Şeker hastalarına Rus ekmeği
Abone olŞeker hastası Ali Atayata, eşinin daha önce kendisi için yaptığı Rusların geleneksel ''Borodinsky'' ekmeğini, kurduğu fırında ticari amaçla üretmeye başladı.
Hiç bir katkı maddesi kullanılmadan, doğal maya ile laboratuvar
şartlarında üretilen ekmeğin üretim süresi 16 saati buluyor. Yüzde
60 tam çavdar, yüzde 40 tam buğday unundan yapılan ekmeğin, tok
tutma özelliği nedeniyle, özellikle sık aralıklarla yemek
ihtiyacında bulunan şeker hastaları için önerildiği belirtiliyor.
Çavdarın bağırsakları çalıştırma özelliği nedeniyle de, ekmeğin
bağırsak sorunu olanlara yararlı olduğu kaydediliyor. Turizmci Ali
Atayata, şeker hastası olunca, Başkurdistanlı eşinin yaptığı,
Moskova yakınlarında bulunan Borodinsk'in adıyla bilinen özel
ekmeği tüketmeye başladı. Atayata, kendi sağlığı açısından olumlu
sonuçlar alması üzerine, Almanya ve İsviçre'de, Orta Avrupa'da
yaygın olarak tüketilen bu ekmeği, Türkiye'de üretmeye karar
verdiğini söyledi. Bu amaçla, 2001 yılında TMO ile görüştüğünü, TMO
Vakfı'nın sahip olduğu fırınında ürettikleri ekmeği, 2001-2002
yıllarında TMO satış büfesinde sattıklarını anlatan Atayata, şu
bilgiyi verdi: ''O dönemde günde 372 tane Borodinsky
üretebiliyorduk. Biraz tanıtımdan sonra şeker hastaları büyük ilgi
gösterdi. Son dönemlerde talebi karşılayamaz hale geldik. Ancak,
bazı ticari anlaşmazlıklar ve TMO Vakfı'nın fırını kapatması
üzerine üretimden vazgeçtik. Uygun fırın bulduktan sonra, geçen
hafta yeniden üretime başladık. Halen günde 800-bin 200 tane üretim
kapasitesine sahibiz. Ancak 400 tane üretiyoruz. üretilen ekmeğin
büyük bölümü de önceden müşterimiz olan, telefon rehberimde kayıtlı
şeker hastalarına satılıyor.'' Atayata, Rusların binlerce yıllık
geleneğine duyduğu saygıdan dolayı ekmeğin adını
değiştirmediklerini, ancak 2000 yılında ekmek için Türkiye'de
patent, 2001 yılında da endüstri tasarım belgesi aldıklarını
söyledi. Halen 6 perakende noktasında satışa sunulan 500 gramlık
ekmeğin maliyetinin altında, 2 milyon liradan satıldığını kaydeden
Ali Atayata, üretimi artırmaları durumunda, Fiyatın düşebileceğini
söyledi. Üretim sorumlusu gıda mühendisi Züheyla Karaburgu'nun
verdiği bilgiye göre, tam çavdar unundan ekmek yapmak zor olduğu
için, piyasadaki çavdar ekmeklerindeki çavdar unu oranı yüzde 40'ın
üzerine çıkamıyor. Borodinsky ekmeğinde ise yüzde 60 tam çavdar,
yüzde 40 tam buğday unu kullanılıyor. Üretimde, hiç bir enzim,
emilgatör kullanılmıyor. Doğal yollarla üretilen maya ile yoğurulan
hamur, 12 saatte mayalandırılıyor. Hamur kalıplara dökülüp
kabartıldıktan sonra 1 saat fırında pişiriliyor. Dinlendirildikten
sonra satışa sunuluyor. Normal ekmekler 3-4 saatte üretilirken,
Borodinsky'in üretim süresi 16 saate ulaşıyor. Normal ekmekte yüzde
3-4 olan asitlik oranı, tam çavdar ekmeğinde yüzde 7-8'e çıkıyor.
Bu da bağırsakların çalışması açısından olumlu etki ediyor.
Çavdardan dolayı rengi koyu kahverengi olan ekmeğin normal
şartlarda 5 gün, buzdolabında 15 gün, derin dondurucuda 1 ay
saklanabildiği belirtiliyor. BEYAZ EKMEK, ŞEKER HASTALIĞININ
ARTMASINDA ETKİLİ Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik
Bölümü'nden emekli Profesör Ayşe Baysal, konu ile ilgili yaptığı
değerlendirmede, hiç bir gıdanın ilaç ya da zehir olmadığını
vurgularken, ''ancak beyaz ekmek ve şeker tüketiminin, şeker
hastalığının artmasında etkili olduğu biliniyor'' dedi. Hiç bir
gıdanın ilaç gibi sunulamayacağına işaret eden Prof. Baysal, şöyle
konuştu: ''Türkiye'de ekmekler iyice beyazlaştı, artık
çocukluğumuzun ekmeği değil. Oysa günlük kolorinin yüzde 40'ı
ekmekten alınıyor. Ayrıca çayla birlikte şeker ve şekerli içecek
tüketimi çok fazla. Bunların şeker hastalığının artmasında etkili
olduğu biliniyor. Tam çavdar unundan ekmek yapmak çok zor. Bu
nedenle piyasada yüzde 30-40 civarında çavdar unu kullanılıyor.
Beyaz ekmek yerine esmer ekmeğin tüketilmesi çok yararlı. Ne kadar
çok tam buğday unu ve tam çavdar unu kullanılmışsa, o kadar iyi,
besleyici bir ekmektir. Ekmekte mayalandırma süresi uzun tutulursa,
maya B vitamini üretir. Ekmeği beyazlatmaya gerek yok.'' NEDEN DAHA
PAHALI SATILIYOR? Türkiye'nin artık beyaz ekmek tüketmekten
vazgeçmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Ayşe Baysal, belediyelere
çağrıda bulunarak, tip 5 ve tip 6 olarak bilinen, kepeği daha
yüksek undan ekmek üretmelerini istedi. Prof. Baysal, ''ekmeği bu
kadar beyazlatmaya gerek yok. Tip 5 ve tip 6 unlardan yapılan,
içinde özü olan, sadece kaba kepeği alınmış buğdaydan yapılan
buğday unlarına geçilsin. Beyazlatılmış ekmek, saf karbonhidrat.
Oysa taneli ekmek, korumada ve kan şekeri ve kollesterolün
denetiminde yardımcı. Şekeri önlemiyor ama denetliyor. Bir
diyabetlinin artık beyaz ekmek tüketmemesi gerekiyor'' dedi.