Şener'den okullara İnternet sözü
Abone olÇelik, bu yılın sonuna kadar okulların büyük bir kısmına, 2005 tarihine kadar da tamamına bilgisayar sözü verdi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener,
Türkiye'nin genç nüfusunun bilişim alanında uluslararası rekabette
büyük avantaj olduğunu söyledi. ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde
düzenlenen Türkiye 2. Bilişim Şurası, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şener, Milli Eğitim
Bakanı Hüseyin Çelik ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un
katıldığı açılış töreniyle başladı. Törenin açılışında konuşan
Şener, ulusların ve bireylerin varlığını sürdürebilmesi için
değişimi yakalaması gerektiğini vurguladı. Dünyanın artık
küçüldüğünü, sermayenin ve insanların dünyanın dört bir yanında
hareket ettiğini anlatan Şener, bilginin temel üretim faktörü
haline geldiğini belirtti. Şener, ''Dünyanın dört bir yanında
cereyan eden hadiseleri, rekabet imkanlarını, pazar koşullarını
oturduğumuz yerden, bulunduğumuz konumdan ayarlayıp yönlendirme
şansını yakalayamadığımız takdirde uluslararası rekabette mesafe
alabilmemiz, ülke olarak varlığımızı geliştirebilmemiz, refah
düzeyine erişebilmemiz mümkün değil'' dedi. Bu nedenlerle 58. ve
59. hükümetlerin programlarında ve Acil Eylem Planı'nda ''e-Dönüşüm
Türkiye Projesi'ne'' yer verildiğini anlatan Şener, Devlet Planlama
Teşkilatı'nın bu kapsamdaki görevlerini ve çalışmaları anlattı.
Şener, şunları söyledi: ''Genç nüfusu, Türkiye'nin bu alanda
uluslararası rekabette büyük avantajlar sahibi olduğunu
göstermektedir. Genç nüfusun değişime ayak uydurmada ve değişimi
yönetmede de daha başarılı olduğunu düşünecek olursak, bu nüfus
potansiyelinin geleceğe umutla bakmamızı sağlayacağını
düşünebiliriz. Ancak, bu nüfusu geleceğin dünyası için hazırlıklı
kılmaya yarayacak bütün mekanizmaları, sorumlular olarak kurmak
şartıyla.'' ''GLOBALLEŞMENİN DIŞINDA KALAMAYIZ'' Çelik de
konuşmasında, bilgi ve iletişim teknolojisinin globalleşmeyi de
beraberinde getirdiğini belirterek, bu konudaki tartışmalara
değindi. Globalleşmeye ''ulusalcılık'' adına karşı çıkanlar
bulunduğunu kaydeden Çelik, ''Globalleşmeyi akan bir nehre
benzetiyorum. Suyun akışını durduramazsınız. Akıllı insanlar suyun
akışını regüle ederler. Globalleşmenin dışında kalamayız'' diye
konuştu. Türkiye'nin genç ve dinamik insan gücü potansiyeline
işaret eden Çelik, eğitimli insanın büyük önem taşıdığını
vurguladı. Bilgi toplumuna geçtikten sonra artık aklın ve zekanın
ön plana çıkmaya başladığını ifade eden Çelik, bilgi teknolojisi
sayesinde dünyada büyük bir devrim gerçekleştiğini anlattı.
Türkçe'deki bilgi kelimesini çok kapsayıcı bulduğunu dile getiren
Çelik, bilginin geniş kitlelerce paylaşılmasının önemli olduğunu,
birkaç kişinin bilmesinin anlam taşımayacağını ifade etti.
İletişimde ortak dilin önem taşıdığını vurgulayan Çelik, bilgisayar
teknolojisi alanında da ortak dil oluşturulması gerektiğini
belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu alandaki çalışmalarına da
değinen Çelik, 2 bin 802 okulda toplam 3 bin 888 bilgisayar
teknolojisi sınıfı kurulduğunu ve 56 bin 605 adet bilgisayar
alındığını bildirdi. 22 bin 854 köy okuluna bilgisayar
götürüldüğünü ifade eden Çelik, böylece bilişim teknolojilerinin
köylere kadar ulaştığını kaydetti. ÖĞRETMEN ADAYLARINA BİLGİSAYAR
BİLME ŞARTI Türk Telekom ile yapılan protokol doğrultusunda
okulların hızlı internet bağlantısına kavuştuğunu anlatan Çelik,
''Bu yılın sonuna kadar okullarımızın büyük bir kısmına, 31 Ekim
2005 tarihine kadar da tamamına bu imkan sunulmuş olacaktır'' dedi.
Geçen yıl uygulamaya konulan ''MEB-İntel Gelecek İçin Eğitim
Programı'' çerçevesinde öğretmenlerin bilgi teknolojisi konusunda
eğitildiğini anlatan Çelik, gelecek 3 yıl içinde Türkiye çapında 50
binden fazla öğretmenin bu programa katılmış olacağını belirtti.
Çelik, buna benzer bir çalışmanın Microsoft firmasıyla da
başlatılması için protokol imzalandığını anlattı. Çelik, öğretmen
olmak isteyenlerin bilgisayar okur-yazarı olması şartı
getireceklerini belirterek, bilgisayar bilmeyenlerin başvurularının
kabul edilmeyeceğini bildirdi. 2. Bilişim Şurası Yürütme Kurulu
Başkanı Emrehan Halıcı da Şura'yı büyük bir umutla düzenlediklerini
belirterek, bu alanda yapılan çalışmaların sonuçlarını artık görmek
istediklerini dile getirdi. Siyasi görüşler ve diğer koşullar ne
olursa olsun, bilgi toplumu hedefine ulaşabilmek için hep birlikte
çalışmak gerektiğini vurgulayan Halıcı, ''TBMM, hükümet,
üniversiteler, özel sektör, ve bireyler ve ulus olarak bir
seferberlik başlatmalıyız'' dedi. Türkiye'nin bilgi kullanan değil
üreten bir ülke haline gelmesi gerektiğini ifade eden Halıcı, bu
amaçla genç nüfus potansiyelinin iyi değerlendirilmesinin önemli
olduğunu anlattı. Halıcı, ''Bu bizim imparatorluklar kuran,
fetihler yapan atalarımıza, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Atatürk'e
karşı bir borcumuzdur. YÖK de dahil olmak üzere eğitimle ilgili
düzenlemelerde toplumsal mutabakat sağlamak ve gerginliğe yol
açmamak gerektiğinin önemini burada hatırlatmak isterim'' diye
konuştu. Bu arada, Halıcı, konuşmasının ardından gazetecilerin ODTÜ
Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut'un açılışa neden katılmadığını
sormaları üzerine, ''Açılışın saati daha önce 10.30 olarak
bildirilmişti. Ancak saati 12.00'ye alınınca sanırım Sayın Rektör
programını buna göre ayarlayamadı. Ama Rektör Yardımcısı Ahmet Bey
toplantıya katıldı'' dedi.