Selvi'nin '17-25 Aralık' yazısı gündemi salladı: 'Örgüt lideri Recep Tayyip Erdoğan' tanımı yapılıyordu
Abone olHürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili kaleme aldığı yazısında "FETÖ’cülerin hazırladığı iddianamelerde Erdoğan için, 'Örgüt lideri Recep Tayyip Erdoğan' tanımı yapılıyordu" ifadelerini kullandı.
Abdulkadir Selvi, "15 Temmuz’a giden süreçte 17-25 Aralık" başlığıyla yayımlanan yazısında dikkat çeken bilgiler paylaştı.
Selvi, "17-25 Aralık operasyonu için hazırlanan iddianamelerde Başbakan Erdoğan için 'Dönemin başbakanı R. Tayyip Erdoğan' yazıyordu. FETÖ’cülerin hazırladığı iddianamelerde Erdoğan için, 'Örgüt lideri Recep Tayyip Erdoğan' tanımı yapılıyordu." ifadelerini kullandı.
İşte Selvi'nin gündeme oturan o yazısı:
15 Temmuz darbe girişimine giden yolun en önemli kilometre taşlarından biriydi 17-25 Aralık.
Yargı üzerinden yaptıkları darbe girişimi başarılı olamayınca son olarak altın vuruş yapıp, TSK’daki güçlerini harekete geçirdiler. Biz ona 15 Temmuz darbe girişimi diyoruz. 17-25 Aralık’ın gerçek yüzünün yazılamadığını düşünüyorum. Ancak 15 Temmuz’u anlamak için 17-25 Aralık’a bakmak gerekiyor. Şimdi madde madde paylaşacağım öncesi ve sonrasıyla bu müdahaleler, FETÖ’nün darbe zincirinin birer halkaları.
17 Aralık öncesi
1)Ergenekon’la mücadele sürecinde FETÖ, herkesin korktuğu, sindiği, operasyonel bir güç haline geldi.
2) 2010 referandumundan çıkan yüzde 58 evet oyunu kendi hanesine yazan FETÖ, siyasi olarak önemli bir güç elde etti.
3)2011 seçimlerine giderken FETÖ’nün talimatıyla 100-110 arasında FETÖ’cü,
AK Parti’den milletvekili aday adayı oldu.
Tarihi diyalog
4) Milletvekili listelerinin hazırlandığı dönemde Erdoğan ile bir genel başkan yardımcısı arasında şu diyalog yaşanıyor:
“Erdoğan: Gülen cemaatini nasıl değerlendiriyorsun?
Genel başkan yardımcısı: Benim tanıdığım kadarıyla bu yapı ikiye ayrılıyor. 1. Tabanda çok samimi olarak hizmet edenler. 2. Üstte istihbaratçıların, polisin, savcıların hâkim olduğu kirli yapı.
Erdoğan: Sence Fetullah Hoca bunların hangisinin içinde yer alıyor?
G.B.Y.: Onu bilemeyeceğim.
Erdoğan: Fetullah Hoca o kirli yapının tam göbeğinde yer alıyor. Hoca, o kirli yapının liderliğini yapıyor.”
5) Erdoğan, 2011 seçimlerinde İlhan İşbilen ve Muhammed Çakmak’ı aday gösterdi. Ama il teşkilatlarından müracaat edenlerle bir grup FETÖ’cünün milletvekili olduğu anlaşıldı.
Dershaneler tartışmasının başlaması üzerine onlar da FETÖ’nün emriyle AK Parti’den istifa ettiler.
FETÖ’nün ilk hamlesi
FETÖ’nün yargı üzerinden Erdoğan’ı tasfiye hamlesinin ilki, 7 Şubat 2012 tarihinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılmasıydı. Erdoğan’ın sağlık sorunu nedeniyle operasyon geçireceği saatte FETÖ’cü savcı Sadrettin Sarıkaya, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı arayıp “İfade vermek üzere makamıma bekliyorum” dedi. Fidan gitse tutuklanacaktı. Erdoğan geciktiği için henüz operasyona girmemişti. Kendisine ulaşılan telefondan Hakan Fidan’a “İfade vermeye gitme” dedi. Hedef, Hakan Fidan üzerinden Erdoğan’a ulaşmaktı. Sadrettin Sarıkaya bir gün sonra arandığında ise Pensilvanya’dan çıktı.
GEZİ’yi desteklediler
Gezi olayları 28-29-30 Mayıs tarihlerinde bir çevre olayı olarak devam ederken, FETÖ’cülerin çadırları yakmasıyla birlikte iktidara yönelik bir tepkiye dönüştü. Türkiye’ye yayılan eylemler günlerce sürdü.
Dershane kararıyla savaş ilan ettiler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Eğitim bakanlarını atarken ilk talimatı, “Dershaneleri kapatın” olmuştu. Ama bir türlü başarılı olamamıştı. Erdoğan, dershanelerin kapatılması konusunda her şeyi göze alınca, FETÖ’nün yayın organları savaş ilan ettiler.
