Şehit kardeşinden yeter isyanı!
Abone ol2009 yılında Eruh'ta şehit edilen Jandarma Başçavuş Murat Taş'ın kardeşi Ferhat Taş'a göre "Silahla hiçbir şey çözülmüyor."
Edirnekapı’daki Kara Şehitliği’nde bitişik nizamda her safta 14
şehit yatıyor. En yeni mezarın üzerinde 8 Kasım 2010 tarihi
yazıyor. Askerin adı Onur Koç. 1990 doğumlu. Onur, en öndeki
sıranın ikincisi. Yanında 12 askeri daha koynuna alacak bir çim
alan uzanıyor.
Söylenenlere göre bu çim alanda muhtemel şehitler için lahitler de
hazır bekliyor. Şehit geldiğinde çim örtü açılıyor, şehit içine
bırakılıyor. Sonra mermer mezarı hazırlanıyor. Üzerine adı,
rütbesi, baba adı, doğum ve şahadet tarihi yazılıyor. Hava yaklaşık
7 derece. Ancak bu soğukta bile en az 10 mezarın başında insanlar
var. Kimi dua ediyor, kimi mezar bakımı yapıyor, kimi Kur’an
okuyor. Görevli, “Bugün hava soğuk az gelmişler. Sürekli insan olur
burada” diyor.
Şehit kardeşiyle görüşen Radikal muhabiri Enis Tayman'ın haberi
şöyle:
Çiçekler hâlâ taze
Bu sırada Eruh’ta şehit düşen Murat Taş’ın kardeşi Ferhat,
ağabeyinin mezarının başına gidiyor. Murat Taş’ın mezar taşında
şahadet tarihi 8 Eylül 2009 yazıyor. 1976 doğumlu Murat Başçavuş’un
memleketi ise Amasya. Ferhat Taş, herkes gibi önce ağabeyinin
fotoğrafını öpüyor, sonra mezarın başındaki saksıda bulunan
çiçekleri düzenliyor. Çiçekler taze. Ferhat Taş, sonra bayrağı
düzeltiyor. Etrafta oturabileceğimiz bir yer olmadığı için mezar
başındaki bankta konuşmaya başlıyoruz. Şehitlikte aileler için
kapalı, soluklanıp ısınacak bir yer yok.
‘Kimsenin umurunda değil’
Ferhat Taş’a ilk olarak “Devlet büyükleri yeterince
eğiliyor mu” diye soruyorum. “Kimsenin umurunda
değil” diye cevap veriyor. Taş, 2009’da ağabeyinin cenaze
törenine gelen askeri ve siyasi zevata da “Hanginizin oğlu
doğuda askerlik yapıyor? Bir tane çocuğunuz var mı orada askerlik
yapan? Ondan sonra ‘başınız sağ olsun’ diyorsunuz”
sözleriyle tepki göstermişti.
Hâlâ aynı düşüncede olup olmadığını soruyorum. Taş, “Gelen
milletvekili bana gülerek başınız sağ olsun dedi. Gülünecek bir şey
mi bu yahu… Senin oğlun da gitsin dağda görev yapsın bakayım”
diyor. Sonra “Kimsenin umurunda değil” diye tekrar ediyor ve devam
ediyor. “Hâlâ özerklik tartışması yapılıyor. Gerçi bazılarının da
işine geliyor bu. Bir rant kavgası var bu işte bana göre. Orada
insanlar ölecek. Bazıları da o ölenler üzerinden rant kavgası
yapacak. Başka bir şey değil yani.”
“Bu sorun nasıl çözülür” sorumuzu umutsuz bir biçimde cevaplıyor.
“Çözüleceğini sanmıyorum. 90’lardan beri böyle. Aklım bir
şeylere erdiği andan itibaren ben biliyorum bu sorunu. Amcamın oğlu
da uzmandı. Emekli oldu. Onun için de korktuğumuzu hatırlıyorum.
Sanmıyorum biteceğini” diyor.
‘Saçma sapan bir şey bu’
Taş, “Savaşmak çözüm mü” soruma ise
“Silahla bir şey çözülmüyor” yanıtını veriyor,
“Kürt varlığı diye bir şey var. Ben kabul ediyorum herkes
kabul ediyor. Ama işte silahla çözülseydi bugün bu kadar şehit
vermezdik. Yazık günah yahu… Savaşsan bu kadar asker ölmez” diye
konuşuyor. Ağabeyinin bir savaşta ölmesi halinde bu kadar
üzülmeyeceğini de belirten Taş, “Bu kadar zoruma gitmezdi. Şimdi
çok zoruma gidiyor. Saçma sapan bir şey bu” diyor.
Peki bu savaş Ferhat Taş’a niye saçma geliyor? Cevap:
“İnsanları pusunun içine bırakıyorsunuz. Diyorsunuz ki birbirinizi
vurun. Kim kimi vurursa. Var mı böyle bir şey yahu. Ben komutanlara
da söyledim. Masa başında oturup garibanı ateşin içine atıyorlar.
Gücü gücüne yetene. Kim kimi öldürürse.”
Ağabeyinin ölümünün ardından Kürtlere bakışı konusunda fazla bir
değişiklik olmamış:
“Benim Kürtlerle bir sorunum yok. İşyerinde de arkadaşlarım
var Kürtlerden. Görüşüyorum. Onlar da böyle şeylerin olmasını
istemiyor. Onlar da bizim kadar üzüldü ağabeyime. Bakın şu
şehitliğe burada da bir sürü Kürt çocuğu var.”
Profesyonel ordu
Ferhat Taş’ın kurduğu soğukkanlı ve mutedil cümlelerin şehitlerin
ağzından pek duyulmadığını hatırlattığımda “Kürtlerin
içinde de Türklerin içinde de kafatasçı insanlar var. Ama bu kanla
çözülecek bir şey değil. Nereye kadar. Yeni askerler alacaklarmış,
profesyonel ordu diyecekler. Yazık günah. Yarın öbür gün de onların
cenazeleri gelecek” diyor.
Bugün konuş yarın taş at
Ferhat Taş’a “PKK’lı ailesi gördünüz mü? Bir PKK’lı ile
görüşmeyi düşünür müsünüz” diye soruyorum.
“Düşünmedim. Bu olaydan sonra konuşmak da sıcak gelmiyor
bana” diyor. Sonra ekliyor: “Bugün konuşacak yarın
taş atacaklar.”
Ağabeyi Murat’ın Kürtler hakkında ne düşündüğünü sorduğumda ise
şunları söylüyor Ferhat Taş; “İstemiyordu bu çatışmaları.
Hoşuna gitmiyordu. Mesleğiydi sonuçta. Nereye kadar gider o da
bilmiyordu. Ağabeyim o köyleri Kürtleri anlatırken üzülüyordu
durumlarına. ‘Babanın işi yok evde on çocuk var. Her yan sefillik’
derdi.”