Şeker ihtiyacını meyve ile giderin
Abone olVücudumuzun şeker ihtiyacını meyve ve sebzelerden karşılamamız mümkün.
Beyaz şeker ile meyve şekerinin farklılıkları var. Beyaz şeker
beslenmenin düşmanı ve vücudumuza zararlı bir madde. ‘Kişisel
Gelişim’ dergisinin Mayıs sayısında Özer Odabaşı, beyaz zehir
‘şeker’ konusuna değiniyor. Beyaz şeker, şekerpancarı ve kamışının
rafine edilmesiyle oluşan kristalize bir gıda maddesidir. Yaygın
bir kullanış alanı olan şekerin sağlığımız için ne derece zararlı
olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Beyaz şeker sırf glikozdan
meydana gelir. Vitamin, mineral ve protein bulundurmaz. Bu nedenle
hiç yenmemesi daha iyidir. Keskin tadı boğaz tıkayıcı ve iştah
kesici olan bu madde, vitamin ve proteinin diğer besinlerden
yeterince alınmasını önleyerek ve dişleri çürüterek bünyeye zarar
verir. Şeker ölü bir besindir. Enerjisi yüksek olmakla birlikte,
vitaminlerden ve madensel tuzlardan yoksundur. Çünkü pancardan
çıkan tatlı özsu; önce kireçle, daha sonra da karbonik asitle
işlemden geçer. Bundan dolayı içindeki değerli mineraller
sıfırlanır. Şeker sağlığa zararlı birçok işlemden geçtikten sonra
kimyasal maddelerle ağartılarak rafine edilir. Her gün çayımıza,
kahvemize, bebeğimizin biberonundaki süte kattığımız şeker, besin
uzmanları ve hekimler tarafından ‘halkın bir numaralı düşmanı ve
kalsiyum hırsızı’ olarak görülmektedir. Beyaz şekerin neden olduğu
hastalıklar ve hastalık belirtileri şunlardır: Migren, romatizma,
karaciğer şikayetleri, yorgunluk, kaşıntı, basur, sinirlilik ve
çöküntü halleri, uykusuzluk, nefes darlığı, çarpıntı vs. Bol bol
meyve yiyin Vücudumuzun şeker ihtiyacını meyve ve sebzelerden
karşılamamız mümkündür. Beyaz şeker ile meyve şekerinin
farklılıkları vardır. Beyaz şeker beslenmenin düşmanıdır ve
vücudumuza yabancı bir maddedir. Normalde şeker, tabiatta vitamin
ve madenlerle bir arada bulunur. Früktoz denen şeker, meyvelerde
nişasta biçimindedir. Oysa rafine edilmiş şeker doğrudan
sakaroz’dur. Vücut bunu tabî şekerlerden daha çabuk alır. Sakaroz,
vücudun glikoza çevirdiği kan şekerine çok benzediği için
sindirilmesinde gerekli işlemler yapılmaz. Vücut, şekerin böyle
ilerlemesini engellemek için vitaminlerini, madenlerini ve
asitlerini kullanmak zorunda kalır. Böylesine hızlı bir faaliyet,
kandaki şekerin düşmesine neden olur. Kan şekeri düşünce de insan
çabuk yorulur. Zihni iyi çalışmaz. Çabuk sinirlenir ve hastalıklara
kolay yakalanır. Arada yenen şekerli bir madde, mesela çikolata
metabolizmanın hızlanması yüzünden ani bir canlılık verir ama kısa
bir süre sonra kendimizi eskisinden daha bitkin hissederiz. Bu
nedenle beyaz şeker ve mamulleri yerine früktoz yani meyve
şekerinden ya da rafine esmer şekerden faydalanmak daha doğrudur.
Suni tatlandırıcıdan uzak durun Hem yüksek enerji kaynağı olması,
hem de şeker hastalığı başta olmak üzere bazı hastalıklarda yasak
olması sebebiyle şekerin yerini doldurabilecek başka maddeler
üretilmiştir. Şeker yerine kullanılabilen ve besin değeri olmayan
bu maddelere “suni tatlandırıcılar” denilmektedir. Yapay
tatlandırıcılar, şeker gibi yağa dönüşüp şiymanlığa yol açmazlar.
Bu nedenle sakarin, aspartam, siklamet gibi maddeler şeker yerine
kullanılır. Bu maddeler, yüksek dozlarla alındığında şüphesiz
sağlığa zararlıdır. Bizim burada asıl üzerinde durmak istediğimiz
husus, bunların iştah artırarak uyarıcı etki yapmalarıdır. Suni
tatlandırıcılar kullanmak yerine şekersiz besinleri tüketmek
denenmelidir. Şeker ihtiyacımızı da daha önce de belirttiğimiz gibi
meyve şekerlerinden karşılamayı tercih etmeliyiz.