Şener: İnşaat sektörü canlanacak
Abone olDün yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nun ardından Başbakan Abdüllatif Şener düzenlediği basın toplantısında inşaat sektörüne yönelik umut verici konuştu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, kamu
yatırımlarındaki artış ve ipotekli konut finansman sisteminin
(mortgage) devreye girmesi ile birlikte, önümüzdeki yıl inşaat
sektöründe çok büyük canlanmanın ortaya çıkabileceğini bildirdi.
Bakan Şener, dün yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nun ardından
düzenlediği basın toplantısında, dünkü toplantıda, dış ticaret ve
ödemeler dengesi kalemlerindeki gelişmeler ile ekonomik
gelişmelerin değerlendirildiğini söyledi. Toplantıda, ödemeler
dengesinde önemli olanın sağlanan finansman olduğu noktasında görüş
birliğine varıldığını açıklayan Şener, özellikle AB sürecinde 17
Aralık sonrasında Türkiye'nin önemli yabancı sermaye girişine sahne
olabileceğinin değerlendirildiğini anlattı. EKONOMİDE DURUM
Ekonomideki gelişmeler ile ilgili olarak reel sektörden bankacılık
sektörüne kadar değişik boyutlarda konunun ele alındığını açıklayan
Şener, bankacılıkta, geçen yıl yüzde 42 seviyesinde olan mevduatın
krediye dönüşme oranının, bu yılın ilk 9 ayında yüzde 'e çıktığını
kaydetti. Bunu ''umut verici'' olarak niteleyen Bakan Şener, aynı
dönemde TL mevduatın toplam mevduata oranının da yüzde 42'den yüzde
.9'a kadar çıktığını ifade etti. Döviz rezervlerinde artış
olduğunu, takipteki kredilerin oranının azaldığını anlatan Şener,
reel sektörde de kapasite kullanımı ve sanayi üretiminde artış
olduğunu, piyasa ve tüketici güveninin giderek arttığını kaydetti.
Bu veriler ışığında ekonomi üzerinde yapılan değerlendirmelerde
istikrar ortamının var olduğu, güven ortamının devam ettiği, bunun
sonucunda da gerek bankacılık gerekse reel sektörde ekonomik
göstergelerin olumlu şekilde devam ettiğinin tespit edildiğini
kaydeden Şener, bunun önümdeki dönemde de devam ettirilmesi
gerektiği kanatine varıldığını söyledi. AB MÜZEKARE SÜRECİ Şener,
toplantıda, özellikle Aralık ayı sonrasında AB ile devam edecek
müzakere süreci ile Türkiye ekonomisinin AB ile uyum gösterebilecek
niteliğe kavuşmasının gerektiğinin de vurgulandığını anlattı. 2000
yılında gerçekleştirilen Lizbon zirvesinde 2010 yılına kadar AB
ekonomisinin bilgiye dayalı en rekabetçi ve dinamik ekonomi olma
hedefinin konduğunu hatırlatan Şener, Türkiye'nin de bu stratejiye
uygun bir politika izleyeceğini vurguladı. Enflasyon düzeyinin
AB'de ortalama yüzde 2'lerde olduğunu, Türkiye'nin 2005'te yüzde 8
hedeflediğini kaydeden Şener, ''Önümüzdeki 2-3 yıl içinde
Türkiye'deki enflasyon düzeyini Maastricht kriterlerine uygun
seviyeye getirmek için çaba harcayacağız'' dedi. MİLLİ GELİR,
BÜYÜME Dünya sıralamasında, Türkiye'nin 70 milyonun üzerinde nüfusu
ile 15'inci, satın alma gücü paritesine (SAGP) göre 485 milyar
dolarlık milli geliri ile ilk 20 ekonomisi arasında yer aldığını
vurgulayan Şener, buna karşılık 6 bin 890 dolarlık kişi başı (SAGP)
gelir ile ise 50'lili sıralarda kaldığını kaydetti. Bu bakımdan
sürdürülebilir büyümenin önemine dikkat çeken Bakan Şener,
sürdürülebilir büyümenin ekonominin temel hedeflerinden biri olarak
belirlendiğini kaydetti. Bu yılki büyümenin yüzde 10'nun üzerinde
gerçekleşeceğini kaydeden Şener, ''Türkiye'nin büyüme oranı
enflasyonun üzerinde gerçekleşmiş olacak'' diye konuştu. Bu yıl
AB'de ortalama büyümenin yüzde 2 düzeyinde olmasının beklendiğini
de ifade eden Şener, sürdürülebilir büyüme ile AB ile makasın biraz
daha kapanacağını vurguladı. Maastricht kretirlerine göre, brüt
