Şeker hastalığı cinselliği etkiliyor
Abone olŞeker hastalığı olanların % 35-70'inde sertleşme sorunu bulunmaktadır. Kontrol altına alınmamış diabet birçok organı etkilediği gibi cinsel fonksiyonda da sorun yaratabilir.
Ancak diabet hastaları da , diğer cinsel fonksiyon hastaları
gibi, sorunun farkına vardıkları, hatta bundan büyük rahatsızlık
duydukları halde çözüm için hekime başvurmada, gerek sosyal,
gerekse psikolojik nedenlerden dolayı büyük zorluk çekmektedirler.
Cerrahpaşa Tıp Fak. Androloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halim
Hattat, diabet hastalarının cinsel sorunlarını Mynet okurları için
yazdı. Diabet sertleşme sorunu için yaygın bir risk faktörü olarak
değerlendirilir ve diyabet hastası olan bir çok erkekte sertleşme
bozukluğu görülmektedir. Diabetli erkeklerde sertleşme sorunu
normal erkeklere göre daha erken dönemlerde ortaya çıkmaktadır. Ek
olarak, diyabetli erkeklerde sertleşme sorunu görülme olasılığı
normal erkeklere göre üç kat daha fazladır. Diyabetli hastalara
tanı konulmasından 10 yıl sonrasında yarısında sertleşme sorunu
görülmektedir. Şeker hastalığı durumunda, arterlerde ve penise kan
taşıyan daha küçük kan damarlarında meydana gelen değişmeler ve
ereksiyon işlevinde yer alan sinirlerin hasar görmesi erkeklerin
%35 ila 70'ini ereksiyon bozukluğuna yatkın hale getirmektedir.
Seksüel işlev bozukluğu her iki cinste de şeker hastalarında
görülebilmektedir. Kadınlarda orgazm bozukluğu, cinsel ilişki
sırasında vajenin ıslanmamasına bağlı ağrılı ilişki (disparanoya)
en bilinen işlev bozukluğu rahatsızlığıdır. Hastaların diğer cinsel
fonksiyon bozukluk şikayetleri arasında cinsel arzu azlığı
,klitoral duyarlılık kaybı, orgazm olamama yer almaktadır. Vajinal
kuruluk ve vajinal rahatsızlığın muhtemel sebepleri arasında şeker
hastalığının damarlarda ve sinirlerde yaptığı tahribat sorumlu
tutulurken, cinsel arzudaki azalma psikojenik faktörlere, orgazm
bozukluğu ise psikojenik, organik ya da bu faktörlerin tümüne bağlı
olarak düşünülmektedir. Erkeklerde ise diabetik nöropatiye bağlı
görülen en önemli seksüel işlev bozukluğu penisin sertleşme
kusurudur. Şeker hastalığı sertleşme kusuru gelişmesi açısından
erkekler arasında yüksek risk faktörüdür. Erkek şeker hastalarının
hemen yarısında bu sorun vardır. Ayrıca yine diabetiklerde görülen
diğer seksüel işlev bozukluğu ise erken boşalma sorunudur, bu
sorunla gelen diabetik hasta oldukça fazladır. Erken boşalma
tanımlaması için belli süre vermek doğru değildir. Her iki
partnerin cinsel ilişki sırasında tatminkar bir ilişkide bulunması
yeterli süre olarak kabul edilmektedir. Ama eğer orgazma
ulaşılamıyorsa, erkek daima neredeyse ilişkiye başlamadan veya
ilişkinin hemen başında boşalıyorsa ve partnerini tatmin
edemiyorsa, bu bir sorundur ve tedavi edilmelidir. Bir başka
seksüel işlev bozukluğu erkek partnerde orgazma ulaşma veya çok
gecikmiş olarak orgazma ulaşma da olabilir, bu durumda bayan
partnerin orgazm sonrası vajinal salgısının azalmasına bağlı olarak
kuruluk olması ve cinsel ilişkinin kadın için ağrılı ve sıkıcı
olmasına neden olur. Diabet ve İmpotans Sertleşme kusuru, erektil
disfonksiyon ve impotans aynı anlamda kullanılan terimlerdir. Bir
erkeğin cinsel istek duyup ve cinsel uyarılmasına karşın penisinin
cinsel ilişkiye yetecek ve sürdürecek düzeyde olmama hali,
sertleşme kusuru olarak kabul edilir.Bu durumunda bir süre, örneğin
üç ay gibi devam etmesi durumunda hastanın hekime başvurması ve
sertleşme bozukluğunun nedeninin araştırılması uygun olur. Bu sorun
aslında toplumda sanıldığından sıktır, şeker hastası olsun olmasın
40 yaşın üzerinde görülme sıklığı artmaktadır. Şeker hastalığı,
sertleşme bozukluğuna kendisi değil, neden olduğu komplikasyonlar
sonucu yol açar. Şeker hastalığı bilindiği gibi sinir sisteminde
hasara neden olabilmektedir. Beyinde oluşan seksüel dürtülerin
penise ulaşması ve ereksiyona (sertleşmeye) yol açabilmesi için
kusursuz çalışan sinir iletisi gerekmektedir. Şeker hastalığına
bağlı oluşan nöropatilerden penis de etkilenebilmektedir. Şeker
hastalığının yol açtığı bir başka sistemik bozukluk, damar
yapılarındaki bozukluktur. Damar yapısı (vasküler yapı) sertleşme
için kanı penise taşıyan sistemdir. Penisin sertleşmesi için, penis
yapısındaki sertleşen yapıların içine kan doldurulup sıkıştırılması
gerekir. Damarsal yapının şeker hastalığı sonucu bozulmasıyla
(vaskülopati) yeterli kan penise gelemediği için ereksiyon
bozukluğu ortaya çıkabilir. Şeker hastalığı, penisin yapısını
oluşturan düz adele ve endotel hücrelerini de bozabilir. Bu
bozukluklar da başlıbaşına sertleşme bozukluğu nedenidir. Ayrıca
şeker hastalığı endokrin bozukluğa da yol açarak hormonal nedenli
sertleşme kusuru yapabilir. Bazı tip 1 diyabetiklerde ve şekerin
çok düzensiz gitmesi nedeniyle bütün diyabetik bireylerde vücuttaki
tüm sistemler gibi hormonların da yapım sistemlerinde bazı sorunlar
gelişir. Buna bağlı olarak gerek cinsel isteğin ortaya çıkmasında,
gerekse sertleşme eyleminde rol oynayan hormonların üretiminde bir
azalma meydana gelir. Ayrıca sertleşme sorununun şeker hastası
erkeklerde sık olduğunun bilinmesi de psikolojik nedenli sertleşme
kusuru yapabilir. Kişinin cinsel istek duyabilmesi için psikolojik
olarak rahat olması, ruhen ve fiziksel olarak kendini iyi
hissetmesi gereklidir. Kan şekerinin devamlı yüksek olması, kişinin
sık sık tuvalete gitmesine, vücudundaki suyun ve birçok önemli
elementin idrar yoluyla kaybına ve vücudun enerjisiz kalmasına
neden olacaktır. Şeker düzeyleri yüksek olan bir bireyin tüm bu
nedenlerden dolayı kendisini halsiz ve bitkin hissetmesi cinsel
isteksizliği belirleyen önemli nedenlerden biridir. Sertleşme
kusuru ile birlikte olabilen ve yine şeker hastalarında sık
görülebilen bir hastalık da "Peyroni hastalığı"dır. Bu hastalık
penis sertleşmeye başladığında peniste eğrilme/bükülme, ağrı
olabilmektedir. Bir süre sonra Peyroni hastalarında da sertleşme
kusuru ortaya çıkabilmektedir. Penis eğrilmesi aşağı, yukarı ve yan
taraflara doğru her yana olabilmektedir. Bu hastalarda ilk önce
ilaç tedavisi denenir ve yanıt vermez ise cerrahi yolla eğrilik
düzeltilir. Ülkemizde Durum Nedir? Türkiye'yi kapsayan
araştırmalarda 40 yaş üzerindeki hemen her 3 erkekten ikisinde
değişen derecelerde sertleşme yetersizliği görüldü. ABD'de bu oran
yüzde 50'nin biraz üzerindedir. Neden olan faktörler arasında ilk
sırayı ise diyabet almaktaydı. Gerek geleneksel yetişme tarzından
gerekse muayene ortamındaki olumsuzluklardan kaynaklanan nedenlerle
hastaların ancak yüzde 1'i bu yakınmasını hekimine aktarmaktadır .
Ancak yurtdışında da aynı benzeri yaklaşım gözlenmektedir, bu oran
en gelişkin ülkelerde bile yüzde 10'u geçmemektedir. Çözüm Nedir?
Çözüm için ilk basamak, hekim ve hasta arasında tam bir
yakınlaşmanın kurulması, gerek hastaların bu sorunu hekimlerine
kolayca aktarmaları, gerekse hekimlerin sertleşme sorunu
gelişebilme olasılığı olan hastalarına onların sormalarını
beklemeden uygun bir dille açmalarıdır . Unutulmaması gereken bir
nokta, diyabetik bireylerde saptanan sertleşme bozukluklarının üçte
birinin nedeninin psikolojik olmasıdır. Dolayısıyla, sorunun
tedavisi açısından bakıldığında olayın psikolojik mi, yapısal mı
olduğunu mutlaka belirlemek gerekir. Sertleşme kusuru yakınması ile
hekime başvuran bir hastayı nasıl bir muayene ve tetkikler
beklemektedir? Ereksiyon bozukluğu bir kere tespit edildikten
sonra, çeşitli muayeneler ve testlerle sorunun gerçek sebebi, yani
psikolojik kökenli mi yoksa organik/fiziksel kökenli mi olduğu
bulunabilir. Doğru tedavi yapabilmek için önce doğru tanı koymak
gerekir. Bunun için doktorunuz sizden isteyeceği tetkiklerin
başlıcaları şunlardır: -Hastalığın Hikayesi: Doktorunuz öncelikle
sizinle ve eşinizle - birlikte veya ayrı ayrı - görüşecek ve
yakınmalarınızın ayrıntılarını soracaktır. -Muayene ile olası
bozukluklar teşhis edilmeye çalışılacaktır. (örn: penisin eğriliği,
testislerin durumu vs.) -Kan şekeri, hormonlar, kolesterol,
trigliserit, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri gibi gerekli
görülen testler istenecektir. -Psikogram ve psikolojik
değerlendirme yapılacaktır. -Kan Damarlarının Değerlendirilmesi
-Intrakavernöz farmakotest (iğne testi) -Doppler US
-Kavernosometri/grafi -Anjiografi -Uyku Testi (NPT) Her hastalıkta
olduğu gibi hekim ile hastanın ilk görüşmesi çok önemlidir ve
yeterli zaman ayrılarak yapılan ilk görüşme bir çok soruyu baştan
çözmeye yetmektedir. Eğer ilk görüşmede sertleşme sorununun sebebi
psikojenik kökenli görünürse tedavide psikolog yardımı da alınması
uygun olur. Eğer sertleşme sorunu daha çok organik nedenlere bağlı
duruyorsa bu sefer bazı kan tetkikleri ile birlikte muayeneyi
takiben penisin damar yapısını incelemeye yönelik tetkikler
yapılır. Bunun için insülin kullanan şeker hastalarının yakından
tanıdığı insülin iğnesi ile penis içine ilaç vererek test yapılır,
gerekirse aynı anda penis damarlarının Doppler ultrasonografi aleti
ile görüntülenmesi de mümkün olur. Bazen organik veya psikojenik
neden ayırt edilmesinde güçlük çekilirse gece uykuda NPT testi ile
kayıtlar yapılır. NPT, bilgisayarlı kaydedici ile gece boyu peniste
meydana gelebilecek ereksiyonların ve rigiditenin kaydedilip
bilgisayar tarafından yorumlanmasıdır. Etkili ve başarılı tedavi
için doğru tanı şarttır. Doğru tanı konulduktan sonra tedaviye
başlanmalıdır. Bilinmelidir ki en hafifinden en ağır sertleşme
kusuruna kadar tüm hastaların mutlaka tedavisi vardır. Sertleşme
Sorununa karşı hangi tedaviler mevcuttur? Sorunun sebebine ve
derecesine bağlı olarak, mevcut tedaviler arasında intrakavernosal
enjeksiyonlar gibi ilaç tedavileri, ağız yoluyla ilaç tedavileri,
sistemik ilaç tedavisi (testosteron), arter ameliyatı, toplardamar
ameliyatı, protez penis takılması, vakum-sıkma araçları ve
psikoterapi sayılabilir. Penil Protezler: Sertleşme sorunlarında
genellikle tedavide ameliyat dışındaki metotlara öncelik verilse
dahi, halen cerrahi girişimin gerekli olduğu hasta grubu vardır. Bu
hastalar için diğer tedavi seçenekleri başarısız sonuçlar
verdiğinde veya bu tedavileri reddettiklerinde geriye tek seçenek
olarak protez kalmaktadır. Özellikle Diabet(Şeker) hastalığının
damar ve sinir uçlarında yaptığı geriye dönüşümsüz olumsuzluklar
nedeniyle veya uzun süreli hipertansiyonun damarlarda bozulmalara
yol açması, ilaç veya enjeksiyon tedavilerinin de yetersiz olmasına
neden olabilir. Organik kökenli sertleşme sorunuyla sonuçlanan bu
ve benzeri hastalığı olanlarda, radikal tedavi seçeneği penil
protezlerdir. Bu tedavi ile hastalar gençlik dönemindekine benzer
kalitede sertleşmelere sahip olacaklar ve cinsel ilişkilerini
kolaylıkla sağlayacaklardır. Kalıcı olması nedeniyle istenen her
zaman, cinsel ilişkiyi, sertleşme olup olmayacağı kaygısından uzak,
başarıyla gerçekleştirebileceklerdir. Penil protezler iyi hasta
seçimi yapıldığında ve hastanın partneri ile uyumunu düzenler ve
yaşamı son derece kaliteli bir noktaya getirir. Yazı:
hhattat@hattathospital.com Kaynak: www.mynet.com