Şehit babasından ibretlik sözler!
Abone ol2 yıl önce oğlu Suriye tarafından düşürülen keşif uçağında şehit olan acılı babadan dünyaya ibretlik sözler geldi.
SURİYE tarafından iki yıl önce
düşürülen F4 keşif uçağının şehit pilotu Hava Pilot Yüzbaşı Gökhan
Ertan’ın babası Ali Ertan, “Biz kinci millet değiliz. Ölümün
rövanşı olmaz. Savaş ülkeyi bataklığa sürükler”
dedi.
Ertan şehit oğlunun üzerinden siyaset yapılmasını istemediğini söyledi.
Önceki gün sınır ihlali gerekçesiyle bir Suriye uçağının düşürülmesiyle başlayan tartışmalar şehit Gökhan Ertan’ın evinde de yankı buldu. Malatya’da yaşayan emekli öğretmen Ali Ertan, uçağın düşürülmesiyle oğlunun öcünün alındığı yorumlarına katılmadığını belirtirken bunu bir rövanş olarak kabul etmediğini vurguladı. Ertan şunları söyledi:
“İki yıl geçmiş üzerinden. Biz kinci millet değiliz. Bir öç olsaydı, olay 22 Haziran 2012’de meydana geldi, o zaman alınırdı. Bu devletin aldığı bir karar. Şartlar değişmiştir, sonra da böyle bir hareket olmuştur artık o devletin bileceği şey, bizim bir şey söyleme durumumuz olmaz."
LİBYA’YA, SURİYE’YE
BAKIN
Savaş ülkeye bir şey kazandırmaz. Gerekliyse, ülkenin çıkarı varsa ben de giderim askere ama savaş bir ülkenin yıkımı demektir, bir bataklığa sürükleme demektir. Savaştaki ülkeleri görüyoruz. Bakın Libya ne halde; Irak, Suriye ne halde bugün. O bataklığa ülkenin saplanmasını ben kesinlikle istemem. Halk da istemez. Savaş çok kötü. Ne olsa çocuklara, halka oluyor. Siyasilere, üst düzeydekilere bir şey olmuyor. Bizim buraya, Malatya’ya Suriye’den gelenler var. Bakıyorsun fakir, hiçbir şeyleri yok. Yurdunu bırakmış gelmiş. İçlerinde hiç zengin, durumu iyi olan yok. Hep gariban insanlar. Savaş bize zarar.”
ÇOCUĞUNA SÖYLEYEMEDİK
Olayın üzerinden iki yıl geçtiği halde uçağın düşüş nedeni, kim tarafından nasıl düştüğü ile ilgili soruların cevap bulamadığını ifade eden Ertan, olayın aydınlanması için açtıkları davanın 11 Nisan’da görüleceğini söyledi. Ertan oğlunun ölümünün ardından iki yıldır ailede yaşananları ise şöyle anlattı:
“Biri olaydan üç ay sonra dünyaya gelen ve adını Gökhan koyduğumuz iki çocuğu var. Öğretmen olan eşinin tayinini Malatya’ya yaptırdık. Bizimle kalıyorlar. Büyük çocuğu 8 yaşında, daha babasının şehit olduğunu söyleyemedik. Gökhanımız ise 1.5 yaşında yavaş yavaş konuşuyor. Benim de bir oğlum, bir kızım var. Küçük oğlum lisede okuyor ve asker olmayı çok istiyor. Odasında duvarının boyasını göremezsiniz, her tarafını hep uçaklarla süslemiş. Hastası. Ben de öyleyimdir. Belki diğer oğlum da benden etkilenmiştir.”