Cem Dizdar: Bir puanın iki takıma yettiği maça savunma güvenliğini öne koyarak çıktı Şenol Güneş. Başlarda işler iyi gidiyor gibi görünse de 20’den sonra top elden gitti! Çünkü topu elde tutacak, tutulan topu efektif dağıtacak biri yoktu sahada. Kimdi acaba? Fransa o andan sonra Okay, Mahmut, Ozan’ı görünmez kılan bir düzene geçince maçın bizim için ağırlık merkezi kaleci Mert ile önündeki Merih/Çağlar ikilisine dönüştü. Topu öne ulaştıramayınca oyun boyu aleyhimize kısaldıkça kısaldı. Ablukanın dağılıp topun Fransa alanına geçmesi için memleketin kaç gündür topa tuttuğu Çalhanoğlu’na ihtiyaç vardı, o girdi ve işler değişti. Hakan etkisiyle ilk devre bir iki kişi ile yapılmaya çalışılan hücumlar 6-7 kişilik ekiplerin işi oldu! Gol yedik gol attık. Dahasını da atabilirdik. Sonunda ise... Dünya Kupası sahibini bir yenip bir berabere kaldık. Artık kendimize bir şey yapmaz isek Avrupa Şampiyonası’ndayız.Ali Ece: Fransa’yı yendiğimiz ilk maçtaki gibi baskılı alan savunmasıyla başlamamız gerekiyordu. Ya da 4. dakikada Çağlar isimli Türk stoperlik harikasının yaptığı gibi baskı altında driplingle çıkabilme yeteneği ve cesaretini daha fazla tekrarlamamız gerekiyordu. Eksik oyuncularımızın da etkisi ile ilk 45’te bunları fazla yapamadık lakin kalede ahtapot-insan karışımı bir performans sergileyen Süper Mert vardı neyse ki... 30’da aşırı baskı yiyince Şenol hocanın yaptığı kanatları değiştirme hamlesinden sonra 2. yarıya bir defansif orta saha çıkartıp ekstra ofansif oyuncu Hakan Çalhanoğlu ile başlamamız daha çok çıkmamızı sağladı.Mehmet Demirkol: Şenol Güneş’in ‘set savunmasında beni geçemezler’ fikri Deschamp’ı Ben Yedder’le başlayıp ince işlere yönelmeye itti. Matuidi ve Sissokko’yla hücumu genişlettiler. Coman ve Griezmann ise hücum dinamiğini sağlayan hareketli oyuncular oldu. Çıkamadık. Tolisso arkadan oyunu iyi organize etti. Varane ve Lenglet 20’den sonra bizim yarı sahaya rahatlıkla geçecek ve orada pas yapacak kadar oyuna hakim oldular. Okay, Mahmut, İrfan ve Ozan’ın görev tanımlarını anlamak zordu. 2 çok iyi stoperimizin önünde 4 stoper daha vardı sanki. İyi daralttık ama iyi açılamadık. Açılamayınca da doğal olarak pozisyonlar verdik. Mert güvenilirdi. Merih ve Çağlar da sağlam durdular. 2. yarıda Hakan oyunu değiştirdi. Burak gününde olsa hem onu hem kendisini kahraman yapabilirdi. Fransa risk aldıkça alanlar açıldı ancak pek yararlanamadık. Ama geri düşmüşken yeniden dengeyi sağlamak gerçekten büyük iş oldu.Erman Toroğlu: Evet, Fransa ile berabere kaldık. 2020 Avrupa Şampiyonası'na katılma yolunda büyük avantaj bir sağladık. Ama ey Şenol Güneş, kulüp takımında Burak'a sahip çıkabilirsin.Ama senin A Milli Takım'da Burak Yımaz'a bu tarz ve bu şekilde 90 dakika tahammül ederek benim sinirimi bozmaya hakkın yok. Ayıptır ya! Manevi çocuğunsa başka yerde kullan! Bizim takımda dün gece maalesef, futbolcular üzerindeki yük eşit dağılmadı. Bir tarafta Çağlar Söyüncü'ye, Merih Demiral'a ve İrfan Can'a bakıyorum... Diğer tarafta Ozan Tufan ile Burak Yılmaz'a bakıyorum. Ayıptır arkadaşlar!. Kendini yere atıyor, hakeme dönüp yalvarıyor. Türkiye'de bu işler oluyor ama Avrupa'da hakemler yemiyor. Allah var Alman hakem 80 dakika bizim aleyhimize hiç düdük çalmadı. Ama sonra adamı sinirlendirdik üst üste sarı kartlarla hakemi de aleyhimize çevirdik başarıyla.Uğur Meleke: Fransa, 1 milyar Euro’luk bir milli takım. İngiltere’yle birlikte ‘milyar Euro’luk iki kadrodan biri. Son Dünya şampiyonu ve FIFA sıralamasının ikincisi. Ancak Fransa kadrosunu tarif etmek için bu bilgiler yetersiz kalır bence. Zira bu kadronun özelliği, olağanüstü derinliği. Dün sahaya çıkan ilk 11 değil, kenarda oturanlar değil, ulusal takıma dahil edilmeyenlerden bir 11 