borç stokunun yüzde 60'ın üzerine çıkmamasının temel hedeflerdin
biri olduğunu, ancak AB ortalamasının yüzde 64 seviyesinde
bulunduğunu anlatan Şener, Türkiye'de bu oranın yüzde 90 civarında
göründüğünü, bunun Maastricht kretirleri seviyesine çekilmesi
gerektiğini vurguladı. 2005 BÜTÇESİ Eskiden bütçeler ve
gerçekleşmeleri arasında büyük farklar bulunduğunu hatırlatan
Şener, hükümetleri döneminde ise uygulanan bütçelerin hedeflere
uygun olarak gerçekleştiğini söyledi. Piyasaların 2003 ve 2004
bütçe uygulamasını gördüğünü ve bunun sonucunda 2005 bütçesinin
ilan edilmesinin ardından buna da güvenin ifade ettiğini anlatan
Şener, ''Güven ve istikrarı her şeyin önünde tutuyoruz'' dedi. 2005
bütçesinde, faiz ödemelerinde ve bütçe açığında hem nominal hem de
reel bazda azalma yaşanacağını hatırlatan Şener, kamu
yatırımlarının da artacağını kaydetti. İNŞAAT CANLANACAK 2005
yılında kamu yatırımlarının artışı ve mortgage sisteminin devreye
girişi ile birlikte inşaat sektöründe çok büyük bir canlanmanın
ortaya çıkabileceğini kaydeden Şener, bu sektörün iç talep ve
üretimi harekete geçiren bir özelliği olduğunu hatırlattı. Şener,
bütçede ilk defa ar-ge harcamaları için de 450 trilyon liralık
ödenek konuludğunu da kaydetti. SORULAR Toplantıda 17 Aralık'tan
sonra ne kadarlık bir yabancı sermaye gireceğinin ortaya konup
konmadığı yönündeki soruya karşılık Şener, bununla ilgili rakam
vermenin doğru olmayacağının belirtirken, diğer AB ülkelerinin
geçiş döneminde yaşadıkları gelişmelerin gösterge olabileceğini
söyledi. Şener, AB Komisyonu'nun ilerleme raporunu açıklandığı
hafta yabancıların portföy yatırımları yüzde 6.08 arttığını
açıklarken, ilerleme raporundaki olumlu bir fotoğrafın hemen
portföy yatırımlarında etkili olduğunu kaydetti. Bakan Şener, bu
yılın AB ile bağlantılı çok konuşulan bir yıl olması nedeniyle
Ocak-Ağustos dönemindeki doğrudan yabancı sermaye girişinde de
geçen yılın aynı dönemine göre büyük artış olduğuna işaret etti.
VERGİ GELİRLERİNDEKİ ARTIŞ 2005 yılı bütçesindeki ÖTV artışının
yüksekliğine dikkat çekilmesi ve vergi indirimi ile bu artışların
bir tezat teşkil edip etmediğinin sorulması üzerine de Şener,
ortalama vergi gelir artış hedefinin yüzde 16 olduğunu kaydetti.
Bazı kalemlerdeki artış nedeniyle (yeni bir vergi mi var) diye
sormanın tam doğru olmayacağını söyleyen Bakan Şener, bazen indirim
yapılarak da tahsilatın artırabileceğini belirtti. Bakan Şener,
''Ama bu değişiklikler sırasında mekanizmanın iyi kontrol edilmesi
açıkların ve girilmeyen noktaların, kayıtdışı bölgelerin vergi
sistemine iyi dahil edilmesi gerekir'' diye konuştu. Şener,
ekonomideki canlanma ile birlikte dolaylı vergilerde belirgin
artışların ortaya çıkacağınının da altını çizdi. Enflasyon
hesaplamasına ilişkin bir soruyu da Şener, enflasyonun bir sepet
üzerinden hesaplandığını, bazı kimselerin bu sepetteki malların bir
kısmını daha fazla kullanması nedeniyle DİE'nin açıkladığı
enflasyondan daha faklı bir enflasyon algılaması olabileceğine
işaret etti. YARGITAY BAŞKANI'NIN SÖZLERİ Yargıtay Başkanı Eraslan
Özkaya'nın sözlerini nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruya
karşılık da Şener, Türkiye'de her türlü konunun ve sorunun çok
yönlü, çok boyutlu tartışılması ve doğrulara ulaşılması gerektiğini
söyledi. Ancak insanlar farklı düşündüğünde (efendim bu da söylenir
mi?) eleştirisi ile geldiğini kaydeden Bakan Şener, ''Halbuki ne
kadar değişik düşünce ortak platformda biraraya gelirse doğrular o
kadar iyi görülür'' dedi. Önemli olanın diyalog ve demokratik
tartışma ortamı olduğunu söyleyen Şener, ''Bu sağlıklı oluştuğu
takdirde sağlıklı sonuç ortaya çıkar'' diyerek sözlerini
tamamladı.