun yabancı değil kurumsal
yapılar...'
Yabancı konusuyla ilgili
fikirleriniz neler?
Bu konu, aslında ekonomiyi ilgilendiriyor. Kulüplerin borçlarının
çoğu yabancılardan kaynaklı... Bir kulübün yaşayabilmesi için
ekonomisinin iyi olması lazım. X oyuncuya parasını veremiyorsan,
yanlış yerdesin. Bütün kulüpler yapıyor bunu. Borç kulübe kalırken,
yöneticiler gidiyor. Türk Futbolu’nun asıl sorunu yabancı değil,
kurumsal-idari yapı. Kurumsal yapıların değişmesi lazım. O zaman
düzelecek her şey.
Abdullah Avcı sizin döneminizle ilgili, “Diyorlar ki bekler neden ileri gitmiyor. Geçen sezon Adriano, Caner, Gökhan toplam 3 gol katkısı yaptı. O oyun, sağlıklı bir oyun değildi” açıklamasını yaptı. Ne düşünüyorsunuz?
Abdullah öğrencim. Kesinlikle bu açıklamayı kötü niyetle yapmadı. Çünkü biliyorum ki, bana saygısı var. Ben de onu severim. Sonuçta o da bir birey ve antrenör... Fakat bir gerçek var ki, işi zor. Ben, o veya diğeri fark etmez; kurumlarda, yönetimlerin iyi olmadığı yerde, başarının şansı azdır. Teknik adamlar, iyi yönetimlerle iyi işler yapabilir. Abdullah hocanın o söyleminde, beni kastettiğini sanmıyorum. En azından niyeti o değildi, ama konuşma oraya gitti.
‘Düzeni bozmayacaksın’
Neden oraya gitti peki?
Çünkü Abdullah, kendini savunma ihtiyacı duydu. Aslında buna
ihtiyacın yoktu. Çünkü oraya girersen, çıkamazsın. O laflar şu an
olduğu gibi başka yere gelir. Ben de kendime kimi zamanlar ‘neden
bunu dedim?’ diye soruyorum! Beşiktaş geçen sezon neyi, nasıl
yaptı? Ben bu soruların cevaplarını istediğiniz kadar anlatırım.
Fakat ‘Başarısızlık benim’ dedim. Ötesi yok... Çünkü takımı ben
yönetiyorum. Benim üstümde kim var? Başkan ve yönetim... Sıralama
belli: Yönetim teknik adam-oyuncu... Bu düzeni bozmayacaksın.
Bozduğun zaman, başka yere gidersin. Savunmaları yanlış yere
getirirseniz durum tespitini de yanlış yaparsınız ve
toparlayamazsınız.