Sendikalardan 1 mayıs olaylarına kınama
Abone olDİSK, KESK ve TTB, yapılan ortak açıklamayla 1 Mayıs kutlamaları sırasında polisin yaptığı müdahaleyi kınadı.
DİSK, KESK ve TTB, yapılan ortak açıklamayla 1 Mayıs kutlamaları
sırasında polisin yaptığı müdahaleyi kınadı.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün Taksim’de kutlanmasına izin
verilmemesi üzerine çıkan olaylara ilişkin DİSK Genel Merkezi’nde
basın açıklaması yapıldı. DİSK Başkanı Kani Beko, DİSK Genel
Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, KESK Başkanı Lami Özgen ve Türk Tabipler
Birliği (TTB) Merkez Konsey üyesi Osman Öztürk kameraların
karşısına, dünkü olaylar sırasında polisin attığı gaz bombalarıyla
çıktı.
Hazırlanan ortak açıklamayı okuyan DİSK Başkanı Kani Beko, Taksim’e
izin verilmemesi üzerine emekçilerin tüm İstanbul’u 1 Mayıs alanına
çevirdiklerini söyledi. Hükümet ve valiliğin tavrının ideolojik
olduğunu savunan Beko, dünkü olayların bilançosunu anlattı.
Beko, “Öncelikle Taksim İlkyardım Hastanesi’ne polis
saldırısı sonucu yaralanan 10 kişi başvurmuş. Yaralananlar arasında
17 yaşındaki bir kızın başına isabet eden gaz bombası nedeniyle
durumunun ağır olduğu ve ameliyata alındığı belirtiliyor.
Hekimlerin verdiği bilgiye göre genç kadının kafatasında kırıklar
bulunmuş. Şişli Etfal Hastanesi’ne polis saldırısı sonucu yüzlerce
başvurunun olduğu belirtiliyor. DİSK Genel Merkezi’ne ulaşan
bilgilere göre bu hastaneye başvuranlardan 23’üne genel adli
muayene raporu verildiği, bu raporlarla polis hakkında suç
duyurusunda bulunmaya hazırlanıldığı bildirilmiştir. Şişli
Etfal’deki yaralılar arasında bir kişinin durumunun ağır olduğu,
kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle ameliyata alındığı
belirtildi. Haseki Hastanesi’ne başvuran bir erkeğin durumunun
kritik olduğu kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle ameliyata
alındığı belirtilmiştir. Okmeydanı Hastanesi’ne 10’a yakın
yaralının geldiği, Türkiye Hastanesi’nde ise birinin ağır 2
yaralının bulunduğu bize gelen bilgiler arasındadır”
dedi.
Polisin gün boyu süren saldırılar sırasında Şişli Etfal
Hastanesi’nin içine girerek burada gaz bombası ve tazyikli su
kullandığını savunan Beko, hastanede görevli hekimler ve sağlık
görevlilerinin de gazdan etkilendiklerini belirtti. Beko, “Gözaltı
sayısı ise 60 kişi Güvenlik Şube’de, 4 kişi Terörle Mücadele
Şubesi’nde, 8 kişi ise Çocuk Şubesi’nde bulunmaktadır” şeklinde
konuştu.
Beko, konfederasyon ve sendika temsilcileriyle birlikte hastanede
tedavisi süren Dilan Alp’i ziyaret edeceklerini açıkladı. Beko,
“İşçi arkadaşlara valilinin talimatıyla açılmış olan bir savaş var.
Savaş esnasında gaz bombaları da toplar da tüfekler de vardı. Bu
işin orantılısı, orantısızı olmaz. Önemli olan emekçilere,
halkımıza devletin bakış açısıdır. İstanbul’da bir terör
estirilmiştir. Biz bu yapılanları kınadık. AİHM’nin Taksim’le
ilgili kararları var. Taksim’de yürüyüş, gösteri, basın
açıklamaları yapılabilir, kararları var. Bizim üye olduğumuz
uluslararası kurumlar var. Biz bu konuyu Türkiye’nin dışında taraf
olduğumuz kurum ve kuruluşlarla görüşerek, bir rapor
hazırlayacağız” dedi.
KESK Başkanı Lami Özgen ise olaylar sırasında hiç kimsenin güvenlik
güçlerine saldırmadığını savunarak, “Beşiktaş kolunda sabah
07.30’da 10-15 kişi bir araya gelmeden polisler tarafından tazyikli
su ve gazla karşı karşıya kaldık. Bunu özellikle vurgulamak
istiyorum. Çünkü sayın vali yaptığı açıklamada ısrarlı şekilde
polise yönelik taş, bilye saldırısı olduğunu ifade ediyor. Kimse
toplanmadan Beşiktaş kolundaki insanlara uyarı yapmadan gaz ve su
saldırısı yapılmıştır. Bu arka arkaya sürdürülmüştür. Saat 14.00’a
kadar bu aralıksız bir şekilde sürmüştür. Günlerce Taksim’deki 30
metrelik çukur bahane edildi. Bu çukura yönelik fiziki tedbir
alınamayacağı bahane edildi. Ama dün kilometrelerce kare İstanbul
abluka altına alınabildi. Bu şu anlama geliyor: Taksim’de 30
metrelik çukura tedbir almak istemeyen valilik, kilometrelerce
kareye tedbir alma gücüne sahipti. Bu politik bir tutum ve karardı.
Dün yaşananların sorumlusu biz değiliz, tam tersine İstanbul Valisi
ve hükümettir” diye konuştu.
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Osman Öztürk ise gaz bombalarının
insan sağlığına zararları konusunda daha önce de defalarca
uyarılarda bulunduklarını ifade ederek, gazların etkisi nedeniyle
hayatını kaybedenlerden örnekler verdi. Öztürk, “Sadece açık
alanlarda değil, sokak aralarında ve kapalı binalarda insanları
kıstırarak gaz kullanmak çok açıkça insanları öldürmeye
teşebbüstür. Bunlar aslında kimyasal silahtır” dedi.
Olaylar sırasında atılan gaz bombaları da basın toplantısı
sırasında sergilenirken, Osman Öztürk bu maddelerin zararları
hakkında bilgi verdi.
(İHA)