Seni daha çok özlemek için
aramadığımı, yazmadığımı söyleyecek olsam sana yazarak veya telefon
ederek, sana olan özlemim azalır mı diye korkarım…
Azalmaz bilirim ama
isterim ki özleyebileceğim kadar özleyeyim…
Senin özlemin batar
yüreğime ama acıtmaz, o yüzden susarım…
Günlerdir sesin yok bende,
iki satır cümlen yok adresimde…
Ne kadar eksiğim, tahmin
etsen…
Yanılmazsın…
Sanki çok güzel bir
bestenin en önemli notası kayıp…
Sanki en özel albümdeki en
güzel şarkı silinmiş gibi…
Sanki yemeğin tuzu, çayın
şekeri yok gibi…
Kahvenin köpüğü
yok…
Simitte susam
yok…
Ağaçta yaprak yok
gibi…
Her şey ne kadar
eksik…
Sanki kalbim yerinde
değil, kollarım bacaklarım benim değil…
Sanki ruhum almış başını
gitmiş, bu beden benim değil…
Bir bilsen eksikliğinin
neleri yok edebildiğini bende…
Cümleler yazarım sana ama
sanki en özel kelime benim beynimde değil…
Yoksun ya
günlerdir…
Gün gün değil, güneş
güneş…
Geceye dayarım
sırtımı…
Ama bakarım gece bile
olması gerektiği kadar karanlık değil…
Sen yoksan eksik tabiat,
günlük hayat…
Buldukça hayatımdaki
eksiklikleri ne kadar özlüyorum seni…
Fakat…
Öyle güzel ki bunu
hissetmek…
Özlemini ruhumun gıdası
belleyip, hayatın memesinden onu emmek…
Onu emip
üretebilmek…
Belki, belki sende de bana
ait bir özlem vardır diye düşünmek…
Tüm benliğini daha çok
özlemeye güdümlemek…
Kendimi bir çiçek büyütür
gibi büyütüp, sana hazırlayacağım…
Bilsem bile senin bahçende
açamayacağım, olsun ben sadece sana yazacağım…
Biliyorum özlemin
doruklara çıktığı anlarda bile kavuşmak, sarılmak, özlem gidermek
hiçbir büyük sevgiye nasip olmadı…
Seni sevmeyi daha çok
seviyorum senin beni sevmenden, bana gelmenden…
Kalbimde, seni sevmekten,
daha çok sevmek istemekten, başka hiçbir şeyi sevecek yer
kalmadı…
Olsun, beni en çok şu
rahatlatır;
Sana bunları benden başka
yazan olmadı…
nsrnylmz@gmail.com