17-25 Aralık darbe girişimi
FETÖ, 15 Temmuz darbe girişiminden önceki en önemli hamlesini 17-25 Aralık’ta yaptı. FETÖ’nün yerel seçimlerden önce mart ayı içinde yapmayı planladığı operasyonu, dershaneler tartışmasının öne çektiği anlaşıldı. FETÖ, 17 Aralık’ta sabaha karşı düğmeye bastı. Uzun uzun anlatacak değilim. Ama 17-25 Aralık’ın hedefi neydi?
17-25 Aralık operasyonu için hazırlanan iddianamelerde Başbakan Erdoğan için “Dönemin başbakanı R. Tayyip Erdoğan” yazıyordu.
İşte belgesi:
FETÖ’cülerin hazırladığı iddianamelerde Erdoğan için, “Örgüt lideri Recep Tayyip Erdoğan” tanımı yapılıyordu.
İşte belgesi:
17-25 Aralık’ta hedef neydi?
Onu da FETÖ’cü savcı Celal Kara, Cumhuriyet gazetesinde Can Dündar’la röportajında açıklamıştı: “1 Numara Erdoğan’dı.”
Hedef, yargı üzerinden Erdoğan’ı toplamaktı. Reza Zarrab davasında Türkiye aleyhine tanıklık yapan FETÖ’cü polis memuru Hüseyin Korkmaz’ın bilgisayarında müfettişlerin yaptığı incelemede, FETÖ’cü polislerin aralarında yaptıkları yazışmada “Kabineyi toparlayacağız burada” denildiği ortaya çıktı.
Hedef, “1 numara” dedikleri Erdoğan’ın bileğine kelepçe vurmak ve “Kabineyi toparlayacağız burada” dedikleri gibi hükümeti düşürmekti.
16 Aralık’ı 17 Aralık’a bağlayan gece, Vatan Emniyet’in koridorları “Onun bileğine kelepçe takacağım” diye meydan okuyan FETÖ’cü polis şefinin sesiyle çınlıyordu.
Erdoğan’ın Türkiye’nin geleceğinde yeri yok. Hesabını ona göre yap.
Zekeriya Öz ise 17-25 Aralık dosyaları üzerine çalışan bir savcıya, “Abi seni severiz. İyi bir savcısın. Ama Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin geleceğinde yeri yok. Hesabını ona göre yap” demişti.
İlk istifa eden Hakan Şükür’dü
2011 seçimlerinde 100’ü aşkın FETÖ’cünün AK Parti’den milletvekili olmak istemelerinin nedeni dershaneler sürecinde anlaşıldı. FETÖ’cü milletvekilleri AK Parti’den istifa etti. İlk istifa eden, dershaneler konusundaki yaklaşıma karşı olduğunu belirten eski futbolcu Hakan Şükür oldu. Parlamenter sistem olduğu için FETÖ’nün 70-75 civarında milletvekilini Meclis’e sokup, dershaneler sürecinde olduğu gibi 70-75 milletvekilini AK Parti’den istifa ettirip, hükümeti düşürmeyi hedeflediği o zaman anlaşıldı. Ama Erdoğan önceden bunu görüp milletvekili listelerinde önlem aldığı için “siyasi darbe girişimi” başarılı olamamıştı.
‘One Mınute’ ile başladı
Başbakan Erdoğan ile bakanların telefonlarının dinlendiğinin ortaya çıkmasından sonra bir şey daha tespit edildi. Dinlemelerde geriye doğru gidildiğinde FETÖ’nün Erdoğan ve bakanları dinlemeye 2009’da başladığı tespit edildi.
Neden 2009? Başbakan Erdoğan, 29 Ocak 2009 tarihinde Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e, “one minute” çektikten sonra Erdoğan’ın kalemini kıran Yahudi diyasporası, ihaleyi bugünler için Pensilvanya’da besledikleri FETÖ’ye vermişti. “One minute” üzerine, “Türkiye’yi bilmeyiz ama AK Parti bitmiştir” sözünün ne olduğunu bu olaylar ortaya çıkınca anladık. FETÖ’nün, Erdoğan’ı devirmek için yoğun bir şekilde sesli ve görüntülü kayıtları almaya o zaman başladığı ortaya çıktı.
Başbakan’ın evine böcek yerleştirmişler
Başbakan’ın evinde ve Başbakanlık konutunda “böcek” bulunmasıyla yumağın ucu yakalanmıştı ama yeterince üzerine gidilemedi. 28 Aralık 2011 tarihinde Başbakan’ın Subayevleri’ndeki evinde, bunun üzerine 30 Aralık’ta Başbakanlık konutunda yapılan aramalarda dinleme cihazları bulundu. Ancak yeterince ilerleme sağlanamadı.