Şehit annelerine çok ağır itham
Abone olAtatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Tansel Çölaşan, AK Partiye oy veren şehit annelerinin de suçlu olduğunu öne sürerek ağır ithamlarda bulundu.
"Şehit olan çocukların anneleri yarın gitsin aynı
siyasete oy versin, onun siyasetiyle böyle yıprandı böyle şehit
oldu."
Bu skandal sözler ve ağır ithamlar Atatürkçü Düşünce Derneği Genel
Başkanı Tansel Çölaşan'dan geldi. Balıkesir'de Kuzey Ege
Gazeteciler Cemiyeti'nin toplantısında konuşan Çölaşan, bugüne
kadar söylenmemiş olanı söyleyerek bir kez daha şaşırttı:
"Şehit olan çocukların anneleri yarın gitsin aynı siyasete oy versin onun siyasetiyle böyle yıprandı böyle şehit oldu. Onların da suçu var. Tamamen sivil bilmem ne. Tamamen giderilmiş bir toplum. Hepimiz suçluyuz. Öte yandan yargı. İstanbul, Ankara barosu bir saniyede kendi aralarında ayrıldılar. Ankara Barosu'nun başkanı halk partisinin başkanı olmak istiyor. Kılıçdaroğlu'nun yanına yaklaştı. İstanbul Barosu yalnız kaldı. Biraz daha sivri konuşuyordu, onu sevmedi Kılıçdaroğlu, Ankara Barosu biraz daha yumuşak onu sevdi. Onu aldı yanına bir anda ikisi aynı görüşte olan iki baro bir anda birbirlerine başkanları kişisel olarak aynı menfaati çaktırmadan düştükleri çukuru ben algılıyorum. Onlar söylemezler bir de yalancı derler. Ama öyle oldu. Birbirleriyle aynı görüşteki iki baro ayrıldı."
IŞIK KOŞANER İÇİNİ DÖKMÜŞ NE VAR BUNDA?
Işık Koşaner'inmedya için söylediği 'para için anasını bile
satar' sözünü ADD başkanı Tansel Çölaşan şu ilginç
sözlerle değerlendirdi:
"Bir şeyi bütün görmemiz lazım. O konuşmada sadece bu yok.
Onun dışında çok daha farklı şeylerde var. Söylediğiniz şeyler
aslında hepimizin iki kişi olarak oturduğumuzda hatta üç kişi
oturduğumuzda çok rahatlıkla konuşabildiğimiz dostça kalbimizi
döktüğümüz, içimizi döktüğümüz konular, konuşmalar. Bunların içinde
maksadını açmış konuşmalar da olabilir çünkü hepimiz yapabiliyoruz
bunu. Orada söylediği 'anasını satar' sözünü dinlemiş değilim.
Gazetede takip ettiklerimin içinde böyle bir şey yok. Cumhuriyetin
içinde başlıkların içinde görmedim. Var olduğunu söylüyorsunuz onun
için söyleyeyim. Belli basın gerçekten böyle. Para için yapabilir.
Ona birisi bir şeyler verdiği zaman bavullar dolusu evrak.
Götürülüp cumhuriyet savcılığına teslim ediliyor. Bu bavullar
dolusu evrakları bu arkadaşlar nerden buluyor. Hala bunların
kaynaklarını açıklamış değiller. Ama ne yazık ki pek çok dava
sadece ortam dinlemesiyle yasal olmayan dinlemelerle ortaya çıkan
doğruluğu var mı yok mu belli olmayan mesela bu son söylediğiniz
söz. Işık Koşaner bunu söylemiş mi? Bizzat söylemiş mi? Hiç
bilmiyoruz. Birileri belki ortam dinlemesinde belli konuşmaları
alıyor. Ama onların içine çok rahat montajla halkı dinlediği zaman
kızdıracak. Ya da orduya tepkilerini arttıracak başka söylemler
ekleyebiliyor. Artık bunların var olduğu biliniyor. Hatta Ergenekon
davasının, Balyoz davasının iddianamesinin hukuka aykırı olan yasal
olmayan ortam dinlemeleri ya da yasaya aykırı dinlemelerle
oluşturulduğu anlaşılıyor" diye konuştu.
Çölaşan Deniz Feneri davası ile ilgili görüşlerini de dile getirdi. Çölaşan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapılan referandumla tamamen yürütmenin emrine girdiğini iddia etti. Çölaşan, Deniz Feneri soruşturmasını yürüten savcıların soruşturma kapsamının iktidara kadar dayanmasıyla bir anda savcıların apar topar değiştirildiğini öne sürdü.