Şener kızdı Erdoğanı idam edecek
Abone olSel felaketinin sorumluları Erdoğan ve belediye başkanlarıdır! İşte bu sözlerin sahibi Şener, cezayı da kesti!
Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener,
İstanbul'daki sel felaketinde en büyük sorumlunun aralarında
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu belediye başkanları
olduğunu belirterek, “Tüm belediye başkanları, Türkiye’deki çarpık
kentleşmeden sorumludurlar. Bunun cezasını çekmelidirler. Hak
ettikleri ceza idamdır” dedi.
İzzet Baysal Turizm Otelcilik ve Meslek Lisesi Uygulama Oteli'nde
partisinin iftarına katılırken soruları yanıtladı. Şener,
İstanbul'daki anan selin ardından yapılan açıklamalara tepki
göstererek, “Belediye başkanı, sayın başbakan, hükümet yani
sorumlular olaya öyle bir yaklaşım gösteriyorlar ki, hayret etmemek
elde değil. Kendilerinin hiçbir kabahati yok, tüm sorumlular
vatandaşlar veya gazaba gelen derelermiş gibi beyanlarda
bulunuyorlar. Bu ülkenin sorunlarıyla, vatandaşların acılarıyla
alay etmek anlamına gelir. Sorumlu kişi önce sorumluluğunun
bilincinde olur. Sorumluluğunun bilincinde olmadan verilen demeçler
bu ülke insanına hakaret anlamı taşır, bundan vazgeçilmesi lazım”
dedi.
Şener, doğal afetler karşısında hassas davranılması gerektiğini
anlatırken, “Bu işin sorumlusu belediye başkanlarıdır, hükümettir,
iktidardır ve özellikle belediye başkanlarıdır” diye devam
etti.
"BUNUN CEZASI İDAMDIR"
Dünyanın hiçbir yerinde İstanbul'daki gibi bir kentleşme
görülemeyeceğini iddia eden TP lideri Abdüllatif Şener, şöyle
dedi:
“Çok partili siyasi hayata girdiğimiz günden bu yana Türkiye’de
görev yapmış tüm belediye başkanları, Türkiye'deki çarpık
kentleşmeden sorumludurlar. Bunun cezasını çekmelidirler. Hak
ettikleri ceza idamdır. Ama Anayasamızda idam yoktur. Ama mutlaka
cezaya çarptırılmalıdırlar. Hatta şu bile düşünülebilir. İdam
cezasının kaldırılması ile ilgili maddeye bir parantez açılarak
belediye başkanları hariç yazılabilir.”
Şener, Doğan Yayın Holding'e kesilen vergi cezasına da değinirken,
“Bizim milli geleneğimizde adalet kavramı ön planda olduğu için,
halkımızın da en değer verdiği kavram adalettir. İnsanlar yüksek
refah düzeyinden önce bile adalet isterler. Eğer adalet varsa, adil
bir yaşama biçimi ve adil bir paylaşım biçimi varsa bizim insanımız
yoksulluğa bile razıdır. Adalette de ölçü bellidir. Birine düşman
olabilirsiniz, birine kininiz olabilir, sevginiz olabilir. Sevgi ve
kin asla adaletten sapmayı gerektirmez” dedi.
Şener, şöyle devam etti:
“Olaya böyle baktığımız zaman ister istemez kamu gücünün belli
medya organları üzerinde yoğunlaşmasının siyasi bir maksadı
olduğunu düşünmek gerekir. Böyle bir kamu gücünün siyasi
maksatlarla kullanılmasının ülkemize zarar verir. Hiçbir zaman kamu
gücü siyasal iktidara kamu gücünü kullanmak için verilmemiştir.
Siyasi maksatlar için kamu gücü kullanılmaz. Devlet adamlığı bunu
ifade etmez. Devlet adamı olmak farklı bir şeydir. Türkiye’de vergi
inceleme oranı yüzde 1'dir. Ama bir grubun onlarca şirketinin
tamamı ve 5 yıllık zaman aşımı süresinin tamamı itibariyle
incelemeye alınıp, tüm mali inceleme elemanlarının yoğunlaşmasına
yol açacak şekilde baskı altında tutuluyorsa ve sonunda da bir
takım raporlar çıkıyorsa bu hukuki olmaz. Türkiye’de inceleme oranı
1 ise herkes payına ne düşüyorsa almalıdır. Neden bir şirket, neden
5 yıllık zaman aşımı süresinin tamamı bunun sorulması
lazım.”