Selahattin Demirtaş şoku tek cümle etti
Abone olHDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, meclisteki grup toplantısında bugün bir ilke imza attı. Sadece bir cümle kuran Demirtaş, 'Tarihimizdeki en kısa grup toplantısıydı' diyerek tarihe geçti.
HDP grup toplantısında konuşan HDP
Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tarihindeki en kısa
grup toplantısı yapacaklarını belirterek sadece birkaç cümle
kurarak toplantıyı bitirdi.
En kısa grup toplantısını yapan Demirtaş şunları
söyledi...
"Tarihimizin en kısa grup toplantısı yapacağız. Biz bir pazarlık
hareketi, pazarlık partisi değiliz. AKP ile kirli bir
pazarlık olmadı asla olmayacak. Sayın Recep Tayyip Erdoğan HDP
varoldukça, HDP'liler bu topraklarda yaşadıkça sen başkan
olamayacaksın. Seni başkan yaptırmayacağız"
İLK SÖZÜ VERDİ
HDP Eş Başkanı Demirtaş'ın bugünkü kısa grup toplantısı da, siyasi kulislerde uzun süredir konuşulan bu üç taahhüdün, hayata geçirilmesine ilişkin ilk adım oldu.
Demirtaş, TBMM kürsüsünden
partisinin, seçim sonuçları ne olursa olsun, Başkanlık sistemine
karşı duracağını resmen açıkladı. Hatta ileri giderek, sadece
sistemsel değil, "kişisel" olarak da Recep Tayyip
Erdoğan'ın Başkan olmaması için tüm gücüyle direneceği mesajını
verdi.
"SÜRECİN HATIRINA SESİMİZİ ÇIKARMIYORUZ..."
Demirtaş, kısa grup konuşmasının
ardından, toplantı salonunda yaklaşık 20 dakika kadar daha kaldı.
Grup toplantısı için gelenlerle el sıkıştı, hepsinin tek tek halini
hatırını sordu.
Ardından da gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yine grup konuşması kadar kısa süren bu soru-yanıt bölümünde de HDP
Eş başkanı'nın en önemli mesajı, hükümete yönelik oldu.
Demirtaş, "Çözüm süreci konusunda hükümetin güven vermesi gerekiyor. Sürecin hatırına sesimizi çıkartmıyoruz" dedi.
İmralı'daki Abdullah Öcalan'ın yanına
gönderilecek mahkumlar konusundaki sorulara ise, "mahkumların
isimlerinin belli olduğunu" söyleyerek karşılık verdi. Ancak
açıklamanın, Adalet Bakanlığı tarafından yapılması gerektiğini de
vurguladı.
Demirtaş'ın son mesajı ise, hasta mahkumlar konusunda oldu.
Yaklaşık 60 kadar hasta mahkumun durumunu gündeme getirerek, bu
konuda adım atılmasının gerekliliğini vurguladı.
HDP’nin Karadeniz teşkilatından gelenleri selamlayan Demirtaş, “Bu grup konuşması belki de tarihin en kısa grup toplantısı olacak” dedi.
"SEÇİM ÖNCESİ ATRAKSİYONLAR"
Şunu da merak ediyorum doğrusu; Kürt sorunu yoksa, hangi adımları
niye atıyor, bu süreci niye yürütüyor? Onları da Başbakan’ın da
Cumhurbaşkanı’na sorması lazım.
Kendi aralarında nasıl bir rol dağılımı yaptılarsa
artık... Birisi ‘Kürt sorunu yoktur’ diyor, diğeri
‘Kürt sorununu çözmek için adım atacağız’ diyor.
Bunların tamamı seçim öncesi atraksiyonlardır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Balıkesir'de Kürt sorunu ile
ilgili şu açıklamayı yapmıştı |
|
KARDEŞİM NE KÜRT SORUNU YA 40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta çıkmaz. Hala bunlar buradalar, böyle yürünmez. Ülkeye zarar veriyorsunuz. Karşımızda tüm umudunu sokak olaylarına, Vandalların eylemlerine bağlamış bir hastalıklı zihniyet var. Buralarda bizim terörle mücadelede neler kaybettiğimiz belli. Eğer biz bu kayıplara uğramamış olsaydık, bugün çok çok farklı yerde olacaktık. Şimdi varsa bakıyorsun, Kürt sorunu. Kardeşim ne Kürt sorunu ya. Artık böyle bir şey yok. 2005’te Diyarbakır konuşmamda açıkladım. Her etnik unsurun kendine has sorunları var. Dün Roman kardeşlerime de söyledim, Türk’ün de Roman kardeşlerimin de sorunu var, Boşnak’ın da sorunu var, Laz’ın da sorunu var. hepsinin sorunu var. ALLAH AŞKINA BİZDEN FARKLI NEYİNİZ VAR Neyin eksik senin, başbakan çıkardın mı, bakan çıkardın mı
çıkardın. TSK da var mısın var, ne istiyorsun daha ne istiyorsun?
Allah aşkına bizden farklı neyiniz var, her şeye sahipsiniz. Yol
yoktu yolunuzu yaptık, havaalanı yapıyoruz yaptırtmıyorlar. İş
adamlarının müteahhitlerinin makinalarını yakıyorlar. E niye
yakıyorsun? Iğdır’a yaptık, Ağrı’ya yaptık, Kars’a havalimanı. Bu
devlet bir ayrım yaptı mı? Kardeşlerim dert başka. Biz ret
politikalarını ayaklarımızın altına aldık. Biz asimilasyon
politikalarını ayaklarımızın altına aldık. Çünkü biz şunu söyledik,
yaratılanı yaratandan ötürü sevdik, seviyoruz, seveceğiz.
Başbakanken de Türk’e kardeşim dediğim gibi Kürt’e de kardeşim
dedim, Laza da kardeşim dedim, bugün de öyle. |