Selahattin Demirtaş'ın eşi gözaltı gecesini anlattı küçük kızım...
Abone olSelahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş eşinin gözaltına alındığı gece yaşananları anlattı. Başak Demirtaş o gece yaşananlardan en çok küçük kızı Dilda'nın etkilendiğini ve babasından kaldığı odanın resmini çizmesini istediğini anlattı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerine dönük 4 Kasım’da gece yarısı düzenlenen eş zamanlı operasyonda gözaltına alınan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, eşinin gözaltına alındığı geceyi anlattı.
Başak Demirtaş, 4 Kasım gecesi saat 01.20 sıralarında komşularının telefonu ile uyandıklarını söyledi.
"Aşağıdan bir komşumuz aradı ve polislerin yukarıya çıktığını söyledi. Eşim, ben ve çocuklarım uyuyorduk. Eşimi uyandırdım ‘Polisler geldi’ dedim. Çok geçmeden zaten kapı zili çaldı."
'NEREYE GELDİĞİNİZİ BİLİYOR MUSUNUZ?'
Kapıyı çalan polisin eşinin “Kim o?” sorusuna “Tebligat iletmeye geldik” cevabını verdiğini söyleyen Demirtaş, şunları anlattı:
Biz ne tebligatı olduğunu sorduğumuzda savcılık tarafından gönderilmiş bir tebligat olduğunu söylediler. Biz ‘Nereye geldiğinizi biliyor musunuz?’ diye sorduğumuzda, ‘Selahattin Demirtaş’ın evine geldik savcılıktan tebligat var. Kapıyı açarsanız size göstereceğiz’ dediler.
dihaber'in haberine göre, avukatlar gelmeden kapıyı açmayacaklarını söyleyerek avukatlarını aradıklarını, o sırada eşinin sosyal medyaya baktığında eş zamanlı bir operasyon olduğunu anladıklarını dile getiren Demirtaş, bu sırada evdeki atmosferi şöyle aktardı:
"Çocuklar uyuyordu, onları uyandırdık. Ben birkaç gün öncesinde çocuklarla böylesi bir durumu yaşayabileceğimiz yönünde konuşmuş, onları hazırlamaya çalışmıştım. Çünkü bu durumlarla son süreçte sıkça karşılaştık. Çocuklar da bu tarz durumlara tanıktılar. Çocukları hazırladığımı düşündüm ama çok da öyle olmadı. Küçük kızım biraz tedirgin oldu. Ağlamaya başladı ben de onları evden çıkartmak istedim ama onlar gitmek istemeyince kalmaları yönünde bir karar verdim. Bu süre zarfında polisler sıkça zile basıyorlardı ve kapıyı açmamızı istiyorlardı. Avukatın gelmesini beklemek istemediler. Başkan, ‘Zaten kaçacak olsam bu mücadeleyi yürütmem. Buradayım hazırlanmamız lazım’ dedi. Onlar da sürekli zil ile tacizde bulundular. Bir tehdit yoktu ama sürekli olarak kapıyı açmamız gerektiği yönünde bir baskı uyguladılar."
Demirtaş, eşinin tebligatı görmek istemesi üzerine avukatların gelişinin beklenmeden kapıyı açtıklarını, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan bir gözaltı kararı olduğunu gördüklerini söyledi.
Eşinin hazırlanırken içeriye sadece bir polisin girdiğini aktaran Demirtaş, kapıda beklediğini ve evde bir arama yapılmadığını dile getirdi.
KÜÇÜK KIZIM BABASINI BIRAKMAK İSTEMEDİ
Eşinin hazırlandıktan sonra vedalaşıp evden çıktığını, küçük kızı ile vedalaşmasının zor olduğunu söyleyen Demirtaş, şöyle devam etti:
Küçük kızım duygularını çok belli eden bir çocuk. Her çocuk gibi babasına da düşkündür. Gitmesine izin vermedi, babası da gitmesi gerektiğini, sonra geri döneceğini söyledi. Benimle vedalaşırken de ‘Korkacak bir şey yok’ dedi. Ben de ‘Zaten korkmuyorum ki, rahat ol’ dedim.
KIZINDAN DEMİRTAŞ'A MEKTUP: BANA ODANI ÇİZ
Başak Demirtaş, 15 günde bir cezaevinde gerçekleşen telefon görüşmeleri öncesinde evlerinde yaşanan heyecanlı bekleyişi de şöyle aktardı:
Telefon görüşmesi öncesi çocuklarla bir araya geliyoruz saatler belli olduğu için, normal bir telefon görüşmesi yapıyoruz. Tabi heyecanlı da oluyoruz. Özellikle çocuklar ilk önce bir tutuklaşıyorlar. En sondaki görüşmesinde babası küçük kızımıza mektup yazmıştı, ‘Sen mektup yazmışın ama baba senin yazını da okuyamıyorum’ dedi. Küçük kızım babasının nasıl bir yerde kaldığını merak ediyor. Kafasında somutlaştırmaya çalışıyor. ‘Gittiğimizde odasını görebilecek miyiz?’ diyor. Babasına mektup gönderdi boş kağıtla beraber ve ‘Bana odanın resmini çizip gönderir misin?’ diye yazdı.