Semranım Toroğlu'nun dişisi mi?
Abone ol"Gelinim Olur musun?" adlı televizyon programını 'ilk kez' seyreden Hakkı Devrim'den çarpıcı tespitler. Devrim'den programı taşıyıcılarından Semranım'a matrak benzetm
Radikal Gazetesi'nden Hakkı Devrim, ekranların en çok izlenen programlarından biri olan "Gelinim Olur musun?" adlı programı seyredince ortaya ilginç tespitler çıktı.başlıklı yazısında Devrim, programın majör figürlerinden birisi olan Semranım'a "Toroğlu'nun dişisi" benzetmesi yaptı:
Dünkü hengâmede iki yazı dikkatimi çekti. Cengiz Semerciğlu'nun yazısı az şekerliydi: «Bugün 17 Aralık... AB'nin Türkiye kararı merakla bekleniyor. Diğer yandan da Gelinim Olur Musun? evinde büyük final var. Semra Hanım'a veda edeceğiz» (Hürriyet-Kelebek). Zeki Coşkun'unki daha renkli bir yazıydı: «Çifte bayram bugün. 17 Aralık, siyaset tarihimize AB Bayramı olarak geçecek gibi. Kültür tarihimizdeyse, Semra Hanım'dan kurtuluş bayramı ilan edilmeli bence» (Radikal).
Avrupa Birliği ve Semra Hanım! Ne anlamlı ikili, değil mi?
Semercioğlu'nun şu değerlendirmesine katılamadım: Semra Hanım için, «Televizyonun son dönemde yarattığı en önemli karakter olan, unutulmaz kaynana, ekranın nev-i şahsına münhasır ismi...» diyor. Tarifini «Eşsiz kahraman Semra!» diye bağlamayışına şükretmeliyiz. Bu arada, bakalım televizyon seyircisi daha çok neyi merak ve seyredecek; AB haberlerini mi, Semra Hanım'ın programdan ayrılışını mı, diye soruyor, ki bu merakına ben de katılıyorum. Cevabını da vermiş:
– AB kararı daha çok izlenirse sürpriz olacak, diyor.
Zeki Coşkun, ikilemenin Semra Hanım kanadı üzerinde durmayı tercih etmiş. Önce bu komik kadının bir tarifini veriyor. Güzeldi, ama dün okumuşsunuzdur tekrar etmeyeyim. Oğlunun adını Ata-Türk'e denk getirişini anlatışı da pek eğlenceli.
(Ben de seyrettim bir süre ve bir keresinde bu programı. Kadın, futbol sohbetlerinin yıldızı Erman Toroğlu'nun dişi nüshası gibi bir şey. Sahiden anlamsız, üstelik sıkıcı ve yorucu. Ama bu vak'aya dair aydınlatıcı açıklamaları, yorumları dikkatle, ilgiyle okuyorum. Sevemeseniz de değerlendirilmesi faydalı bir malzeme. Benzerleri var ve bu gidişle çoğalacaktır.)
Zeki Coşkun hafızamızı tazeliyor. Utanç belgeselleri, diyor. Horoz dövüşü humması, diyor. İnteraktif pazarlamacılık ve çöpçatanlık, diyor. Koyun pazarından kurbanlık seçer gibi gelin, kaynana, koca filan seçme, diyor...
Saklambaç gibi; uyumadan, oturmadan otomobile el değdirmek gibi (Dokun Bana); bayılana kadar dans etmek gibi (Uçur Beni); sunuculara yaltaklanmayı gerektiren sözüm ona yarışmalar gibi (Turnike, Çarkıfelek)...
İnanır mısınız, Dokun Bana hariç, ben de bu programların hepsini hatırladım. Yalnız reytinglerinden değil, yayınların bu seviyesizliğinden de söz edilmesi, umarım arkası gelecek hayırlı bir başlangıçtır.
Yazı: Hakkı Devrim
Kaynak: