Şemdinli heyeti savunmada
Abone olHakkari’nin kırsal bölgesinde yol kesen PKK'lılarla görüntüleri medyaya yansıyan heyet üyeleri, olayın planlanmadığında ısrarlı.
Hakkari’ye bağlı Şemdinli ilçesinin kırsal bölgesinde yol kesen
PKK militanlarıyla görüntüleri medyaya yansıyan heyet üyeleri, bir
buluşmanın değil “kesişmenin” söz konusu olduğunu söyledi.
Van Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, cumartesi günü Derecik bölgesinde meydana gelen olayla ilgili inceleme başlattı.
İncelemede, BDP’li milletvekilleri Kürkçü, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Esat Canan, Adil Kurt, Nazmi Gür, Halil Aksu, Hüsamettin Zenderlioğlu ile bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk’un içinde yer aldığı heyetin PKK’lılarla önceden planlayarak buluşup buluşmadığına karar verilecek.
Sonuçta, heyette yer alanlar hakkında Terörle Mücadele Kanunu uyarınca dava açılabilecek.
Görüntülerde, sohbet ettiği militanlara dostça sarıldığı
görülenlerden BDP Eş Genel Başkanı Kışanak, incelemeye tepki
göstererek, “Kürt sorunu mahkeme koridorlarında çözülecek sorun
değildir” dedi.
Tuğluk da, “yaşadıklarının yasa dışı değil, son derece doğal bir durum olduğunu” savundu: “Onları dinlemek; hangi koşullarda, nasıl mücadele verdikleri bizim açımızdan anlamlıydı.”
Olayı görüntüleyen Kanal D muhabiri Cem Tekel, internet günlüğünde bir PKK militanı tarafından üstü örtülü olarak tehdit edildiğini anlattı.
Tekel’in aktardığına göre, 5 silahlı PKK militanından biri propaganda konuşmasının arasında Şemdinli’de temmuz ayı sonundan beri devam eden çatışmalarla ilgili bilgilerin kamuoyundan gizlendiğini öne sürdü ve muhabire yöneldi: “Dönüp, bizzat bana... ‘Kanal D Haber muhabiri, bunları yazın’ diyor. Sesinin tonu tehditkar… Sinirden elleri titriyor… Coştukça coşuyor… Açık açık, gözdağı veriyor… O, bunları elindeki silaha güvenerek söyleyebilir. Peki heyettekiler? Ne yazık ki o kadar siyasi isimden biri bile gıkını çıkaramıyor.”
‘Silah sahibinin iradesi egemen’
Heyete liderlik edenlerden Ertuğrul Kürkçü ise Radikal gazetesine yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Tabii ki insanlar silah var diye onlarla kucaklaşmış değiller ama silah olduğu zaman, silah sahibinin iradesi sahneye egemen oluyor. Biz yolumuza devam edemediğimize göre orada herkes gerillaları dinlemeye mecbur kaldığına göre, inisiyatif gerillaların elinde.”
“Askeri denetim noktasının ötesinin gerillanın etki alanı olduğunun” altını çizen Kürkçü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gidip halkın derdini dinleyecek misiniz, yoksa gerillalar bana bir şey yapar, başıma bir şey gelir diye kaçacak mısınız? Ben bu insanlarla karşı karşıya kaldığım zaman şunu düşündüm; o çocuklar da bizim evladımız. Onlar da isteriz ki hayata dönsünler, okullarına gitsinler, özgür bir ülkede müreffeh yaşasınlar. Bizim sona ermesini istediğimiz çatışmadan sağ salim çıkartmak, birlikte bir hayat kuracağımızı düşündüğümüz insanlar olduğunu gördük.”
Heyette yer alanlardan Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan da Evrensel gazetesi için kaleme aldığı izlenim yazısında, Nehri köyünden ayrıldıkları sırada meydana gelen olayda “duygulu anlar yaşandığını” dile getirdi: “Elbette konvoy içerisinde bulunan halk, evlatlarını gördüklerinde çok heyecanlandılar ve duygulu anlar yaşandı. Çünkü birilerine göre terörist olarak adlandırılanlar kendi evlatlarıydı ve bir davanın neferiydi.”
Başbakan Tayyip Erdoğan, dün bayram namazı sonrasındaki açıklamasında, “BDP’nin, terör örgütünün yarattığı korku toplumu sayesinde parlamentoya girdiğini” öne sürerek, “Muhabbetleri bu kadar ileri derecededir” değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Yardımcısı ve eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay da, BDP’yi “terör örgütünün vesayeti altında olmakla” suçladı.
Atalay, AKP Kırıkkale İl Başkanlığı’ndaki bayramlaşmada yaptığı konuşmada, “Keşke bu konuları kendisine politika edinen, bu tür etnik siyaset yapan siyasi parti mensupları dürüst olsa, silah ve şiddetle aralarına mesafe koysalar, o zaman çok şey daha rahat konuşulabilir” ifadelerini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eleştiri dozunu yükselterek, olayın planlı olduğunu öne sürdü: “Yol kesilme değil; bir buluşma noktası. Herkes çok mutlu. Silah taşıyan teröristlerle milletvekilleri kucaklaşıyorlar. Adeta bayramlaşma yapıyorlar. Hepsinin yüzleri gülüyor, hepsi çok mutlu.”
‘Devlet nerdeydi?’
Ana muhalefet partisi CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise İstanbul, Sultangazi’deki bayramlaşma töreninde gazetecilerin sorularını başka bir soruyla yanıtladı: “Orada medya, PKK'lılar, BDP'liler, gazeteciler, halk, halkın bir bölümü vardı. Devlet neredeydi acaba?”
Deneyimli gazeteci Fikret Bila da, resmi olarak yanıtlanması gereken sorular olduğunu düşünenlerden.
Bila, Milliyet’teki köşe yazısında, yaklaşık 20 gün süren çatışmalar hakkında kamuoyunun yeterli bilgilendirilmediğinden yakındı: “Şemdinli’de süren çatışmalardan sonra teröristlerin etkisiz hale getirildiği ve operasyonların tamamlandığı dışında kamuoyuna detaylı bir bilgi verilmedi… Şemdinli’de neler olduğuna ilişkin resmi makamlarca doyurucu bir açıklama yapılmaması, terör örgütünün propagandasına yarıyor.”