yapsanız, onlar dahi EURO 2020’de şampiyonluğa oynayabilecek kapasitedeler: Lacazette, Fekir, Rabiot, Dembele, Kurzawa, Mendy, Aouar, Konate, Haller ve daha fazlası, kadroda bile değiller şu anda Fransa’da. Bu derinliğe sahip bir milli takım hocası, diğer meslektaşlarının elde etmek için çok çabaladığı bir şeyi otomatik kazanıyor: Rekabeti. Deschamps, muhtemelen oyuncularını motive etmek için ekstra çaba sarf etmek zorunda kalmıyor. Çünkü bu takımda eksik koşarsanız, 50-60 milyonluk alternatifleriniz arkada bekliyor. Dün de, aynen İzlanda’da olduğu gibi eksiksiz mücadele eden bir Fransa izledik.Ahmet Çakar: Kolay değil, bitime 2 maç kaldı ve grup lideriyiz. Eğer bir futbol mucizesi olmazsa da 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılıyoruz. Başta teknik direktör Şenol Güneş ve tüm çocukları kutluyorum. Belki çok iyi oynamadık, belki topu rakibe fazla verdik, çok top kaybettik ama iyi savaştık. Özellikle bazı oyuncuların hal ve hareketlerine baktığımızda Milli Takım'a müthiş bir ruh gelmiş. Merih'in her topa atlayışında gözlerine baktığımızda inancı görüyoruz. İlk yarı rakibimiz Fransa iyi oynadı. Çok iyi geldiler. Biz orta sahada topu tutamadık, kaybettiğimiz toplar da duvardan dönen top gibi hep Fransa için pozisyon oldu. Aslında yerleşim olarak kötü değildik ama orta saha oyuncularımız adamlarını kovalayamadılar. Şimdi İzlanda maçı var. Kaybetsek bile Andorra'yı yendiğimizde gidiyoruz. Ama İzlanda'yı yenersek grup birincisi olarak gideceğiz. Aslında sıkıntılı bu günlerde ülke olarak böylesine bir mutluluğa ihtiyacımız vardı.Levent Tüzemen: Şenol hoca, 2003'te Konfederasyon Kupası'nda Fransa'ya karşı burada Okan'ın kaçırdığı penaltı ile finale çıkamamıştı. Bu kez Şenol hoca yürekli davranıp Cenk'i oyuna alarak çift santrfora döndü ve 'Ben skora itiraz ediyorum, buradan puan alacağım' dedi. Hakan Çalhanoğlu'nun arka direğe kestiği topu Kaan Ayhan mükemmel bir kafa vuruşuyla gole çevirip Stade de France'taki Fransızları susturup bizim taraftarlarımızın zafer şarkılarını söylemesini sağladı. O sevinç anlatılmaz ancak yaşanır. Fransa'ya lider geldik, lider dönüyoruz. Önümüzdeki 2 maçı da kazandığımızda 2020'ye lider olarak gideceğiz. Yürekli çocuklara, yürekli Şenol Güneş'e, maçı bırakmayan, ölümüne mücadele eden Mert'inden Burak'a kadar hepsinin yüreklerine sağlık.Fatih Doğan: Fransa karşısında tarihteki ilk galibiyetimizi "Dünya Şampiyonu" apoletini aldıktan sonra Konya'da almak bu ekibe nasip olmuştu. Teknik direktör Şenol Güneş liderliğinde, büyük özgüvenle devam ettiğimiz 2020 yolculuğunda 7 maçta 18 puan toplayıp, sadece 2 gol yiyerek ve lider olarak dün gece Paris'te Stade de France kapılarına dayandık. Son Dünya Şampiyonu'nu Konya'da yenmek, evinde yenilmemek çok büyük bir zafer. Lider giden ve lider dönen Millilere helal olsun, Türkiye'nin yolu açık olsun.Murat Özbostan: Kazananın iki maç kala Euro 2020 bileti alacağı 90 dakikada, bu turnuvada büyük karakter koyarak oynayan gençlerimiz Avrupa'nın en önemli deplasmanlarından birinde Dünya Kupası'nın son sahibine her ikili mücadelede kafa tutarak ve fizik olarak son düdüğe kadar ayakta kalarak, özgüvenlerini de liderlikle birlikte pekiştirdiler. Sahaya çıkan 11 defansif görünebilir ama 46'daki Hakan hamlesiyle Şenol Güneş iki perdelik planı olduğunu gösterdi bize. İzlanda'dan İstanbul'da rövanşı alır ve millet olarak Euro 2020 biletini hep birlikte kutlarız. Bu arada bize adeta Türkiye'yi yaşatan vatandaşlarımıza, gurbetçilerimize teşekkür etmek lazım. Muhteşem bir destek verdiler. Fransızları adeta şok ettiler. Maç sonrası da Paris sokakları inanılmazdı.Tamamen Türkiye tezahüratları, şarkılar, bayraklar, müthiş bir coşku vardı.Herkesin emeğine, gönlüne, yüreğine sağlık.