Selahattin Demirtaş'tan cezaevi çıkışı
Abone olSelahattin Demirtaş partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş partisinin grup
toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Demirtaş
cezaevleri tutsaklarının serbest bırakılmasını istedi.
İşte Selahattin Demirtaş'ın açıklamaları:
Siyasi tutsaklar Kürt sorunuyla doğrudan bağlantılıdır. Hasta olan
tutsaklar gerilimi yaratacak sonuçları doğurabilir hepsi serbest
bırakılmayı bekliyor. Adli tıp kurumlarında ölümü bekliyorlar.
Cezaevleri toplumun en hassas olduğu konudur. Somut adım atılmazsa
hiç kimsenin yapabileceği bir şey yoktur. Atılan nutukların hepsi
suya yazılmış yazı gibidir.
Cezaevleri konusunda saygısız bir yaklaşım bırakın çözüm sürecini,
düşmanlık savaş dönemlerinde bile yapılamaz. İki elini ayağını
kullanamayan mahkumlar bakanlık tarafından hücrede tutuluyor.
Adli tıp kurumu raporuyla bir ay yaşayamaz kanser hastaları var.
İsimlerini tek tek anmak istemiyorum. Son günlerini ailelerinin
yanında yaşama hakları var.
Adalet bakanlığı, Başbakan mahkumların serbest kalma kınusunda
mesaj verirlerse savcılar gerekeni yapacaktır. Fakat siyasi irade
tek bir cümle dahi kurmadığı için bu insanlar içeride ölüm savaşı
veriyor. Bu sürecin en hassas başlığıdır bu.
Adalet bakanlığına sesleniyorum. Defalarca bu konu sizinle
konuşulmuştur. 'Ben bilmiyorum haberim yoktu ben bunlara vakıf
değilim' diyemezsiniz. Cezaevlerindeki bu drama artık bir son
verilmesi lazım.
Genel af tartışması Başbakan'ın gündeminde yok, olmayacak da.
İçerdeki hasta tutsaklar çıkamıyorsa kim 'Cezaevleri boşalacak'
sözüyle heyecanlanabilir ki?
Adli cezaevlerinin durumu siyasi cezaevlerinin durumundan çok daha
vahim. Cezaevleri bir devletin ve iktidarın aynasıdır. Devlet ve
vatandaşın aracısız devletle yüz yüze irtibata geçtikleri yerdir
cezaevi. Bir devlet cezaevinde kendini saklayamaz. İktidarın ne
olduğunu anlamak istiyorsanız bir cezaevini ziyaret etmeniz
yeterlidir. Hangi cezaevine giderseniz gidin insa onurunun ayaklar
altın alındığını görürsünüz. Hiçbir kanun hiç bir anayasa insan
onurunu ayaklar altına alamaz.
Bunlar asla bir toplumda gözardı edilemeyecek hassa konulardır.
Bunları görmeyelim diyenler kendini kandırmış olurlar. Marşlar
methiyeler düzdüzğünüz devlet neyse cezaevlerindeki de
odur.
Partililerimizden ricamız cezaevleri konusunda çok daha fazla
duyarlı olmasıdır.
Dünya 10 yıl önceki 100 yıl önceki dünya değil. Bu kadar
küreselleşmiş bir sistemde siyaset yapabilmek artık kolay iş değil.
biz bu nedenle gençliğimizin meclis olarak örgütlenmesi
açısından büyük bir güven duyuyoruz. Bunu başarabilmek bunu hayata
geçirebilmek ancak gençliğin ruhuyla ilgilidir.Yaşı büyük
arkadaşlarımız alınmasınlar, en sıkıntılı zamanlarda gençliğin
atılımı, direniş bu hareketi zorluklardan kurtarmıştır.
Gezide direnen gençlerle Kürt halkının direnen gençleri
birleşebilirse işte o zaman ortadoğu halkları için bir umut bir
model haline gelebiliriz.
AKP iktidarı şahsında biz dünya modeli olduk deniyor ya bunların
hiçbirinin ortadoğu halkı için heyecan yarattığı yok. İhtiyacımız
olan en büyük şey cesarettir. Kahramanlıktan gözükaralıktan
bahsetmiyorum, değişim yolunda göstereceğimiz cesarettir.
Tarihi dönemlerden geçiyoruz derken birileri demokratikleşmenin
önünü kesmek isteyen üniversitelere kadar btün güçler harekete
geçecektir. Dikkat edin üniversitedeki provokasyonlarda gözaltına
alınanlar üniversite öğrencileri. İşte bütün bu hesap kitapları
yapan her kimse Hrant Dink cinayetindeki gibi bazılarına maaş
veriyorlardır. Karşılarındaki gençlik öyle kolay kolay teslim
olacak bir gençlik değil. Çünkü BDP'ye gençliğe kadına gezi
direnişine toplumsal direnişe aynı anda saldırılıyorsa biz etkin
olamayalım diyedir. BDP susturulmaya çalışıkırken bir yandan
gençliğe yönelik saldırılar yapılırken, medya satın alınarak
medyadaki muhalefet sesi teslim alınmaya çalışılırken Rojovadaki
direnişin önü kesilsin diyedir.
Kürt'e karşı o kadar tarihsel bir fobi oluşturulmuş ki Kürt 'Allah
birdir' dese kabul edilmeyecek. Afganistan'dan İngiltere'den
Çeçenistan'dan Bağdat'tan gelip çocuk kadın kesenlere buralardaki
kamplarda eğitim veriliyor bunlar kaygı uyandırmıyor.
Tam 72 kişi sokakta devlet eliyle katledildi hesap soran var mı?
Mümkün değil. Mikrofonda demokrat olmak kolaydır.
Değerli arkadaşlar bakın bu sorunların meselelerin çözüme
kavuşacağı ana kanun anayasadır. Sayın Başbakan bizsiz anayasa olur
korkmanıza gerek yok gerçekten yapabilirsiniz ama o anayasa sizin
anayasanız olur. Bizim anayasamızı, hepimizin anayasasını yapmak
istiyorsanız bizim de olmamız gerekir...