Selvi Boylum Al Yazmalım
Abone olTürk sinemasının klasiği olan ''Selvi Boylum Al Yazmalım''ın tiyatro oyunu da rekor izleyici çekiyor.
Türk sinemasının klasiği olan ''Selvi Boylum Al Yazmalım''ın
tadını tiyatro izleyicisine de tattırmayı başaran Sadri Alışık
Kültür Merkezi oyuncuları, bir ''milat'' olarak gördükleri eserin
büyük ilgi görmesini herkesin oyunda kendinden bir parça bulmasına
bağlıyor.
Ünlü Kırgız Yazar Cengiz Aytmatov'un romanından Atıf Yılmaz
tarafından 28 yıl önce sinemaya uyarlanan eserin tiyatro
versiyonuyla izleyicilerin karşısına çıkan Sadri Alışık Kültür
Merkezi oyuncuları, Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nda
izleyicilerle buluştu.
Atıf Yılmaz'ın 1978 yılında yönetmenliğini üstlendiği, Ali
Özgentürk'ün senaryosunu yazdığı ve başrollerinde Kadir İnanır,
Türkan Şoray ve Ahmet Mekin'in rol aldığı filmin tiyatro
uyarlamasında, Kadir İnanır'ın canlandırdığı ''İlyas'' karakterini
Kerem Alışık, Türkan Şoray'ın ''Asya'' karakterini İpek Tuzcuoğlu,
Ahmet Mekin'in ''Cemşit'' karakterini ise Menderes Samancılar
canlandırıyor.
Başrol oyuncularından Kerem Alışık, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, oyun için çok çalışıp emek verdiklerini ve
bu emeklerinin karşılığını gördüklerini belirtti.
Klasikleşmiş ve çok beğenilmiş romanların sinema filmlerinin
yapıldığını, Selvi Boylum Az Yazmalım eserinin de bunlardan biri
olduğunu anlatan Alışık, şunları söyledi:
''Türkiye'ye damgasına vuran bu filmi tiyatroda oynamanın zor
olduğunu biliyorduk. Senaryonun hayatın içinden oluşu oyuna ayrı
bir cazibe katıyor. Çünkü bu oyunda güzellik, doğallık ve beşeri
bir hikaye var. Saygı, sevgi, emek, fedakarlık gibi günümüzde
erozyona uğramış kavramların ne kadar önemli olduğunun vurgulanması
bu oyunun başarısında önemli etken oldu. Öykü son derece güzel. Bu
öyküye benzer binlerce hikaye yazıldı ancak, bence 'Selvi Boylum Al
Yazmalım' bir milattır.''
Alışık, 18 kişilik kalabalık bir kadro ile turne yaptıklarını,
bunun zorluğuna rağmen herşeyi göğüslediklerini, gördükleri ilginin
ise kendilerine güç verdiğini belirterek, ''Bu oyunu tüm Anadolu
halkına izletmek istiyoruz'' dedi.
Oyuncu Menderes Samancılar ise doğum yeri Adana'da bu oyunu
sahnelemenin ayrı bir heyecanını yaşadığını belirterek, şunları
kaydetti:
''Sevgi mi? emek mi? sorusuna cevap arayan oyunda evrensel bir
hikaye var. Irk, din, dil ayrımı olmaksızın herkese hitap eden bu
oyunda herkes kendinden bir parça buluyor. Biz bu sinema eserinin
tiyatro versiyonu ile ayrı bir tat yaşatmaya çalıştık.
Oyunda, bir yanda sevgi diğer yanda emek var. Emek mi? sevgi mi?
derseniz aslında bu kavramların her ikisi de birbiri ile ilişkili.
Çünkü emeksiz sevgi, sevgisiz emek olmaz.''
Samancılar oyunu, 20-25 ilde yaklaşık 60 kez sahnelediklerini
belirterek, ''Anadolu bize gelemiyorsa, biz Anadolu'nun ayağına
gitmeye karar verdik. Sonuçta da iyi ki gitmişiz. Her ilde salonlar
bu oyun için tıklım tıklım doldu, gişe rekorları kırdık'' dedi.
HÜZÜNLÜ HİKAYE
''Kan bağı olan mı gerçek babadır yoksa, çocuğa emek veren mi?''
sorusuna cevap arayan bir filmde, yeni yapılan bir baraja
kamyonuyla kum taşıyan şoför İlyas, köyün güzel kızı Asya'ya aşık
olur. Ancak çalıştığı inşaat şirketinin memuresiyle ilişki kurup
evini terk eden İlyas, bir daha geri dönmez.
İlyas'tan hamile kalan Asya, bir süre sonra dünyaya gelen çocuğu
Samet ile yalnız başına kalır ve Cemşit Usta ile tanışır. Yıllar
sonra çocuğunu almak için geri dönen İlyas, küçük oğlunun babasını
Cemşit sandığını görür. Asya da Cemşit'le nikahlanmıştır.
Cemşit'i Asya'ya yakınlaştıran cinsel ya da duygusal bir yakınlaşma
değil, daha çok acıma duygusunun ağır geldiği vicdani bir dürtüdür.
Cemşit ise Samet'i öz çocuğu gibi sever. İki erkek arasında kalan
Asya, bir zamanlar sevdiği adam olan İlyas'a mı dönecek yoksa
çocuğuna babalık yapan Cemşit'le mi kalacak? Sevgiyi mi, yoksa
emeği mi seçecek? Aklı mı duygularını, duyguları mı mantığını
bastıracak? Genç kadın son sahnede Cemşit'i tercih eder.