Şemdin Sakık'tan Apo'ya ağır sözler
Abone olPKK yapısının şeyh-mürit ilişkisi gibi olduğunu belirten Sakık, Öcalan'ın kendini tanrı ilan ettiğini iddia etti.
Diyarbakır 1 No'lu DGM'de görülen duruşmaya geniş güvenlik
önlemleri içinde alınan Şemdin Sakık'ın, cezaevinde geçirdiği
yıllar nedeniyle son derece çökmüş olması gözlerden kaçmadı.
Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanabilmek için başvuruda
bulunan Şemdin Sakık, mahkemede uzun bir konuşma yaptı. Önceki
duruşmalarda oldukça sert tavırlar sergileyen Sakık, bu kez yumuşak
bir ifadeyle son çıkan yasayı değerlendirdi. Topluma Kazandırma
Yasası'nın son derece kapsamlı olduğunu belirten Sakık, buna karşın
örgütten kopuşların olmayacağını savunarak, ''Yasanın önündeki en
büyük engel benim. Örgüttekiler benim gibi gelip 6 yıl boyunca
sıkıntı yaşayacaklarını sanıyorlar. Pişman olanlar böyle sürünürse
gelen olmaz'' dedi. PKK'nin yapısının şeyh-mürit ilişkisi gibi
olduğunu da dile getiren Sakık, Abdullah Öcalan'ın kendini
Peygamber ve yarı Tanrı ilan ettiğini de söyledi. Böyle bir yapısı
olan örgütte, ikinci adamlığın söz konusu olamayacağını da savunan
Sakık, bu nedenle hakkında çıkan 'PKK'nın ikinci adamı' iddialarını
reddetti. Topluma Kazandırma Yasası ile ilgili olarak iki kaset
doldurduğunu ve bunların da PKK'nın telsizlerinden dinletildiğini
belirten Sakık, ''Örgüt, bugüne kadar 9 kongre yaptı. Ben bunların
hiç birisine katılmadım. Bunun dışında, örgütün ilk başta pilot
bürosu vardı. Daha sonra bu Başkanlık Konseyi oldu. Ben hiç bir
zaman pilot büro ve konsey üyesi de olmadım. Başkanlık Konseyi'nde
9 kişi yer alır. Dolayısıyla bırakın ikinci adamlığı, ben örgütün
dokuzuncu adamı bile değilim. Ben örgüt içinde tetikçilik yaptığım,
hep namlunun ucunda olduğum için öne çıktım, kullanıldım'' şeklinde
konuştu. Bingöl'de örgütün ilan ettiği ateşkes döneminde, otobüs
içinde seyahat eden sivil ve silahsız 33 askerin şehit edilmesi
olayını da anlatan Sakık, ''Bingöl olayları ile ilgili hiçbir
sorumluluğum yoktur. Ne talimat verdim, ne planlamasında bulundum,
ne de programladım. Fiilen de yer almadım. Bu olay sırtımda bir
kambur olduğu için yasadan yararlansam bile sivil yaşamda da rahat
yaşayamayacağımı çok iyi biliyorum. Çünkü bu olayın sembolik bir
yanı var. PKK, bu olayı üzerime yıktı. Benim de sesim çıkmadı. Olay
aslında benim sorumluluk alanımda da yaşanmadı. Sorumluluk alanımın
yanındaki Bingöl'de meydana geldi. Ama ben vicdanen bu olayı
önleyemediğim için manevi sorumluluk üstlendim'' diye konuştu.
Örgütün düşmanlığı nedeniyle terör olayları bitmedikçe dışarıdaki
bir yaşamın kendisi için cezaevinden daha tehlikeli olduğunu da
söyleyen Şemdin Sakık, cezaevi koşulları ve maddi olanaklar
bakımından kendisiyle Abdullah Öcalan'ı kıyasladı. Sakık, ''Ben
vicdanen rahatım ama o değil. Öcalan sıkıştığında devleti
dolandırıyor, ateşkesi bozuyor. Avukat dahi diyemeyeceğim onlarca
kişi Öcalan'ı savunuyor ama ben 6 yıldır tek bir avukat tarafından
dahi savunulmadım. Abdullah Öcalan'ın parası var. Oysa ben 6 aydır
koğuşuma bir kalıp sabun dahi alamıyorum. Avrupa'dan ona destek
geliyor. Beni ise ailem bile yalnız bıraktı. Ama bunlara karşın ben
burada sürünmeyi, dağdaki yaşama yeğlerim. Bu yasa örtülü bir
aftır. Bugüne kadar bin 50 kişi başvurdu, ama dışarıdan gelen yok.
En fazla 10 kişi kırsaldan geldi. Peki niye başvurmuyorlar? PKK
militanları, yakalandığında 'Annem Türk'tür, görev verilirse her
şeyi yaparım' diyen Abdullah Öcalan'a daha mı çok bağlandılar?
Hayır, ona en bağlı olan militanlar bile şimdi ona küfür ediyor.
Benim durumum, yasanın önündeki büyük engel. Çünkü gelecek olanlar,
benim gibi içeride 6 yıl boyunca sürüneceklerini düşünüyorlar. O
nedenle pişman olanların süründürülmemesi gerekiyor'' diye konuştu.
Sakık, tek hücreli Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde geçirdiği 6 yıl
boyunca 2 kitap yazdığını ve 3. kitabının da taslağını
hazırladığını ifade ederek, kitaplarının da mahkeme heyeti
tarafından okunmasını istedi. Mahkeme, Sakık'ı dinledikten sonra
özellikle örgüt içinde ikinci adam olup olmadığına dair Diyarbakır
DGM Başsavcılığı'na yazı yazılmasına ve oturumun ertelenmesine
karar verdi. Mahkeme salonundan ayrılan Sakık, geniş güvenlik
önlemleri altında adliyeden çıkartıldı.