Şener'den sorun yok açıklaması
Abone olBaşbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 1. Gözden geçirmeye bağlı alınması gereken 833 milyon dolarlık kredideki kaymanın, finans açısından sorun yaratmadığını savundu
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 1. Gözden
geçirmeye bağlı alınması gereken 833 milyon dolarlık kredideki
kaymanın, finans dengeleri açısından bir sorun yaratmadığını
söyledi. Şener, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı
tarafından düzenlenen ''Yolsuzlukla Mücadele''konferansının ikinci
gününde, ''Siyasi Sorumluluk Mekanizmalarının Oluşturulması''konulu
panele katıldı. Panel öncesinde, gazetecilerin sorularını
yanıtlayan Şener, 1. Gözden geçirmenin tamamlanmaması nedeniyle,
alınacak 833 milyon dolarlık kredinin akıbeti konusundaki soruyu
yanıtlarken, 1. gözden geçirmenin kriterleri arasında Bankacılık
Yasası ile Sosyal Güvenlik Yasası'nın TBMM'de görüşülmesinin
bulunduğunu, Bankacılık Yasası'nın, yasama yılı sona ermeden
TBMM'den geçtiğini, ancak Sosyal Güvenlik Yasası'nın meclise sevk
edilmesine rağmen geçemediğini hatırlattı. Şener, bu konuda şunları
söyledi: ''Dolayısıyla 1. gözden geçirmenin ertelenmesi durumu
ortaya çıkmıştır. 1. Gözden geçirmeye bağlı alınması gereken 833
milyon dolarkredi kaymıştır. Ancak bu kredinin kaymış olması,
finans dengeleri açısından bir sorun yaratmamaktadır. Çünkü
Hazine'nin finans dengelerinde sağlıklı bir yapı vardır. Hatta
yılbaşı itibariyle öngörülmeyen bazı ilave gelirler vardır.
Özelleştirmeden 1 milyar dolar gibi bir para aktarılacağı
planlamıştı. Zaten bu tutar Hazine'ye aktarılmıştır. Öte yandan
programda bulunmadığı halde TMSF, 1.6 milyar YTL Hazine'ye
aktarmıştır.'' -MECLİS'İN TOPLANMASI...- ''Bundan sonraki süreç ne
olacak?'' şeklindeki bir başka soruya Şener, sosyal güvenlik
yasasının TBMM açılınca tamamlanacağını belirtti. Meclis'in
''olağanüstü açılıp açılmayacağı'' sorusuna ise Şener, böyle bir
durumun şu anda gündemlerinde olmadığını ifade ederek, Anayasa ve
Meclis içtüzüğü gereği TBMM'nin tatile girdiğini hatırlattı. Şener,
meclis tatile girdiğinde geçmiş dönemlerde TBMM'nin zaman zaman
toplandığının görüldüğünü, ancak şu durumda böyle bir olağanüstü
toplantının söz konusu olmadığını söyledi. Şener, 2. gözden
geçirmeyle ilgili çalışmaları sürdürdüklerini, bu çalışmalar devam
ederken, her zaman sosyal güvenlik yasasının geçebileceğini ifade
etti. İki gözden geçirmenin birleştirilip birleştirilmeyeceğine
ilişkin Şener, finans dengeleriyle bağlantılı dile getirilen kredi
dilimine fazla takılmayı uygun görmediğini belirtti. -GÜVEN
PROBLEMİ YOK- Şener, yabancı Sermayenin Radyo ve TV kuruluşlarına
ortaklığı konusunda ise bunun yasayla yüzde 25'le
sınırlandırıldığını, Cumhurbaşkanı'nın yasayı iade etmesinin
ardından TMSF ve RTÜK yasasının 29. maddesine ilişkin düzenlemeler
yapıldığını söyledi. Şener, önümüzdeki günlerde RTÜK ile ilgili
yapılacak değişikliklerde, yabancı sermaye payının ne olması
gerektiğinin daha objektif biçimde, TMSF ile bağlantılı
düşünülmeden gözden geçirileceğini ve değerlendirileceğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Şener, şu anda yüzde 25 sınırının devam
ettiğini, ancak her zaman yasal bir düzenlemeyle bu sınırı aşmanın
mümkün olduğunu dile getirirken, bütün bunların yanında bu konuda
şu anda herhangi bir kanun teklifi bunmadığını ekledi. Şener,''1.
gözden geçirmenin ertelenmesi dış piyasalarda güven problemi
yaratır mı'' sorusuna ise ''hiç bir güven problemi yoktur''yanıtını
verdi. Hükümetin kararlı şekilde ekonomik programı sürdürmekte
olduğunu belirten Şener, buna örnek olarak Bankacılık Yasası'nın
çıkmış olmasını gösterdi. -YOLSUZLUĞA KARŞI KÖKLÜ TEDBİRLER Şener,
panelde yaptığı konuşmada da, yolsuzluğa karşı köklü tedbirler
alınmasının, öncelikli gündem maddeleri olduğunu vurguladı.
Başbakan Yardımcısı, ''yolsuzlukla mücadelede temel strateji, tek
tek olaylar yerine yolsuzluğa yol açan nedenler üzerinde durmak ve
yolsuzluğun ortaya çıkma riskini ortadan kaldırmaktır'' dedi. Bu
nedenle bütüncül bir yaklaşım sergilenerek, yolsuzluğun
kaynaklarını kurutmaya yönelik bir mücadele sisteminin
benimsenmesininesas olduğuna işaret eden Şener, şunları söyledi:
''Yolsuzluk idari, siyasi, iktisadi ve toplumsal tüm boyutlarını
kapsayan mücadele stratejisinin temel unsurları olarak, şu üç alan
ortaya çıkmaktadır. Birincisi katılımcılığı, şeffaflığı, hesap
verilebilirliği ve etkinliği sağlayacak kamu yönetimi reformu ile
yolsuzluk riskinin azaltılması... ikincisi, kamuoyunda yolsuzluğa
karşı duyarlılığın artırılması...Üçüncüsü, etkili bir denetim ve
yargılama suretiyle caydırıcılığın sağlanmasıdır.'' Şener,
yolsuzlukla mücadelede tüm toplumsal alanları ve kesimleri kapsayan
bir çalışmanın benimsenmesi gerektiğini anlatırken, ''bu açıdan
bakıldığında; mücadelenin kapsadığı alanlar içinde, siyasi boyut,
kamu yönetimi boyutu, adalet sistemi yanında, sivil toplum ve özel
kesim görülmektedir'' dedi.