Şener'in sözlerine Çiçek'ten ağır yanıt!
Abone olErkan Tan ile Başkent'ten programında gündemi değerlendiren Çiçek, Şener'e '27 Nisan gecesi neredeymiş?' diye sordu.
Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Cemil Çiçek, Tv8 Ankara Temsilcisi Erkan Tan’ın sunduğu, Erkan Tan ile Başkent’ten programında gündemi değerlendirdi.
Şener 27 Nisan Gecesi Neredeymiş?
“Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener’in, ‘İktidar darbelerle hesaplaşmak istiyorsa 27 Nisanı, 28 Şubatı yapanlara hesap sorsun’ sözlerine karşılık konuşan Çiçek:
“28 Nisan günü, 27 Nisan gecesi neredeydin? Sonra ne dedin? Ortalık aydınlanınca çıkmanın bir anlamı yok. e-muhtıranın verildiği günlerde ortadan kaybolanlar şimdi kabadayılık yapmasın” dedi.
“Hiç kimse bizim cesaretimizi ve kararlığımızı sınayamaz. Türkiye’de bir iş, bir suç teşkil ediyorsa bunu ben değil, yargı sorgulayacak. Siyasi değerlendirmeleri siyasi dedikodu haline getirdiler. Anti demokratik gelişmeler karşısında ne yaptınız diyorlarsa 28 Nisan’a baksınlar” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Görev Süresi İle İlgili YSK Ne Derse O Olacak!
Cumhurbaşkanlığı süresi ile ilgili tartışmalara açıklık getiren Çiçek, kendisinin de bir fikri olduğunu ama tartışmaları alevlendirmemek için bunu kamuoyuyla paylaşmak istemediğini söyledi.
Çiçek “7 yıl da, 5 yıl da diyenler var. Bunu bir siyasi tartışma konusu yapmanın anlamı yok. İki de bir gündeme getiriliyor. Ben Anayasa konularına epey kafa yordum. Bizim 10 bin yıllık devlet geleneğimiz var. Seçimleri Yüksek Seçim Kurulu yapıyor. Zamanı geldiğinde Cumhurbaşkanlığı seçimi için de Yüksek Seçim Kurulu karar verir. Kimsenin de ona itiraz etmesi mümkün değildir. Nitekim referandumla ilgili olarak biz 60 gün dedik. Yüksek Seçim Kurulu 120 gün dedi. İtiraz edemedik” diye konuştu.
Ne Getirsek İstemezük, Ne Getirsek Yanlış
“Biz bu değişikliği yaparken herkesin kapısını çaldık. Tüm parti ve meslek örgütleriyle görüştük. Hangi meslek örgütüne gittiysek metni incelemiş; Anayasa ile ilgili metin, taslak ve teklif hazırlamışlar, çıkarıp verdiler.
Muhalefet, biz olsak şu şekilde düzenleriz diye bir metin hazırlayabilirdi. Bizimki doğru diye elimize bir model verebilirdi. Hayırcılar kapağını bile açmam dediler” şeklinde konuştu.
Metinlerin İtiraz Edilecek Yanı Yok; Biz Yaptık Diye Red!
“Meydanlarda hayır diye gezenler, bu 2 madde olmasaydı değişikliği onaylardık dediler. Zaten götürdüler Anayasa Mahkemesi’ne reddedildi.1 Ağustos’ta Resmi Gazetede Anayasa Mahkemesi kararı yayımlandı. Bu saatten sonra bunu tartışmak beyhude değil. Geriye eyvallah demek, bizim düşüncelerimizin hukuki gerçeği yok demek kalıyor” dedi.
Senin İstediğin Oyu Verince ‘Aziz Milletim’ Vermeyince ‘Bidon Kafalı’
“Bana, yanlış diyorsan seçimlerde; metne yanlış diyorsan referandumda konuşacaksın. Şimdi oylanan partiler değil. En geç 17 Temmuz 2011’de seçim yapılacak. Elma ile armudu ayırmak gerekir. Ramazan gelmeden oruç tutulmaz; ama seçim sonucunda da Millet hesap sorar, kaçış yok. Göbeğini kaşıyanlar, bidon kafalılar, gerizekalılar, çobanlar demek yok vatandaşa. Senin istediğin oyu verince ‘aziz milletim’ oluyor” dedi.
Daha İsmi Belli Olmayan Hakim ve Savcılara Satılık Demek Doğru Mu?
Ak Parti’nin kendi yargısını oluşturduğu iddialarına cevap veren Çiçek, şunları kaydetti:
“Bunca yıl eğitim görmüş, emek vermiş hakim, savcı, akademisyen olmuş, henüz ismi belli olmayan bu kişileri aşağılamak, onlara satılık demek doğru mu? Sistem kime yetki verirse o gelecek. Yargıda görev yapan kişileri başka ülkeden getirecek değiliz. Daha kim olduğunu bile bilmeden, gün gelecek aldığı davada taraf tutacak diye saygısızlık yapmanın anlamı var mı?
Yapılan düzenleme yargı bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü güçlendiren, dünya standartlarına uygun bir düzenlemedir.”
Şener 27 Nisan Gecesi Neredeymiş?
“Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener’in, ‘İktidar darbelerle hesaplaşmak istiyorsa 27 Nisanı, 28 Şubatı yapanlara hesap sorsun’ sözlerine karşılık konuşan Çiçek:
“28 Nisan günü, 27 Nisan gecesi neredeydin? Sonra ne dedin? Ortalık aydınlanınca çıkmanın bir anlamı yok. e-muhtıranın verildiği günlerde ortadan kaybolanlar şimdi kabadayılık yapmasın” dedi.
“Hiç kimse bizim cesaretimizi ve kararlığımızı sınayamaz. Türkiye’de bir iş, bir suç teşkil ediyorsa bunu ben değil, yargı sorgulayacak. Siyasi değerlendirmeleri siyasi dedikodu haline getirdiler. Anti demokratik gelişmeler karşısında ne yaptınız diyorlarsa 28 Nisan’a baksınlar” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Görev Süresi İle İlgili YSK Ne Derse O Olacak!
Cumhurbaşkanlığı süresi ile ilgili tartışmalara açıklık getiren Çiçek, kendisinin de bir fikri olduğunu ama tartışmaları alevlendirmemek için bunu kamuoyuyla paylaşmak istemediğini söyledi.
Çiçek “7 yıl da, 5 yıl da diyenler var. Bunu bir siyasi tartışma konusu yapmanın anlamı yok. İki de bir gündeme getiriliyor. Ben Anayasa konularına epey kafa yordum. Bizim 10 bin yıllık devlet geleneğimiz var. Seçimleri Yüksek Seçim Kurulu yapıyor. Zamanı geldiğinde Cumhurbaşkanlığı seçimi için de Yüksek Seçim Kurulu karar verir. Kimsenin de ona itiraz etmesi mümkün değildir. Nitekim referandumla ilgili olarak biz 60 gün dedik. Yüksek Seçim Kurulu 120 gün dedi. İtiraz edemedik” diye konuştu.
Ne Getirsek İstemezük, Ne Getirsek Yanlış
“Biz bu değişikliği yaparken herkesin kapısını çaldık. Tüm parti ve meslek örgütleriyle görüştük. Hangi meslek örgütüne gittiysek metni incelemiş; Anayasa ile ilgili metin, taslak ve teklif hazırlamışlar, çıkarıp verdiler.
Muhalefet, biz olsak şu şekilde düzenleriz diye bir metin hazırlayabilirdi. Bizimki doğru diye elimize bir model verebilirdi. Hayırcılar kapağını bile açmam dediler” şeklinde konuştu.
Metinlerin İtiraz Edilecek Yanı Yok; Biz Yaptık Diye Red!
“Meydanlarda hayır diye gezenler, bu 2 madde olmasaydı değişikliği onaylardık dediler. Zaten götürdüler Anayasa Mahkemesi’ne reddedildi.1 Ağustos’ta Resmi Gazetede Anayasa Mahkemesi kararı yayımlandı. Bu saatten sonra bunu tartışmak beyhude değil. Geriye eyvallah demek, bizim düşüncelerimizin hukuki gerçeği yok demek kalıyor” dedi.
Senin İstediğin Oyu Verince ‘Aziz Milletim’ Vermeyince ‘Bidon Kafalı’
“Bana, yanlış diyorsan seçimlerde; metne yanlış diyorsan referandumda konuşacaksın. Şimdi oylanan partiler değil. En geç 17 Temmuz 2011’de seçim yapılacak. Elma ile armudu ayırmak gerekir. Ramazan gelmeden oruç tutulmaz; ama seçim sonucunda da Millet hesap sorar, kaçış yok. Göbeğini kaşıyanlar, bidon kafalılar, gerizekalılar, çobanlar demek yok vatandaşa. Senin istediğin oyu verince ‘aziz milletim’ oluyor” dedi.
Daha İsmi Belli Olmayan Hakim ve Savcılara Satılık Demek Doğru Mu?
Ak Parti’nin kendi yargısını oluşturduğu iddialarına cevap veren Çiçek, şunları kaydetti:
“Bunca yıl eğitim görmüş, emek vermiş hakim, savcı, akademisyen olmuş, henüz ismi belli olmayan bu kişileri aşağılamak, onlara satılık demek doğru mu? Sistem kime yetki verirse o gelecek. Yargıda görev yapan kişileri başka ülkeden getirecek değiliz. Daha kim olduğunu bile bilmeden, gün gelecek aldığı davada taraf tutacak diye saygısızlık yapmanın anlamı var mı?
Yapılan düzenleme yargı bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü güçlendiren, dünya standartlarına uygun bir düzenlemedir.”