Sen Atom'a tapıyorsun Bush!
Abone olDünya tarihinde atom bombasının kullanıldığı tek ülke olan Japonya'nın Hiroşima kentinden, Bush'a önemli mesajlar gidiyor..
Hiroşima'nın 58. yıl dönümü... Bush'a: Atoma tapıyorsun! Dünya
tarihinde atom bombasının kullanıldığı tek ülke olan Japonya'nın
Hiroşima kentinde, ilk bombanın atılışının 58. yıldönümünde, sabah
saat 08:15'te Barış Parkı Anıtı'nda 230 bin kurban anısına tören
düzenlendi. Nükleer bombanın atıldığı an olan 08:15'ten sonra
Hiroşima'da onbinlerce insan, bombanın ilk yıkım darbesi olan
saatte 800 km'lik fırtınayla ve ardından yayılan yakıcı radyasyon
serpintisinin yıllarca süren yıkımıyla silindi gitti.
Ağustosböcekleri, bombanın atıldığı güneşli sabah vakti gibi bugün
de Barış Parkı'nda ötüyordu. Barış Anıtı Parkı'nda tütsüler
yakıldı, büyükler ve çocuklar ölen insanlar ve gelecek kuşaklar
için dua ettiler. 58. yıldönümü töreninde konuşan Hiroşima Belediye
Başkanı Tadatoşi Akiba, Irak'a BM kararı ve ''hukuk zemini
olmadan'' giren ABD'yi ve en yakın müttefiki İngiltere'yi ağır
dille eleştirdi. Akiba, ABD'nin BM'nin hayata geçirmeye çalıştığı
Nükleer Silahsızlanma Antlaşması'nı çöküşe götürmekle suçladı ve
''Irak'ta göstermişlerdir ki, barış için mutlaka savaşmak gerekir
savı (pervasız) gürültüyle işlenmektedir. Atom gücüne tapan ABD,
Nükleer Silahsızlanma Antlaşması'nı parçalıyor'' dedi. Hiroşima
Belediye Başkanı Akiba, ''dünyanın nükleer bombanın mantar bulutu
içinde yok olmaması için elden gelen tüm gayretin gösterileceğini''
bildirdi. ABD, Hiroşima'dan üç gün sonra Nagasaki'ye dünya
tarihinde kullanılmış ikinci ve son atom bombasını bıraktı.
Japonya, 15 Ağustos'ta İkinci Dünya Savaşı'nın bitiminde koşulsuz
teslim oldu. Bombayı geliştiren fizikçi bilim adamları, Hitler
Almanyası'nın zaten Mayıs 1945'te teslim olduğunu, bu korkunç
bombanın kullanılmaması gerektiğini savunuyorlardı. Hiroşima'da
bugün yapılan törende, tok sesli tunç barış çanı çalındı, 60 saniye
boyunca, atom bombasının ilk darbesiyle ölen 160 bin insan ve
sonradan kanser hastalıklarından ölen 70 bin insan için başları öne
eğerek saygı duruşunda bulunuldu. Güney uçta Kyuşu adasındaki
Nagasaki'de Cumartesi günü 70 bin masum insanın öldüğü yerde de 58.
yıldönümü anma töreni yapılacak. NÜKLEER MÜCADELE AZALIYOR MU?
Japonya'da bugün, her sene olduğu gibi sirenler çaldı ve
Hiroşima'ya atılan ilk atom bombasının mağduru 230 bin kişi anıldı.
G erek radyasyondan kaynaklandığı düşünülen sakat doğumların
sıklığı, gerekse ölenlerin geride bıraktıkları hatıralarla
Japonya'da tarihin bu en büyük toplu kıyımının izleri hala
silinmedi. Yalnızca mağlup devlet olarak hazırlanan barışçı
anayasası sebebiyle değil, aynı zamanda halkının arzusu da nükleer
teknolojiye uzak durulmasından yana oldu. Bununla birlikte bu sene
ülkede, nükleer silah taraftarlarının sesi daha gür çıkıyor. ABD'de
Cumhuriyetçi yönetimin uluslararası konulara yaklaşımındaki genel
eğilimi ve dikkati Kuzey Kore'nin silahlanmasına çeken haberlerin
gazetelerde daha sıklıkla görülmesi, caydırıcılık ihtiyacı hisseden
Japonya'da nükleer silah edinilmesini gündeme taşıyor. Japonya'nın
kararı sadece bu ülkede konuşulmuyor. Mart ayında, ABD Başkan
Yardımcısı Dick Cheney sözü Kuzey Kore'nin silahlanmasına getirerek
''Bu, Asya'da silahlanma yarışına sebep olabilir ve Japonya da
nükleer silaha sahip olmama kararını gözden geçirmek zorunda
kalabilir'' demişti. Nükleer silahların şimdiye kadar bilinen tek
kurbanı olan ülkede nükleer karşıtı grubun önderliğini yapanlardan
olan ve ''Hükümetin Japonya'yı nükleer bir güç yapacağından
duyduğum endişeyi söylemeden edemeyeceğim'' diyen Hiroşima Belediye
Başkanı Tadatoşi Akiba ise Kuzey Kore lideri Kim Jong-il ve ABD
Başkanı George Bush'u Hiroşima'ya davet ederek, atom bombasının
izlerini göstermek ve nükleer gerçekle yüzleştirmek istediğini
söyledi. Peki, ''Japonya'nın nükleer silahlara sahip olma hakkı var
mı?'' Bir internet sitesinde Japon halkına sorulan bu soru, şimdiye
kadar nükleer güç konusunun tabu sayıldığı ülkede konunun
tartışılmaya başladığının işareti. Şaşırtıcı olan ise halkın
nükleer teknolojiden uzak durulmasını istemesine karşın, bu soruya
yüzde 53'lük bir kesimin olumlu yanıt vermesi.