Semra Hanım, Sayın'ı hep kıskandı
Abone olMİT Raporu'na sızan Semra Özal ile Emel Sayın gerginliği, Zeynep Özal'ın 'Bir Kadın, Birkaç Hayat' kitabında genişçe yer verilmişti.
MİT Raporu’na kadar uzanan Semra Özal ile Emel Sayın
gerginliğinin içyüzüne Zeynep Özal ‘Bir Kadın, Birkaç Hayat’ isimli
kitabında genişçe yer vermişti.
MİT Raporu’na kadar uzanan Semra Özal ile Emel Sayın arasında
yaşanan gerginliğin asıl nedenini, Zeynep Özal çok ses getiren ‘Bir
Kadın, Birkaç Hayat’ isimli kitabında genişçe yer vermişti. Zeynep
Özal, annesi Semra Özal’ın, babasının çok beğendiği Emel Sayın’ı
kıskandığını, kitabın 221 ve 222’nci sayfalarında şu cümleleriyle
anlatmıştı: ‘Turgut Bey bu sanatçı hanıma televizyonda denk
geldikleri sırada çocuklarına önce bir göz kırpar, ardından Semra
Hanım’ın duyabileceği yüksek bir ses tonuyla başlardı
konuşmaya!
- Ne güzel kadın ama! Sesine de bayılıyorum kendisine
de!
Bu sözleri duyan Semra Hanım cevap vermez,
çocuklarının kahkahaları arasında gidip televizyonu kapatıverirdi
hemen! Annem pek çok sanatçıyla arkadaşlık etmesine rağmen bu
hanımla babamın sağlığı boyunca hiç yan yana gelmedi. Ama öldükten
sonra iyi arkadaş oldular...’
Turgut Bey’in eşini, ‘Aman da ne güzel kadın’ diye kıskandırdığı
sanatçı Emel Sayın’dan başkası değildi. Turgut Bey’in hayranlığı
öyle bir hale gelmişti ki by-pass ameliyatı sonrası daha yoğun
bakımdan çıkmadan doktoru Cengiz Bey’e, ‘Türkçe müzik dinlemek
istiyorum’ demişti. ‘Bana Emel Sayın’ın son kasedini getir...’
Cengiz Bey, birkaç dakika içinde küçük bir teyple Turgut Bey’in
yanında bitivermişti. Bu isteği Amerika’da derhal tedarik etmesi,
kasetleri Semra Hanım’a rağmen Türkiye’den yanlarında gizlice
getirdikleri izlenimi uyandırıyordu elbette. Müzik ziyafetinin
ortasında kapıda Semra Hanım göründü. Doktor Bey de el çabukluğuyla
Emel Sayın’ınkini çıkarıp, Faruk Tınaz’ın ‘Yunus Gibi’ kasedini
yerleştiriverdi teybe!
‘Annem gerçi kıskandığını kabul etmezdi ama babam anlar ve
kıskanılmak inanılmaz hoşuna giderdi. Fakat hiç kavga ettiklerini
bilmem. Mesela bir mevzu olurdu, babam haklı olmasına rağmen annem
zeytinyağı gibi üste çıkardı. O da alttan alır, ‘Gel karıcığım,
seni öpeyim’ diye gönlünü almaya çalışırdı. Babam çok yumuşaktı ama
annem çok kuralcı, çok sabırlı ve inatçıydı. Bir kere kesip attı mı
bir daha asla dönüp bakmazdı. Hep babam idare ederdi annemi.’
10 yıl yasaklı kaldım
EMEL Sayın, MİT raporundaki iddialar için Aksiyon Dergisi’nin
sorularını yanıtlarken, Semra Özal’ı suçladı. Sayın, ‘Sebebini bir
türlü anlayamadığım bu küslük 10 yıl sürdü’ dedi ve şöyle devam
etti:
‘Sorun Özal’ın başbakan olmadan iki gün önce The Marmara Oteli’nde
düzenlenen İslam ülkeleri konferansındaki konserimden sonra
başladı. Otelden ayrılmak üzereyken Semra Özal, beni otelde bulunan
devlet adamlarının eşlerine şarkı söylemem için davet etti. Ancak
saz ekibi gittiği için bu talebi kibarca geri çevirdim. Ancak Semra
Hanım’ın istemesi halinde kahve içmeye gelebileceğimi söyledim.
Semra Hanım, ‘Kahve içmeye gelecekse hiç gelmesin, şarkı söylemeye
gelecekse gelsin’ demiş. Ben tokat yemiş gibi oldum. Fakat sonra
ısrarlar karşısında düşündüm ki, yabancı misafir hanımlar var.
Onlara mahcup olmayayım. Onu da mahcup etmeyeyim. Gideyim. Sazlar
yok. Otelin piyanistini buldular. Bir mikrofon uydurup verdiler
elime. Durumu anlatıp üç şarkı söyledim. Semra Hanım’ı tanımadığım
için herkese eşit muamele ettim. İşte bütün mesele bu. Yani ‘Beni
takmadı, bana saygısız davrandı’ gibi algılamış.’ Bu olaydan birkaç
gün sonra Turgut Özal, başbakan olmuş, Semra Hanım da başbakan eşi
olarak bu programa katılmış. Sayın, ‘Hayırlı olsun’ demek için
Semra Özal’ın yanına gitmiş. Ama Semra Hanım, Emel Sayın’a sırtını
çevirmiş. Ünlü sanatçı bundan sonrasını ise şöyle anlatıyor: ‘Öyle
yapınca alkış da bitti. Bu benim çok ağrıma gitti. Mana
veremiyorum. Nedir bu? Bu 10 sene devam etti.’
Haber: Semra Denker
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr