Şemdinli itirafçısının ilginç hikayesi
Abone olHakkari'nin Şemdinli ilçesindeki olayların faili olarak tutuklanan PKK itirafçısı Veysel Ateş’in, 4 yıl önce Diyarbakır 2 Nolu DGM'de yargılanarak serbest kaldığı ortaya çıktı.
Kütahya Hava Er Eğitim Tugayı’nda vatani görevini yaptığı sırada tezkeresine 3 ay kala firar edip, Yunanistan’a kaçan Manisalı 35 yaşındaki Veysel Ateş’in önce PKK’ya katıldığı, daha sonra Kuzey Irak’ta sığındığı KDP güçleri Türkiye’ye teslim edildiği ortaya çıktı. Manisa merkeze bağlı Sancaklı beldesi nüfusuna kayıtlı Veysel Ateş, 1986 yılında Kütahya Hava Er Eğitim Tugayı’nda 15 aylık asker iken firar etti. 1991 yılında Antalya’nın Kaş ilçesinden kaçak olarak botla Yunanistan’a giden Ateş, 1997 yılında PKK’ya katıldı. PKK tarafından kendisine ‘Ceyhun’ kod adı verilen ve Kuzey Irak’taki örgüt kamplarında eğitilen Veysel Ateş, 1999 yılında KDP’ye teslim oldu. Bir süre Duhok cezaevinde kalan Ateş, 11 Aralık 2000 günü KDP peşmergeleri tarafından Habur Sınır Kapısı’na getirilerek Türk güvenlik güçlerine teslim edildi. YUNANİSTAN'DA LAHMACUNCULUK Silopi Jandarma Komutanlığı’nda ifadesi alınan Veysel Ateş, Yunanistan’a kaçtıktan 6 ay sonra kendisine Yunanistan’ı terk etmesi yönünde baskı yapıldığını, ancak kendisinin lahmacun fırınında çalıştığını ve ülkeyi terk etmediğini belirterek şunları anlattı: “Yapmış olduğum lahmacun ve kebaplar Yunanlıların çok hoşuna gidiyordu. Bu nedenle polis kaçak olmama rağmen benimle fazla uğraşmadı. Daha sonra İsmail adlı bir kişi, kendisinin kebap salonu açtığını ve kendisiyle çalışmamı istedi. Bu kişinin PKK’lı olduğunu ve PKK’lı Kani Yılmaz’ı bile evinde misafir ettiğini sonradan öğrendim. İsmail beni PKK’nın Yunanistan sorumlusu Mehmet Tanboğa ile tanıştırdı. Tanboğa bana PKK’nın Kürt Kızılay’ı adı verilen ‘Heyva-sor’ denilen yerde çalışacağımı söyledi. Ben Yunanca bildiğim için buraya gelen hastalar ve onları tedavi edecek olan doktorlar arasında tercümanlık yapıyordum. Buranın geliri, aylık Yunanca çıkartılan ‘Fonita Kürdistan’ adlı dergi ve benzeri yardımlarla yapılıyordu. Bazı belediyeler ise, Yunan ve Kürt dostluğu adı altında buraya ilaç yardımı yapıyordu. Burada yapılan yardımlarla PKK, insanlığa değer veren bir örgüt olduğu imajını çizerek çok rahat eleman temin edebiliyordu. 2 ay sonra yanıma gelen bir örgüt mensubu, ‘Artık sen de bizden birisin, ayrılamazsın’ diye ultimatom verdi ve beni eskiden tavuk çiftliği olan Megara adlı bir yere siyasi eğitim amacıyla götürdüler.'' LARNAKA ÜZERİNDEN ÖRGÜT KAMPINA Daha sonra Kıbrıs Larnaka üzerinden Tahran’a gittiklerini belirten Ateş, kendilerinin sahte pasaport taşıdıklarını Rum polisinin bildiğini ve buna rağmen kendilerini Tahran uçağına kadar götürüp yolcu ettiğini söyledi. Tahran’da indikten sonra önce Urmiye şehrinde bir villada kaldığını, buradan Osman Öcalan’ın bulunduğu Kelaşin kampına götürüldüğünü belirten Veysel Ateş, “Daha sonra PKK Başkanlık Konseyi Üyesi Mustafa Karasu’nun sorumlu olduğu Dolaaşuti kampında kaldım. Bu kampta Avrupa’dan örgüte katılan gençler vardı. Operasyon tehlikesine karşılık sürekli yer değiştiriyorduk. Bize gerilla hareketi, pusu, sızma, silah eğitimi, gece harekatı, üslenme, baskın, taciz pusu atma ve pusudan kurtulma konularında eğitim verildi. Hakurk bölgesinde bulunduğumuz sırada, Kobra helikopterleri bizim buluduğumuz tepeyi bombaladı ve peşmergeler baskın yaptı. Bazı örgüt mensupları heyecanlanıp peşmergelere ateş açtı ve çıkan çatışmada 6 örgüt mensu bu öldü. Ben orada peşmergelere teslim oldum'' dedi. PİŞMANLIK YASASI'NDAN YARARLANDI Kuzey Irak’ta KDP’ye ait cezaevinde Türkiye’ye teslim olmak isteyen çok sayıda PKK’lı bulunduğunu, ancak KDP’nin bu kişileri Türkiye’ye göndermek istemediğini belirten Ateş, KDP’lilerin kendilerine, ‘Niye Türkiye’ye gidiyorsunuz. Burada daha rahatsınız. Bize peşmerge olursanız size çok para veririz. Hem Türkiye sizi almak istemiyor. Bu yüzden işlemleri geciktiriyor’ dediklerini söyledi. KDP’lilerin PKK ile çatışma halinde olmalarına rağmen, sık sık PKK yanlısı yayın yapan Medya TV’yi izlediklerini belirten Veysel Ateş, peşmergelerin ‘Bize göre onlar da Kürttür. PKK’nın ortaya çıkış amacı doğrudur. Fakat bizim bölgemizde bize silah sıktıkları için yanlış yaptılar'' diye konuştuklarını öne sürdü. Diyarbakır 2 Nolu DGM’de, TCK’nın 168/2 maddesi gereğince 15 yıl hapis istemiyle 10 PKK’lı ile birlikte tutuklu yargılanan Ateş, 4 yıl önce pişmanlık yasası kapsamında serbest bırakılmıştı.