Sendika başkanları birbirine girdi
Abone olAB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Verheugen'la Hyatt-Regency Otel'de bir araya gelen Türk-İş, DİSK, Hak-İş, TİSK ve KESK Başkanları arasında tartışma çıktı.
Baydur, Kılıç ve Uslu'nun gazetecilere yaptığı açıklamanın
ardından DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, Salim Uslu'nun yanına
gelerek, "Sen bana haddini bilmez demişsin" demesi üzerine Uslu
"Nereden çıktı bu. Bir arkadaştan kaset al dinle" yanıtı verdi.
Çelebi'nin "Bu provokasyon. Eğer hakkımda böyle bir şey
söylediyseniz basına açıklama yapacağım" diye konuşmasını
sürdürmesi üzerine Uslu, açıklamasında öyle bir şey söylemediğini
belirterek, "Provokasyon bunun neresinde. İstiyorsan içeri gir
konuşalım" dedi. Uslu'nun yanıtının ardından Çelebi ile Refik
Baydur arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı. Yaşanan
tartışmaların ardından Uslu, Çelebi Kılıç ve Baydur, Verheugen'la
görüşme yaptıkları toplantı salonuna geçerek, bir süre basına
kapalı konuştu. Bu görüşmeye Baydur tarafından eleştirilere hedef
olan KESK Başkanı Sami Evren katılmadı. Konfederasyon başkanları,
görüşmenin ardından çıkışta, gazetecilerin sorularına "Önemli bir
şey olmadı" yanıtı vererek, açıklama yapmadılar. DİSK GENEL BAŞKANI
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, AB'nin Genişlemeden Sorumlu
Üyesi Günter Verheugen'le bugün yapılan görüşmede, işçi ve memur
sendikalarının değil, TİSK'in bulunmasını yadırgamak gerektiğini
söyledi. Süleyman Çelebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, DİSK ve
KESK'in görüşlerinin farklı olduğunu, sunulan tabloda ''herşeyin
güllük gülistanlık'' gösterildiğini, ancak çalışanlar açısından
büyük problemler bulunduğunu belirterek, ''Bunu sunmamak gibi bir
yaklaşım vardı. 'Herşey güllük gülistanlık' havası yaratmanın
gereği yok'' dedi. Çelebi, görüşmenin kendi girişimleri ve
Hak-İş'in katkısıyla gerçekleştirildiğini, Verheugen'in esas
görüşmesi gereken konfederasyonların Avrupa Sendikaları
Konfederasyonu üyesi DİSK, KESK, Türk-İş ve Hak-İş olduğunu
belirterek,''İşçi ve memur sendikalarını değil, TİSK'in orada
bulunmasını yadırgamak lazım'' dedi. TİSK BAŞKANI BAYDUR TİSK Genel
Başkanı Refik Baydur da, Verheugen'le yapılan görüşmede istenmeyen
bir konuşma yapıldığını belirterek, ''Memur sendikaları, tamamen
şahsi işlerini gündeme getirdiği için sinirlendim ama orada hiçbir
şey söylemedim. Türkiye için yabancılarla muhatap olunduğunda
kendimizi, kuruluşumuzu değil, Türkiye'yi düşünmek zorundayız''
diye konuştu. Baydur, görüşmeye KESK'in katılmasını eleştirerek,
''Biz çalışma hayatının mensuplarıyız. Memur konfederasyonu bizi
ilgilendirmez. Süleyman Bey (Çelebi) çağırmış'' dedi. KESK BAŞKANI
EVREN KESK Genel Başkanı Sami Evren ise, görüşmede işveren
örgütünün bulunmasının doğru olmadığını savunarak, ''Aynı şekilde
işveren örgütü de KESK'in orada olmasından rahatsız oldu. Bunu da
anlamak mümkün değil. Çünkü çalışma yaşamına ilişkin değerlendirme
yapıldı. Bu bir gerginlik yarattı, toplantı öncesinde bir gerginlik
ortaya çıktı'' diye konuştu. Evren, görüşmede Günter Verheugen'in
''Eğitim-Sen'in kapatılma davasının skandal olacağını''
belirttiğini ifade ederek, Verheugen'e ''Türkiye'de kamu
çalışanlarının toplu sözleşme ve grev hakkının olmadığını,
hükümetin sözleşmeleri tek taraflı belirlediğini, gelir
dağılımındaki adaletsizliğin son dönemlerde yüksek düzeyde
kendilerine yansıdığını, alım gücünün düştüğünü, gösteri ve
toplantı yasalarının hala problemli olduğunu ve 1 Mayıs yasağını''
aktardıklarını söyledi. Evren, görüşmeye TİSK'in katılmasını
eleştirerek, ''TİSK'le işçi sendikalarının çalışma yaşamına ilişkin
ortak ne görüşü olabilir? Böyle bir toplantıda aynı görüşlerde
olmamız zaten mümkün değildi'' dedi. HAK-İŞ BAŞKANI USLU Hak-İş
Genel Başkanı Salim Uslu da, kendilerinin organize ettiği
görüşmede, ''bazı arkadaşlarının iletişimsizlikten kaynaklanan
gereksiz davranışları olduğunu'' ileri sürdü. Salim Uslu, görüşmede
Türkiye'nin AB'den müzakere tarihi alması konusunu 2. plana iten
son derece teknik detayların gündeme geldiğini belirterek, ''Çok
ayrıntılı konuların gündeme getirilmesi bence gereksizdi'' dedi.
Uslu, Verheugen'e bugün sundukları protokolün 4 Mayıs 2004
tarihinde hazırlandığını, Ankara'da AB üyesi ülkelerin
büyükelçileriyle paylaşıldığını ve Türkiye'ye AB'ye üyelik takvimi
verilmesine yönelik olduğunu da bildirdi.