Şemdinli Susurluk gibi olmayacak
Abone olŞemdinli'yle ilgili konuşan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, isim vermeden Susurluk'a gönderme yaptı. Çiçek, bu olayın geçmişteki gibi örtbas edilmeyeceğini söyledi.
Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Şemdinli'deki
olayların geçmişte yaşanan Susurluk gibi olamayacağını söyledi.
Çiçek isim vermeden Susurluk olayına atıfta bulunarak, "Geçmişte
yaşanan olaylardan yola çıkıkalarak 'Bu da böyle olabilir'
ihtimalleri üzerinden yapılan spekülasyonlar konuyu aydınlatmakla
sorumlu insanların şevkini kırabilir" diye konuştu. Çiçek
konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
TÜRKİYE DEMOKRATİK ÜLKE
Her türlü katkı yapılacağına dair devlet ve hükümet olarak söz
verilmiştir. Hazırlık aşamasında konuşmak Hiçbir tereddüte meydan
vermeyecek şekilde bütün yönleriyle araştırılacaktır. Kaldı ki, bu
soruşturmalar ve arkasından yapılacak yargılamalar açık toplum
olmamız dolayısıyla sizlerin takibi dahilinde yapılmaktadır.
Türkiye demokratik bir ülkedir, parlamentosu açıktır.
Türkiye'de pekçok siyasi partimiz var. Siyasi parti heyetleri bu
bölgeye gidip gelmektedir. Onlar da kendi düşünce ve bilgilerini
kamuoyuyla paylaşmaktadır. Dolayısıyla bu anlamdaki tereddütlere
bence hiç gerek yok. Olsa olsa geçmişte yaşanmış olaylardan yola
çıkılarak, 'Bu da böyle olabilir' ihtimalleri üzerinden yapılan
görüşler çalışan insanların şevkini kırabilir.
SORUMLULUK MÜŞTEREK
Herkesin sorumluluk duygusu içerisinde hareket etmesi lazımdır.
Türkiye bir hukuk devletidir. Bu olayın olması üzücüdür. Bu
tahkikatın bütün tereddütleri ortadan kaldıracak tarzda ve hukuk
çerçevsinde olması lazımdır. Bu işin tribünlerin beklentilerine
göre yapılmaması mümkün değildir.
Bu konuda tereddütleri olanlar karanlıkta göz kırpmak yerine
nerelerde eksiklik görüyorlarsa, 'Ben olsaydım soruşturmayı şöyle
yapardım' telkin ve tavsiyelerini dinlemeye hazırız. Biz bu anlamda
gerçeğin bütün çıplaklığıyla ortaya çıkması noktasında siyasi
kararlılığımız var. Bunun ötesinde baskı altında kalıyormuş gibi
ifadeler yanlıştır.
Orada soruşturmayı yürüten savcıya kim ne demiş, kim hangi baskıyı
yapmış bunları açıklamadan zan altında bırakacak tavır ve söylemler
çok yanlıştır. Her türlü kamuoyu denetimi bu olaylar hepimizin
gözleri önünde cereyan ediyor.
DOSYAYI BİLMEDEN KONUŞMAYALIM
Bir gazetecinin Şemdinli olaylarıyla ilgili olarak "İki astsubayın
serbest bırakılması"nın hatırlatılması üzerine Çiçek şu yanıtı
verdi:
"Dosyayı bilmeden bu sözleriniz ne kadar doğru ve yanlıştır bunu
değerlendirme imkanınız yok. Dosyadaki delil durumuna göre bu
işlemler yapılır; dışarıdaki beklentiye göre değil. Dolayısıyla bu
olayla ilgili soruşturma daha bitmedi. Bir süre sonra serbest
bırakılmış olanlar varsa tutuklanabileceği gibi tutuklananlar
serbest bırakılabilir. Bu olaya ilişkin olarak söylemiyorum. genel
hukuk çerçevesi içerisinde olabilri. Şu an da siz de ben de
soruşturmayı bilmiyorum. Soruşturmada görev alanlar bu dosyayı
biliyor. Onun için bu çalışmalara güvenerek, sabırla ve
soğukkanlılıkla insanların kafalarını karıştırmadan yapmak
lazım."
İP OLMAZSA ÇARŞAF VAR
Çiçek "5,5 aydır mahkemeye çıkartılmayan Arpacı'nın intiharı
hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna karşılık olarak ise şöyle
konuştu:
"Bu konu bana dün intikal ettirildi. Olay şudur. Biz suç işlediği
iddia edilen kişiler kamu görevlisi ise bunları diğer mahkumlardan
ayrı bölümde kalıyorlar. Burada beş kişi var. Beşi de kamu
görevlisi. Bir hukukçu olmam hasebiyle Adli Tıp raporu olmadan
gelişigüzel ifade kullanamam. Bu bakımdan intihar edeceğine ilişkin
bir şey yok. Kahvaltı yapmış, çamaşırhaneye gitmiş. O ana gelinceye
kadar şüphelenecek bir durum sözkonusu değil. Bizim cezaevlerimiz
belli bir mevzuata göre yönetilmektedir. Cezaevlerinde bu tip
eşyalarının bulundurulmasında herhangi bir mahsus yok. Kişi
intihara karar vermişse yattığı yatan nevresiminde de ip
yapabildiği gibi battaniyenin kenarındaki bir kısım imkanları
kullanmak suretiyle bu yola gidebilmektedir. O nedenle ipin orada
bulunması cezaevinin kusurudur demek yanlıştır. Biz yönetimden
doğan bir kusur var mı, yok mu diye bir inceleme başlattık.
TUTUKLULUK HALİ YARGININ TASARRUFU
Kişinin tutuklanmış olması hiç şüphesiz ceza muhamekesi açısından
şartların gerçekleşmesi durumuna bağlıdır. Kişinin tutukluluk hali
hiç gündeme gelmediği demek hukuku bilmemek anlamına gelir. Kişi
tutuklandıysa belli aralıklarla her halü karda mahkeme, hakim
tarafından mutlak surette değerlendirmekte tutukluluğunun devam
edip etmeyeceği kararlarla sabit olur. Vefat eden kişinin
tutukluluk olarak devam edip etmeyeceği ceza muhakemesi açısından
incelenmiştir. Aradan geçen beş aylık süre içerisinde müteaddit
defalar tutukluk hali değerlendirilmiştir. Buna da karar veren
yargıdır, hakimdir.