Semercioğlu, TRT'ye taktı
Abone olEkranın zehir hafiyesi Cengiz Semercioğlu, pazar gecesi yayınlanan spor programlarını yakın takibe aldı. Eleştiri oklarından en fazla nasibi yine TRT aldı.
Televizyon ekranlarının zehir hafiyesi Cengiz Semercioğlu, pazar
geceleri yayınlanan spor programlarını yakın plana aldı.
Semercioğlu'nun eleştiri oklarından en fazla nasibi yine TRT aldı.
İşte Hürriyet yazarının başta TRT olmak üzere adım adım izlediği
kanallar ve spor programları: Yenilenen futbol programları Bu sezon
her zamankinden çok değişiklik oldu futbol programlarında.
Programların tamamının kadroları değişti. Ve transferleriyle, yeni
eklenen isimleriyle pazar günü ilk bölümleri yayınlandı
programların. Futbol takımları için ligin ilk maçı zor geçer denir
ya, aynısı futbol programları için de geçerliydi... Stadyum TRT1’de
Faik Çetiner, Mustafa Denizli, Ali Aydın’lı Stadyum’un enerjisi
yoktu. Tempodan yoksun, ağır bir program oldu. Ali Aydın’la
birlikte tutuk gözüken Faik Çetiner’in atv’de yaptığı heyecanlı
programları aradık. Üçlü önümüzdeki haftalarda birbirine canlı
yayında alıştıkça Stadyum’a heyecan gelecektir de, TRT’nin bu
muhabirleri ne olacak? Stadyum’un problemi stüdyo içinde değil,
stüdyo dışında, sahanın içinde... Elinde bütün maç görüntüleri
bulunan TRT, ilk hafta röportajlar konusunda sınıfta kaldı.
Muhabir, Faik Çetiner’e ‘Hagi’nin ve Galatasaray’lı oyuncuların
görüş vermediğini’ söyledi. Öyleyse diğer kanallarda izlediğimiz
Hagi’nin dublörü müydü? Maraton’da bugüne kadar herhangi bir
muhabirden böyle bir laf duydunuz mu? Bu çok büyük bir hata... Eğer
hata değilse daha da kötü, Çetiner’e sabatoj var demektir!
Tanıtımlarda Çetiner’in görüntülerinin yeterince kullanılmamasından
sonra, dün akşam da muhabirlerin isteksiz gözükmesi, kafamda bu
ihtimali iyice güçlendirdi. Acaba TRT spor çalışanları, dışarıdan
gelen Çetiner’e karşı tepkili mi? Bizim Stadyum Faik Çetiner’in
ayrılmasından sonra Aziz Üstel’in yönettiği, 3.Devre’den alınan
Kazım Kanat’la güçlendirilen. Ömer Çavuşoğlu’nun devam ettiği Bizim
Stadyum, görünen o ki yine haberciliğiyle konuşturacak. Hakan Şükür
ilk olarak atv’ye bağlandı ve üç golünü anlattı. Aslında ilk
programa Başbakan Erdoğan’ı çıkartmak istiyorlardı ama demek ki
olmamış. Keşke ikna etseler de önümüzdeki haftalarda Başbakan
Erdoğan’ı ilk kez bir futbol programında izlesek. Bu arada Aziz
Üstel, masanın arkasında yok oluyor. Ya kamerası yükseltilmeli ya
da koltuğu... Maraton Her zamanki gibiydiler. Şansal Büyüka’nın,
‘Grup böyle uygun gördü, artık Lig TV’deyiz’ sözleriyle açtığı
programda Erman Toroğlu’nun yanı sıra TRT’nin almak için uzun süre
uğraştığı Rıdvan Dilmen de vardı. Maraton aynı dekoru, aynı
üslubuyla yoluna devam edecek. Ne var ki, şifresiz de olsa artık
Lig TV’de. Eski etkisi olmayacaktır, yazık! 3. Devre Ahmet Çakar’la
güçlenen program da çok sakin ve ağır başladı. İlker Yasin her
zamanki yerindeydi. Osman Tanburacı mavi saatiyle göz alırken,
Ahmet Çakar da 2.5 yıl aradan sonra 3. Devre’ye dönmüş oldu.
Star’daki dönemine göre çok ‘terbiyeliydi’... 3. Devre’nin en büyük
avantajı bu yıl görüntülere sahip olması. Star’da polemikleriyle
tanıdığımız Çakar’ı pozisyon yorumlarken izlemek ilginçti. 3.
Devre’nin genel çekimlerinde, koyu masanın da etkisiyle stüdyo çok
karanlık ve iç karartıcı. Yakın planlarda ise ışık ve görüntü dört
dörtlük. Genel planı da daha aydınlık olsa, 3. Devre eksiksiz
olacak. Telegol Futbol programlarının Beşiktaş’ı... Kadrosu en çok
değişen program oldu. Güntekin Onay yerine Ersin Düzen, Ahmet Çakar
yerine Sinan Engin, Turgay Şeren yerine Gökmen Özdenak geldi. Sinan
Engin’in esprili yaklaşımları iyi. İlk programı olmasına rağmen çok
rahattı. Ancak asla bir Ahmet Çakar değil. Ani çıkışları ve ilginç
tespitleriyle Gökmen Özdenak ise Turgay Şeren’in yerini fazlasıyla
dolduracaktır. Bu kadar değişiklik olunca programda genel bir
acemilik olması da kaçınılmazdı. Bu ne ciddiyet? Pazar akşamı
yukarıda yazdığım futbol programları arasında zap yaparken aklıma
takıldı. Bunlar spor programı değil mi? Peki bu ne ciddiyet? Herkes
takım elbiseli ve kravatlı. Sanki politika ya da ekonomi
tartışılıyor!.. Bir tek Telegol bu kuralı çiğniyor, Mustafa Denizli
de yayına gömlekle çıkanlar arasındaydı. Spor programında biraz
daha spor giyinilemez mi? Hıncal Uluç ve Haşmet Babaoğlu’nun spor
tarzının 90 Dakika’nın beğenilmesinde hiç mi etkisi yok? Yazı:
Cengiz Semercioğlu Kaynak: Hürriyet