İktidar, 2009 yılında şehit yakınlarına ikinci iş imkanı tanıyan
bir çalışma başlatmıştı. 2011 yılında bu çalışmalar tamamlandı ve
ilk müjdeli haber Başbakan Erdoğan'dan geldi:
- Önümüzdeki günlerde inşallah, terör şehitlerine malum
bizim desteğimiz var. Ve aileden daha önce bir kişiyi, birinci
derecede yakınlığı olan bir kişiyi işe alıyorduk, şimdi onu
inşallah ikiye çıkarıyoruz.
Arınç'ın da güzel haberleri vardı bu konuda:
- (...) hükümet olarak şehitlerimizin
hatıralarına sahip çıkmak istiyoruz. Eşleri, çocukları varsa yokluk
çekmesinler diye maaş bağlamaya çalışıyoruz. İkramiye veriyoruz.
Belki çocuklarından bir tanesine iş imkanı veriyoruz. Bunları
arttıracağız. İkinci bir evlada iş imkanı konusunda çalışıyoruz.
Önümüzdeki bütçeye bunu koyacağız
inşallah.
Haberler güzel!
Ancak değişen bir şey yok!
***
Daha da vahimi...
Erdoğan ayrı, Arınç ayrı, bürokratları ayrı konuşuyor.
Dilek Sunal bir şehit kardeşi.
Ankara'yı arıyor:
- Çalışma yapılıyordu ne oldu?
İsmi Dilek Hanım'da saklı yetkilinin verdiği cevap evlere
şenlik:
- Şehidiniz bekarsa hiç aramayın. İkinci iş hakkı
sadece evli şehitlerin ailelerine verilecek. Bekar şehitlerin
ailelerine ikinci iş hakkı yok.
***
Yani...
Devletin ikinci iş imkanından faydalanabilmesi için, şehit düşen
çocuğunuzun mutlaka evli olması gerekiyor. Aksi takdirde hiçbir
haktan faydalanamıyorsunuz:
- Şehidiniz bekarsa hiç aramayın!
Emrin olur!
***
Neresinden bakarsanız bakın bir vicdansızlık söz konusu.
2009'da bir çalışma başlatılıyor.
Şehit yakınları ümitlendiriliyor.
Aradan iki yıl geçiyor.
Verilen sözler yerine getirilmediği gibi, şehitler arasında
evli-bekar ayırımı yapılıyor!
Peki...
Bu çocuklar düşmana karşı göğsünü siper ederken, evli veya bekar
oldukları soruluyor mu? Türkiye'de asker yaşı 20 değil mi kardeşim?
Askere aldığınız bu çocukların neredeyse yüzde 90'ı bekar.
Nasıl böyle bir ayırım yapabiliyorsunuz?
***
Neyse neyse, bir yazıyla bu kepazeliğin üstesinden gelmek zor.
İyisi mi, bu saçmalığı yapanların yakasına hergün yapışmak!
Ben şahsen bu işin peşini bırakmayacağım.
Ve şehit yakınlarının çığlıklarını hergün bu köşede
yayımlayacağım.
Buyurun!
İlk söz Bursa'dan yazan Dilek Sunal'ın:
- Şehit ailelerini ümitlendirip bekletmek, artık benim
aileme ciddi acılar veriyor. 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu
ile verilen iş hakkının iki kişiye çıkarılması bu konudaki beklenti
ve talepleri, kısmen de olsa karşılayabilecektir. Bunun için
herkesin daha duyarlı olmasını bekliyoruz. Bu
konuda birçok kanun teklifi ve kanun önerisi olmasına rağmen bir
türlü hayata geçirilememiş olmasını anlayamıyorum.
Şehit ailelerinin beklemeye alınmasını kabul edemiyorum. Onlarla
ilgili yasalara öncelik verilmesini bir vefanın yansıması olarak
görmek istiyorum. Şu an için şehit yakınları ile ilgili ikinci
kişiye iş hakkı verilmesi konusunda, Aile Ve Sosyal Politikalar
Bakanı tarafından hazırlanan bir yasa tasarısı var olduğu
söyleniyor ama net olarak açıklanan, ortaya çıkmış somut bir
ilerleme yok.
Şehit kardeşi olarak şehit ailelerine verilecek olan ikinci
iş hakkıyla ilgili yasanın meclisimizden bir an önce çıkarılmasını
ve şehitler arasında evli bekar ayrımı yapılmadan tüm şehitlerin
ailelerini kapsamasını bekliyorum.
Bekar şehitlerin kardeşleri de
bu ikinci iş hakkından yararlanabilsin.
Ayrıca belirtmek isterim Şehit
ailelerinden ikinci kişiye iş hakkı Sayın
Başbakanımızın müjdesidir.
Devletin şehidin emanetlerine eşit şekilde sahip çıkması gerekmiyor
mu? Acı bir, gözyaşı bir, vatan uğruna feda edilen hayat birken
verilen haklar konusunda bu ayrım neden? Hadi bey lütfen bekar
şehitlerin ailelerinin dışlanmasına ve bekar şehitlerin
ailelerinin ikinci iş hakkı konusunda mağdur olmasına izin
vermeyin.