Şekilcilikten kurtulmadıkça biz adam olmayız

Hacer ALKAN hacer1@internethaber.com

Üsküdar farklıdır... Hele de Salacak... Türkiye gibidir... Her çeşit insan vardır... Salacak'ta oturmayı bu yüzden çok severim...
Türkiye'yi izleme imkanım olur...
Haftasonu ordaydım...
Kızkulesi'ne doğru yürüyüşe çıktık...
Gün ortasında gördüğüm manzaradan sadece bir kesit aktaracağım sizlere...

Taşların üzerine oturmuş iki çift...
İlki türbanlı bir kız ile sevgilisi...
İkincisi başı açık bir kız ile sevgilisi...

Yani "hangisi olsun" diye tartıştığımız Türkiye;
Açık mı kapalı mı?..


En fazla 1 metre arayla oturuyorlar...
Etrafları da tıklım tıklım dolu...

Başı açık kızımız sevgilisinin kucağına oturmuş...
Sarmaş dolaş, öpüşüyorlar...
Gelen geçen bu sokak ortası sevişmesini izliyor...

Hemen yanı başlarındaki türbanlı kızımız ile sevgilisi de aynı pozisyonda... Birbirlerine yapışmışlar, dudak dudağa bir saniye bile mola vermeden öpüşüyorlar...
Diğer çiftten eksikleri yok da fazlaları var...

Etraftaki herkes çaktırmadan bu çifti dikizliyor...
Başı açık olan kızımız ile sevgilisinden
çok,
türbanlı kızımız ile sevgilisinin üzerinde gözler...
Neden diye sormaya gerek yok sanırım...
Başı açık kızımız ile sevgilisinin tavrı malum normal sayılıyor...
Tuhaf kaçan diğerleri...
Yargılanan, ayıplanan da onlar...
Çünkü türbanlı olmak bizde ahlaklı olmanın garantisi...
Çünkü türbanlı olmak faziletli olmakla eşdeğer...

Şekilcilik
de o kadar ileri gitmişiz ki...
Gördüğümüz bir türban bize bütün bunları garanti ediyor...
Oysa o örtü ile kapatılan beynin içine, ahlak, erdem, fazilet kavramlar konulmamışsa, içinden taşanlar başörtüsünü de kirletiyor...

Olaya zıddından bakacak olursak...
Aynısı AK Parti'ye kapatma davası açan Yargıtay başsavcısının zihninde de var...
Ona göre de müslüman olmak, şeriat istemek demek...
Ona göre müslüman olmak, laikliğe aykırılık demek...
Onun ki de böyle bir şekilcilik...
Hem de laikliğin DİN VE VİCDAN hürriyeti olduğunu unutacak kadar...
Bu şekilcilikle dışa vuran kapatma davası da laikliği kirletiyor...
Söyleyin bana...
Var mı ikisinin birbirinden farkı...