Şemdinli'de bir tesadüf daha
Abone olŞemdinli'de eski bir PKK'lıya ait kitabevine atılanh el bombasıyla jandarma aracının bagajındaki el bombaları aynı cins çıktı. Soruşturma 'çete' üzerinde yoğunlaştırıldı.
Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde Umut Kitabevi'ne atılan el
bombası ile suçlanan astsubayların aracında bulunan el bombaları
aynı cins çıktı.
Eski PKK hükümlüsü Seferi Yılmaz'a ait Umut Kitabevi'ni hedef alan
9 Kasım'daki saldırıdan sonra yakalanan PKK itirafçısı Veysel Ateş
geçen hafta tutuklandı.
Ateş ve binmeye çalıştığı 30 AK 933 plakalı jandarma aracında
bulunan astsubaylar Özcan İldeniz ve Ali Kaya ile olay yerinde
keşif yapılırken kalabalığa ateş açtığı için tutuklanan uzman çavuş
Tanju Çavuş hakkındaki soruşturma sürüyor.
Görev yazısı
Savcılığın sorularını yanıtlayan jandarma resmi bir yazıyla, durumu
tartışılan personelin "istihbari ve operasyonel görev" için
Şemdinli'de bulunduğunu, araçtan çıkan Kalaşnikov ve el
bombalarının da görev kapsamında verildiğini iletti. Görev, "PKK
ile Seferi Yılmaz bağlantıları" olarak açıklandı.
Yazıyla birlikte Yılmaz'ın PKK bağlantısının sürdüğüne ilişkin bir
telefon kaydı ile bu konuda Şemdinli Savcılığı dışında yürütüldüğü
belirtilen soruşturmanın evrakı da savcılığa verildi.
Değerlendirme sürüyor
Patlayan bomba ile astsubayların PKK araştırması arasında bağlantı
olabileceği yolundaki soruların henüz kesin olarak yanıtlanamadığı
kaydedildi. Soruşturma makamlarının; "terör örgütüyle kurulan
bağlantının kayıtlarını da içeren belgeleri tatmin edici bulduğu,
Jandarma'nın polisin yetkili olduğu ilçe merkezinde istihbari
çalışma yapıp yapamayacağını da değerlendirdiği, 'terörle
mücadelenin bütünsel bir çalışma gerektirdiği' görüşünün de
üzerinde durduğu, çalışmaların kesintisiz yürütülmesini doğru
bulduğu" bildirildi.
Savcılığın, olayın "PKK komplosu" olduğu, "dış destekli istihbarat
çalışmasından sonra astsubayların kitabevi çevresinde bulunduğu
sırada gerçekleştirildiği" iddialarını da araştırdığı belirtildi.
Keşif yapıldığı sırada savcının da bulunduğu kalabalığa ateş açan
ve "Arabamda eşim ve çocuklarım vardı. Bize saldırdılar. Havaya
ateş açtım" savunması yapan Tanju Çavuş'un saldırıya uğradığını
gören herhangi bir tanık olmadığı öğrenildi.
'Tam bilgi verecektik...'
İlçe merkezinde 1 Kasım'da gerçekleştirilen büyük patlamanın
krokisi ile 9 Kasım'daki patlamanın krokisinin aynı araçta çıkması
konusunda da "istihbarat çalışması" gerekçesi öne sürüldü.
İfadeleri alındıktan sonra tutuklanmayan iki astsubayın, mevzuat
uyarınca görevleriyle ilgili bilgi vermek durumunda oldukları
savcıya, "Size bilgi vermeye hazırlandığımız sırada olaylar meydana
geldi" açıklamasını yaptıkları ifade edildi.
Bagajda ele geçen ve kriminal incelemeye gönderilen
kalaşnikov'ların farklı bir olayda kullanıldığı şu ana kadar
saptanamazken, ilk incelemede kitabevinde patlayan el bombası ile
arabada bulunan el bombasının aynı cinsten olduğu belirlendi. Bu
duruma, "Bu el bombaları piyasada bile var. Birkaç ay önce bir
PKK'lının da evinde çıkmıştı" açıklamasının yapıldığı
bildirildi.
Savcılığın dinlemek istediği bazı tanıklardan bilgi alınamadığı,
ancak astsubayların avukatlarının tanık gösterdiği tüm isimlerin
ise ifade verdikleri bildirildi. Kitabeviyle aynı pasajdaki bazı
dükkân sahipleri yanı başlarında yaşanan olay için "Görmedik"
demekle yetindi.
Soruşturma Van'a alındı
Şemdinli soruşturması Van'a alındı. Hakkâri Cumhuriyet Başsavcısı
Hasan Aydın, Şemdinli olaylarına ilişkin dosyaya görevsizlik kararı
vererek Van Cumhuriyet Başsavcılığı Vekilliği'ne gönderildiğini
söyledi. Yetkililer, Şemdinli dosyasının Van'da, DGM'lerin yerine
kurulan Ağır Ceza Mahkemeleri'nden biri tarafından yürütüleceğini,
bunun da "suçun çete kapsamına girmesi" anlamına geldiğini
söyledi.
'Halk, yargıya güvensin'
Adalet Bakanlığı'nda soruşturmanın hızlı yürütülebilmesi için bir
komisyon oluşturulduğu öğrenildi. Şemdinli Savcısı Harun Ayık,
Milliyet'e yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Soruşturmanın
hiçbir şüpheye yer kalmayacak şekilde sonuçlanacağına inanıyorum.
Yapılması gereken çok iş var. Halk, tepkileriyle soruşturmanın
aksamasına neden oluyor. Yargıya yardımcı olsunlar,
güvensinler."
Listedeki isimler koruma istedi
Bombalanan Umut Kitabevi'nin sahibi Seferi Yılmaz ve ele geçirilen
listede Yılmaz'la birlikte adları bulunan Sezer Öktem, Nusret Arbaş
ve Belediye Encümeni Emin Sarı, Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak
can güvenliklerinin sağlanmasını istedi. Bombalama olayında
kullanıldığı iddia edilen otomobilde bir dosya içinde isimlerinin
geçtiğini söyleyen Yılmaz, "Biz açık hedef haline getirildik"
dedi.
Haber: Gökçer Tahincioğlu
Kaynak: