Şemdinlide gergin duruşma
Abone olŞemdinli davasının görüldüğü Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi hararetli tartışmalara sahne oldu.
Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde meydana gelen olaylarla ilgili
Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın uruşmasında, sanık
astsubay Özcan İldeniz'in sorgulanması sırasında müdahil avukatları
ile sanık avukatları arasında çıkan tartışma üzerine sanık
avukatlarından Vedat Gülşen ile Mahmut Güler duruşma salonunda
ayrıldı.
Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sabah 09.25 sıralarında başlayan ve
01.00 sıralarında sona eren davanın duruşmasında müdahil
avukatlarının ''Şemdinli'de onlarca patlama oldu. Bu patlamaların
failleri bulundu
mu'' sorusunu İldeniz, ''Bulunmuş olsaydı adli mercilere sevk
edilirdi'' şeklinde yanıtladı.
Müdahil avukatlarının soruları üzerine söz alan sanık avukatı Vedat
Gülşen, bu sorularla devletin çökertileceğini, sanıklara yöneltilen
sorularla terörle mücadele eden 600 elemanın işinin tehlikeye
sokulduğunu söyledi. Bu sözler üzerine avukatlar arasında kısa
süreli tartışma yaşandı.
Müdahil avukatı Hasip Kaplan'ın, ''İldeniz'in ajandasında 5 haber
elemanının adı var. Bu haber elemanına kim tarafından ne kadar para
veriliyor. Örtülü ödenekten ayrılan bir para mı var?'' sorusuna
avukat Vedat Gülşen itiraz etti.
İtiraz üzerine Kaplan ve Gülşen arasında tartışma yaşandı. Kaplan
''Haddini bil. Saygısızlık yapma'' diye konuşurken, Gülşen, ''Sen
kim oluyorsun bana haddini bil diyorsun. Bana nasıl saygısız
dersin. Bu sorunun cevabı bir devlet sırrıdır. Terörle mücadele
eden güvenlik güçlerinin görevlerinin burada açıklanması doğru
değildir'' diyerek uruşma salonundan diğer sanık avukatı Mahmut
Gülerle ayrıldı.
Mahkeme heyeti Güler ve Gülşen'in duruşma salonundan ayrılmasının
hemen ardından duruşmaya beş dakika ara verdi.
İKİ SANIK SALON DIŞINA ÇIKARILDI
Beş dakikalık aradan sonra Veysel Ateş'in sorgusuna geçileceği
sırada, müdahil avukatlarından Selçuk Kozağaçlı, PKK itirafçısı
Veysel Ateş'in diğer iki sanığın astı olduğunu ifade ederek,
şunları söyledi:
''Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile salonda bulunan yaklaşık 10 sivil
jandarma görevlisi salondan çıkarılırsa sanık Veysel Ateş daha iyi
yargılanır. Veysel Ateş'in daha önce başka bir örgütle ilişkisi
vardı. Ama şimdi kesilmiş. Şimdi bu iki sanık da salondan
çıkarılırsa Ateş'in bu örgütle de bağlantısı kesilecek. CMK'nın
200. maddesi gereği iki anığın dışarı çıkarılmasını talep
ediyoruz.''
Mahkeme heyeti talebi kabul ederek, sanık Ali Kaya ile Özcan
İldeniz'in duruşma salonuna çıkarılmasını kararlaştırdı.
VEYSEL ATEŞ
Devletin bütünlüğünü bozmaya yönelik suçlandığını söyleyen Veysel
Ateş, ''Devletin bütünlüğünü bozmak isteseydim terör örgütü
PKK'dan ayrılmazdım. PKK'dan kaçtım. Kaçışım nedeniyle iki
kardeşimi PKK'ya kurban verdim. Devletin bütünlüğünü bozan adres
belli orada kalırdım''dedi.
Yaşamını yitiren iki kardeşini hatırladıkça terör örgütü ile
mücadelesinin devam edeceğini anlatan Ateş, kandırılma sonucu terör
örgütüne katıldığını ifade etti.
Mahkeme Başkanı İlhan Kaya'nın maaşını nereden aldığı sorusu
üzerine Ateş, ''Benim kastım para değil. PKK'dır. Telefon
ücretleri, yemek parası, ulaşım, çocuklarım okuduğu için zaman
zaman 500-600 milyon lira para alıyordum. Belli bir maaşım yoktu.
Parayı da Ali Kaya'dan alıyordum'' diye konuştu. Ateş, 9 Kasım'da
patlamanın meydana geldiği Umut Kitabevi sahibi Seferi Yılmaz'ı
tanımadığını ifade derek, ''Yüce Allah şahidimdir. Şerefim namusum
üzerine yemin ederim ki Seferi Yılmaz'ı tanımam. Bu tezgahlanmış
bir provokasyondur'' dedi.
Sanık Veysel Ateş'in hakim İlhan Kaya tarafından yapılan sorgusunun
ardından sanık avukatları ile müdahil avukatlarının eyanları
soruldu.
Savcı Metin Dikeç beyanların ardından eksik olan bir
kısım delillerin toplanması gerekçesiyle sanıkların tutukluluk
halinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti duruşmayı 1 Haziran
tarihine erteleyerek sanıkların tutukluluk halinin devamını
kararlaştırdı.